İnsicam

Sayı 51

Mayıs, yakın tarihimizin önemli simalarının vefat ettiği bir ay. Bunların başında üstad Necip Fazıl Kısakürek (26 Mayıs 1904-25 Mayıs 1983) geliyor. Bu bağlamda muhitimize tesir eden, yön veren iki isim Bahattin Yıldız (1956-17 Mayıs 2010) ile Âkif Emre’dir (2 Mart 1957-23 Mayıs 2017).

Evvel ve Âhir Olanın Adıyla

Bahara adım attığımız günlerdeyiz. Bahar, hayatın, doğumun, sevincin rahmidir. Güz ve ardından gelen kış ile durağanlaşan, alttan alta enerji biriktiren hayat ve toprak; cemrelerin ardından gelen baharla coşar, insanları da coşturur. Elbette hayvanlar da bundan nasiplerini alırlar. Dirilmenin ve diriltmenin, canlanmanın ve canlandırmanın, doğmanın ve doğurmanın, temizlenmenin, arınmanın, hafiflemenin, uçmanın, göklere yükselmenin mevsimidir bahar. Bahar günlerinin ümmet-i Muhammed’in, bütün insanlık âleminin baharı olması, gönlümüzün en büyük dileğidir.

Mayıs, yakın tarihimizin önemli simalarının vefat ettiği bir ay. Bunların başında üstad Necip Fazıl Kısakürek (26 Mayıs 1904-25 Mayıs 1983) geliyor. Bu bağlamda muhitimize tesir eden, yön veren iki isim Bahattin Yıldız (1956-17 Mayıs 2010) ile Âkif Emre’dir (2 Mart 1957-23 Mayıs 2017).

Bu sayımızda, basın yayın sahasında, televizyonculuk ve medyada mühim işlere imza atan; duruşuyla, bakışıyla, gayretiyle ve eserleriyle derin ve kalıcı bir iz bırakan merhum Âkif Emre’yi dosya konusu yaptık. Emre’yi tanıyan, onunla çalışan ve iş yapan, sohbet meclislerinde bulunan, eserlerini okuyan arkadaşlarımız, dostlarımız kendisi hakkında yazılar kaleme aldılar. Değişen şartlarda ve kaypaklaşan zeminlerde ayakta durmanın zorlaştığı şu günlerde, onun tavrını, fikrini, yorumunu hatırlayalım istedik. Bu arada Âkif Emre’nin vefatının ardından birçok yazının kaleme alındığını; MMG’nin (Mimar ve Mühendisler Grubu) yayın organı olan Mimar ve Mühendis dergisinin bir özel sayı hazırladığını belirtelim (sayı: 99, Ocak-Şubat 2018). Merhûm hakkında Muhit dergisi de geniş bir dosya yapmıştı (sayı: 5, Mayıs 2020).

İÇİNDEKİLER

Çocuktuk

Şimdilerde varlıkla birlikte çocuk neşesi, sevinci de azaldı mı sahi? Yokluğunda bekleyen olmak, ümit etmek, hayal kurmak, kavuşmayı dilemek… Ne kıymetliydi oysa. Eksikliğini hissedecekleri şey sevgi değilse eğer, bırakalım bazı eksikleri oluversin çocukların. Hayatı tam da böyle öğrenmeyecekler mi ne dersiniz? Öznur GÖRÜR KISAR     Çocuktuk. Memleket ziyaretlerinde acıktığımızda, ekmeğimize sürülen ekşi köy yoğurdu ve […]

Âkif Emre

Âkif Emre‘nin hayatı, kişiliği, eserleri ve çalışmalarına dair okurlarımız için bir biyografi kaleme aldık. İNSİCAM Çizgi: Yakup Güler 2 Mart 1957 yılında Kayseri’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Kayseri’de tamamladıktan sonra 1982’de İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’ni (İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi-Vatan Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği) bitirdi. Üniversite yıllarında Yeni Devir gazetesinde bölüm editörlüğü […]

Âkif Emre ve İslamcılık Tanımı Bir Duruş Bir Ahlâk ve Bir Düşünme

Âkif Emre, İslam düşünce geleneklerinin tarihi tecrübesinin en önemli göstergelerinden biri olan düşünce ve fiildeki nazari-ameli birlikteliği, duruşunun mihenk taşı yapmıştır. Çünkü Descartes ve Batı düşüncesiyle başlayan düalitenin İslam dünyasındaki yansımalarını fark etmiş; ortaya çıkan laik-seküler duruş ve ahlâkî tutumların sebebinin bu ikilik olduğunu her fırsatta vurgulamıştır.  Dursun ÇİÇEK Bir insana “Kimdi?” sorusu sorulduğunda, eğip […]

Dostum Âkif Emre

Entelektüel kişiliği, az ve öz konuşan derviş meşrep özelliği, çalışkan ve kimseye minnet etmeyen karakteri, disiplinli ve “bir derdi, bir sancısı” olan kalemiyle bildiğimiz dostum Akif Emre’nin vefatı, sadece ülkemizi değil tüm İslam Dünyasını üzdü. Ferman KARAÇAM Her kuşağın, bulunduğu şartlara göre hem avantajları hem de dezavantajları vardır. Cumhuriyette doğan bizden önceki kuşağın avantajı; her […]

Kardeşim Akif Emre

Mehmet Zahid Kotku Efendi’nin güzel ahlak eğitiminden geçen Akif Emre, böylece niteliklerine bir seçkinlik daha ilave etti. “Derviş Akif Emre” ona çok yakıştı. Dünyayı gezerek tanıdı. Balkanlar’da, Filistin’de Osmanlı izlerini belgesellere aktardı. Mehmet GÜNEY 1970’li yılların ortasında yollarımızın kesiştiği bir dostluk, gençlik olaylarının zirve yaptığı ve bir sonrasının 12 Eylül 1980 askeri darbesine çıkacak bir […]

Bir Bilincin Âkif Emre Cephesi

Elbette Âkif Emre’nin, Kudüs ve Filistin’e dair yazıları yeni haliyle bu iki kitaptan ibaret değil. Örneğin sağlığında yayımlanan eserlerinden Göstergeler (1997), ‘İz’ler (2001)’de yer alan bazı yazıları ve Küreselliğin Fay Hattı (2001)’nda yer alan “0rtadoğu Parçalanmış Coğrafya (sayfa: 289-354) bölümü, Çizgisiz Defter (2016)’de yer alan “Kudüs’e Çıkan Yollar” başlıklı (sayfa: 91-104) bölüm ile vefatından sonra […]

Âkif Emre İle Filistin Davasına Bakmak[*]

Âkif Emre, İsrail’in Filistin’in tarihî ve İslâmî kimliğine yönelik müdahalelerini çeşitli örneklerle dikkatlerimize sunmaktadır. Örneğin, Ümmü Tube köyünde bulunan 700 yıllık Hz. Ömer Camii için ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıkım kararı alınması, bu müdahalelerin somut örneklerinden biridir. İzzet GÜLAÇAR 7 Ekim 2023 tarihinde, Filistinli mücahitlerin işgal altındaki topraklarda işgalciye karşı başlattıkları Aksâ Tufanı Operasyonu, İslam dünyası […]

Buğulu Camlar Arkasında Akif Emre’nin Fotoğrafları

Serginin veya albümün adını bile hayal eder gibi oluyorum; Akif Emre’nin coğrafyası. Nasıl tasnif edilirse edilsin, ne ad verilirse verilsin Akif’in fotoğraf hazinesi gün yüzüne çıkarılmalıdır.     Kemal KAHRAMAN Tarihçi-Yazar Yağmurlu bir gün. Akif Emre’nin evinin önünden geçiyoruz. Buğulu camlar, ıslak zemin, tekerlek hışırtısı. Sağda yukarda eski bir site. Kaç defa arabayı o sitenin otoparkına […]

Yol Üzre Bir Seyyahın Çağrışımları: AKİF EMRE

İspanya’da Cebel-i Tarık Boğazı’na kurdukları kameraya yansıyan görüntüden, kamerayı kurdukları villanın sahibinin kendisine şöyle dediğini aktarır: “Ne muhteşem gün batımı değil mi?” Oysa Âkif Emre o manzarada yüzyıllar önce İspanya’yı fethetmeye gelen Tarık bin Ziyad’ın gemileriyle gelişini ve geri dönmemek için yakılan gemileri, sonra Gırnata’nın düşüşüyle çığlıklar eşliğinde karşı sahile doluşan acılı Endülüs halkını görmektedir. […]

Âkif Emre, Sana Aşk Olsun!

Cihad bölgelerine hakimiyeti ve cihad gündemini yakinen takibi de özeldi Akif Emre’nin. Cihad bölgelerinden bilgi ve sağlam tahliller aktarır, bölgenin fotoğrafının çözünürlüğünü artırırdı. Müslümanın gündeminde ve dilinde cihadın nasıl yer alacağına dair berrak bir örnekliği oldu. Romantik bir cihad edebiyatı yerine sahici yorumlar ile bir görüş kazandırdı. Kazandırana da müstefid olana da cesaret olsun! Mustafa […]

Yaşamak Dikkati

Akif Emre’nin düşüncesinden hareketle yaşamak dikkatini kuşanmamak insanı çürümeye götüren bir gaflet halidir. Bu sarhoşluk, inşa ettiği sahte hakikatlerin üzerinde zafer takı kurar, çürümeye yüz tutmuş vücuda ihtişamlı dış giysiler giydirir. Sahte hakikatlerin inşa ettiği bu hal bozgunu adeta bir fetih gibi sunabilir. Hüseyin Nasrullah İNAN Akif Emre’nin “Çürüme de Umut da Hep Olacak” Makalesinin […]

Âkif Emre’nin Gönül Toprağına Düşen Silüet: Aliya

Müslüman coğrafyayı dert edinen Akif Emre, ömrünü Endülüs İslam uygarlığından Filistin’e, Balkanlardan Pakistan’a kadar; gezi, yazı ve belgeselleriyle bu coğrafyaları tanımaya ve tanıtmaya adamıştır. Özellikle 1990’lı yıllarda Müslüman coğrafyalarda yaşanan savaş ve krizler, onun yoğunlaştığı konular olmuştur. Nihal PAKIRDAŞI İnsan, doğduğu şehrin izdüşümünü karakterinde taşır. Evrene misafir olarak gönderilen insana, doğduğu şehir ilk ağız sütünü […]

Âkif Emre’nin Gözünden Balkanlarda Kimlik Krizi

Âkif Emre ümmet coğrafyasına ulus devlet sınırlardan bakan birisi değildir. Dolayısıyla Balkanlara yaklaşımı da tüm Müslümanlara olan yaklaşımıyla paraleldir. Aynı zamanda, kendisi diğer uç görüş gibi ayar vermeye odaklı değildir. Coğrafyamızı anlamaya, yaşamaya ve geleceği için çalışmaya odaklıdır. Burak ÇETİK İlim geleneğimizde “Usul bilmeyen vusule eremez” şeklinde veciz bir söz bulunmaktadır. Her ilmin bir usulü […]

Elveda Endülüs: Akif Emre’nin Moriskolar Belgeseline Bir Bakış

Sekiz yüz yıllık bir medeniyetin kuruluşunu ve yıkılışını derli toplu şekilde anlatan bu belgesel, önemli bir tarihi kayıttır. İstanbul, Cezayir ve Tunus’a dağılan Endülüs Müslümanları ve Moriskolar her ne kadar belgeselde bize veda ediyor gibi görünse de Moriskoların torunları, anıları ve arşivleriyle hala dünyanın dört bir yanında yaşamaya devam ediyor.  Bu özel tarihe tanıklık etmek […]

Demir Kapılar Ardında İkinci Yıl: Raşid Gannuşi’den Mektup

Bağımsızlıktan bu yana bu ülkede gelip geçen tüm iktidarlarla yaşadığımız temel sorun buydu. Bugün de aynı noktadayız: Herkesi bu ilkelere dayanan bir buluşmaya çağırıyoruz. Düşüncede bir araya gelmek istiyoruz. Ne var ki, bugün geldiğimiz noktada, farklı görüşlere sahip insanlar cezaevlerinde buluşuyor. İslamcısı, liberali, solcusu… Hepsi şimdi aynı zindanlarda, aynı sürgün yollarında karşılaşıyor; bir fikir birliğinin […]

Bir Efsanenin Anısına: Bir İslam Öncüsü “Hurşid Ahmed”in Hayatı ve Mirası I (1932-2025)

Prof. Hurşid Ahmed sadece önde gelen bir Pakistanlı figür ve küresel çapta bir fikir önderi değil; aynı zamanda Pakistan’ın ve Müslüman ümmetin kararlı bir savunucusuydu. Bu yönüyle, ideolojik ve siyasi farklılıkların ötesinde geniş bir saygı kazanmıştır. Halid RAHMAN Institute of Policy Studies (IPS), (Siyaset Araştırmaları Enstitüsü) İslamabad, Pakistan Başkanı Yirminci yüzyılın ikinci yarısında kapitalist ve […]

Türk-Hint Müslüman Kardeşliğinin Simgesi: Abdurrahman Peşaveri

İngiliz sömürgesinin hüküm sürdüğü Hint alt kıtasında esaretin ve işgalin ne anlama geldiğini en iyi bilenlerden biri olan Peşaveri, geleceğini ve istikbalini düşünmeden, İslam Halifesinin çağrısına uyup, koşarak, payitaht İstanbul’a gelen bir yiğit delikanlıdan bahsediyorum. İman ve kardeşlik bağlarıyla Osmanlı Devleti’ne bağlı olan Peşaveri, cephede olduğu kadar cephe gerisinde de bu necip millete büyük katkılarda […]

İmam Gazâlî’de İlmî Yöntem

İmam Gazâlî ve onun düşünce dünyasını konu ettiğimiz denemelerde zaman zaman onun ilim metoduna işaret ettik. Ölümünün üzerinden geçen dokuz asır gibi uzun bir süreye rağmen Gazâlî’nin metot ve yaklaşımlarının bugün yaşadığımız çağa ve problemlerine hâlâ ışık tutabildiğine şahit oluyoruz. Dolayısıyla İslam ilim mirasının önde gelen temsilcilerinden İmam Gazâlî’nin, yazdığı ölümsüz eserlerle binlerce bilimsel çalışmaya […]

Buhranların Ağında Batı

Amerikan kaynaklı birçok yeni uydurulan ritüellerle insanlar, geçmişteki geleneklerinden ve  âdetlerinden uzaklaştırıldılar. Bu durum günümüzde de tüm hızıyla devam ediyor. Doğum günü, ölüm günü, sevgilileri günü, anneler günü, babalar günü, yılbaşı kutlamaları vs. ile insanlar mütemadiyen meşgul edilmektedir. Bir tür “cambaza baktırma” taktiğiyle, insanların ekseriyetinin adalet, hürriyet ve eşitlik gibi konulara hemen hiç kafa yormamaları […]

Modern İbrânîce: Kısa Yahudi Tarihi

Süleyman Mabedi’nin yıkılması ve halkın Bâbil’e sürülerek yaklaşık yarım asır süren bir sürgün hayatı yaşaması, Yahudi tarihinin ilk büyük sürgünü ve en önemli hadiselerinden biri olarak kabul edilir. Elif ATABAŞ (Viyana Ekonomi Üniversitesi mezunu. İşine ara vermiş tam zamanlı bir anne ve ev hanımı. Okumayı ve yazmayı seven bir blog yazarı. https://balkandays.blogspot.com/ ) Hz. Yusuf […]

Taşkent’te Bir Değişim Rüzgârı Yahut Gelenekten Beslenmek

Barakhan Medresesi, 16. yüzyılda inşa edilmiş ve ismini Müslüman Türk hükümdar Barak Han’dan almıştır. Sovyet dönemine kadar eğitim faaliyetlerinin sürdüğü medrese, bugün müze olarak kullanılıyor. Mavi kubbeleri, işlenmiş çinileri ve estetik mimarisiyle mest edici bir yapıdır. Ancak günümüzde yalnızca hediyelik eşya satanların dışında ilmi faaliyetlerinin olmaması oldukça düşündürücü. Zübeyir ŞEKERCİ Evvelsi gün, Bişkek-Oş arası süren […]