İnsicam

Sayı 43

Kapitalist ve liberal devlet de komünist ve sosyalist devlet de baskıcıydı, zalimdi. Modern zamanların devlet elitleri, devlet erkini tekellerine almış, kendilerini devletin yerine koymuşlar, kendilerini devletleştirmişlerdi. İnsana ve topluma hizmet sunması gereken devlet, yönetici elitler tarafından insanı ve toplumu esir alan, insanı ve toplumu silikleştiren, güçsüzleştiren, etkisizleştiren bir aygıta dönüşmüştü.

Şehîd olanın adıyla.

Yazın bitip güzün başladığı günlerdeyiz. Sıcak bir yaz geçirdik. Ancak yaşadığımız bölge, iklimsel sıcaklıktan daha sıcak zamanlar yaşıyor. 7 Ekim 2023 Cumartesi gününden beri, başta Gazze Şeridi olmak üzere bütün Filistin, ateşli havalardan çok siyonazilerin yaktığı soykırım ateşinden mustarip. Dünyanın bütün zalimlerini arkasına ve yedeğine alan katil devlet, son on yılların en canice katliamını sürdürüyor, bunun şiddetini her geçen gün artırıyor. Siz bu yazıyı okuduğunuzda Aksâ Tufanı, muhtemelen on bir ayını doldurmuş olacak.

Zulüm arttıkça mukavemet de artıyor. Şurası açık: Bu savaşın kazananı, Gazzeli kardeşlerimiz. Onlar bütün insanlığa insanın ülkesini nasıl sevmesini, ne kadar sevmesini, ülkesi uğruna ne kadar fedakârlık yapılması gerektiğini saat saat, gün gün, an be an hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde gösterdiler, göstermeye devam ediyorlar. Siyonistlerin ve destekçilerinin var güçleriyle işledikleri cinayetler, yaptıkları bombardımanlar Gazzelilerin ve mücahidlerin ne azmini kırabildi ne de moralini bozabildi. Onlar ilk günkü azim ve morallerinden hiçbir şey kaybetmiş değiller. Onun için bu savaşın kazananları, Filistinli kardeşlerimiz.

Modern zamanların en tartışmalı konularının başında devlet kavramı ve devlet aygıtı geliyor. Birinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan ulus devletlerle birlikte devlet, önceki asırlardakinden farklı bir şekilde tartışılır oldu. Soğuk savaş zamanlarında batı ve doğu bloku devletleri, faziletlerini (!) dünyaya anlata anlata bitiremiyorlardı. Her iki bloktaki devletlerin hepsi, insanı büyük bir cendereye almışlardı. Sözde insana hizmet ediyorlardı. Ama her ikisi de insanı ezim ezim eziyordu. Kapitalist ve liberal devlet de komünist ve sosyalist devlet de baskıcıydı, zalimdi. Modern zamanların devlet elitleri, devlet erkini tekellerine almış, kendilerini devletin yerine koymuşlar, kendilerini devletleştirmişlerdi. İnsana ve topluma hizmet sunması gereken devlet, yönetici elitler tarafından insanı ve toplumu esir alan, insanı ve toplumu silikleştiren, güçsüzleştiren, etkisizleştiren bir aygıta dönüşmüştü.

İÇİNDEKİLER

“Ben Böyle Değildim; Yaşarken Oldum”

Baktık onca yıl sevdik olmadı, aldandık deriz en nihayetinde. Teslim oluruz rıza-i ilahiye. Sevmeye gönlü olmayanlar utansın. En azından denedik deriz karınca misali. Bizim böyle düşünmemiz ne ifade eder bilemiyorum ama karınca misali önemli olan o yolda olmak, o istikamet üzere olmak deriz, gönlümüzü eğleriz. Sevdik kardeşim suç mu der çekiliriz. Sevmek; bizi insan kılan […]

Acı

Acı; ilk anda sanılabileceği gibi sevinmeye, mutlu olmaya asla engel olmaz. Kibre, gurura, şımarıklığa perde olur. Aksine acı çeken, mutluluğun kıymetini bilir. Çünkü küçük şeylerden bile mutluluk (aslında şükür) devşirebilecek olgunluğa acı çeken bir kalp daha kolay erişir. Kendini, hayatı, insan oluşunu ve insan onurunu kaybettirecek “çılgın” sevinçlere prim vermez acıyla bir kez olsun kavrulmuş […]

Düğümü Beslemek

Her çağın her türlü müşkülüne, İslam ve dolayısıyla Müslümanlar cevap ve çözüm üretmekle mükelleftir. Bu mesuliyet de yetkinliği zorunlu kılar. Yetkinlik için kuşatıcı bir okuma, tarihi tecrübelere yani müktesebata hâkimiyet ve bunları harmanlayabilecek bir kabiliyet gerekir. Mustafa ESER “Çetinliği kabul edenlere selam.” Sezai Karakoç Herhangi bir meselede kaliteli mesai harcanıyor, üzerinde çeşitli mülahazalar yapılıyorsa o […]

İnci Mercan Gerdanlığı -38-

ÜMMÜ HANİ (Radıyallahü Anha) أمّ هانئ Peygamber Efendimiz, kadını susturmazdı. Verdiği kararı yeniden düşünmesini isteyerek ısrar eden ya da söylediklerine şaşırarak ikna olmayı bekleyen kadınları bile sükûnetle dinledikten sonra cevap verirdi. Kadının fikrini almaktan ve tercihine saygı duymaktan rahatsız olmazdı. Ahmet POÇANOĞLU Emekli Konya İl Müftüsü 38. HADİS حديث أُمَّ هَانِئٍ بنْتَ أبِي طَالِبٍ عبد مناف بن […]

Bekâ Şartı: Büyümek

İslam ülkelerinde, Batılı entelektüellerin etkisiyle zihinleri işgal edilmiş sömürge aydınları, hayranları ile birlikte görünür görünmez işbirliği yapmaktadır. Topraklarını işgal eden ve bu toprakların sahiplerine soykırım, zulüm ve katliam uygulayan “müstevlilere” karşı ülkesini savunanlara “terörist örgüt” olarak nitelendirecek kadar idraki iflas etmiş sözde aydınlar var. Durmuş Günay Prof. Dr., Maltepe Üni. Öğretim Üyesi Genelleme Teknoloji, özellikle […]

Kur’an ve Yönetim

İslam medeniyetinin yönetim ufkunun yeniden keşif ve inşası sorumluluğunu daha fazla iliklerimizde hissetmemiz gereken bir vasata doğru yol alıyoruz. Tüm parıltılı haliyle modernitenin bizi getirdiği menzilin, maksudumuza uygun bir menzil olmadığını yaşadığımız her bir hadise ve müşkil günbegün göstermekte. Abdullah TURHAN Dr., Burdur Mehmet Akif Ersoy Üni. Öğretim Üyesi Kur’an Müslümanların hayatını tanzim etmek üzere […]

Kürevi Ahlaki Çöküntü ve Acı Neticeleri

En çok dikkat çeken tarihteki diğer bir örnek Firavun’dur. Ülkesindeki tüm Yahudilerin erkek çocuklarını öldürterek kadınlarını sağ bırakan bu cani, kendi varlığını korumak adına bu katliamları yaptı. Bugün Siyonist terör rejimi de yaptığı katliamları, kendini savunmak adına meşru göstermektedir. Her bir canlının haksız yere öldürülmesinin asla meşru bir sebebi olamaz. Bunu batı çok iyi bildiği […]

Reelpolitik ve Fetişizm Bağlamında Devlet

İsrail’e yaptırım uygulayamayan devletlerin halkları sokak eylemleriyle kendi devletlerini eleştirip politik manevra almaya zorlarken, devlet yöneticileri bu eylemlere sessiz kalıyor. Bu sessizliğin alt metninde devleti oluşturan burjuvanın, sıkı sıkıya eklemlendikleri Siyonist lobiler karşısındaki acziyeti yatıyor. Bu da bilhassa Türkiye gibi devlet fetişizmi olan doğu ülkelerinde var olan “devlet” algı ve anlayışında dramatik çözülmeler yaratıyor. Böylelikle […]

Postkolonyal Afrika Devleti

Temeli sömürgeci merkez gücün çıkarlarını korumak hatta mümkünse bu çıkarları yerelde maksimize etmektir. Şiddet ve sömürme eğilimi barındıran bu yapay idarenin tesis edilebilmesi ve kalıcı hale gelmesi için yapılması gereken öncelik ise ele geçirilen topraklarda hüküm süren gelenekle ilişkili otoriteyi ve idareyi devre dışı bırakmaktır. Serhat ORAKÇI Dr., Haliç Üni. Öğretim Üyesi Günümüzde 1.5 milyar […]

Film Sektörünün Manevi Değerlerimizle İmtihanı

Filmler yapımcı, yönetmen, senarist, müzik, oyuncu, sahneci gibi paydaşların ortak çalışmalarının bir ürünüdür. Söz konusu paydaşların ülkemizi ayakta tutan değerleri hakkıyla öğrenmesi, medeniyet birikimini fark etmesi büyük önem taşıyor. Yapımlara gerçeklik ve kalite kazandıracak olan faktör budur. Kemal KAHRAMAN Dr., Tarihçi-Yazar Son yıllarda ülkemizde film endüstrisinde ve dizi yapımlarında önemli bir sıçrama yaşandı. Yerli diziler […]

Gönüllü Teslimiyet-Kültürel Hegemonya

Kapitalist sistemin ömrünün bu kadar uzun olmasının başat aktörü olan kültür ve gönüllü taşıyıcısı olduğumuz bu hegemonya karşısında bağışıklığımız yok denecek kadar az. Bugün İsrail’i İsrail yapan en önemli unsurlardan biri kısacık devlet hayatları içerisinde bir Kültür Üniversitesine sahip olmaları denilebilir. Gözde ÇİMEN Türkiye artık kendisine yeni bir hikâye yazmalı. Yeni bir değerler sistemi içerisinde […]

Devlet Yahut İmparatorluk Vârisi Olmak

Her alanda olduğu gibi İmparatorluk idareleri iktisadi cephede de sömürgelerinden mümkün olduğu kadar yararlanmak ister. Bunun için de tacirlerini ve iş adamlarını kullandığını söyleyen Maksudoğlu, Osmanlı idaresinde ise, Türk· asıllı kayda değer tacir olmadığını belirtir. Ticaretin Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar gayrimüslim tebaanın elindedir. Nihal PAKIRDAŞI Zihnin dünyayı anlamlandırması için kavramlara ihtiyacı vardır. Kavramlara bir nevi […]

Ulus-Devlet Karşısında Ahlaki Yönetimsellik*

*Bu yazı Wael Hallaq’ın “Kur’anî Anayasacılık ve Ahlâkî Yönetimsellik: İslâmî Toplum ve Yönetimin Kurucu İlkeleri Üzerine İlave Notlar” başlıklı makalesinin son kısmından müteşekkildir. Makalenin aslı için bk. “Qur’ânic Constitutionalism and Moral Governmentality: Further Notes on the Founding Principles of Islamic Society and Polity”, Comparative Islamic Studies, C: 8, S: 1-2 (2012): 1-51. Makalenin Türkçe tercümesi […]

D. Mehmet Doğan Ağabey’in Nasibi Üzerine Notlar

D. Mehmet Doğan, isminin önündeki D harfi sadece devrimciliği simgelemiyor, aynı zamanda “Dava Delisi” olmanın da nişanesiydi. İsterseniz “Dil Duyarlılığı”nın tecessüm etmiş şekline de işaret sayabilirsiniz. “Dertli” ve “Daimî Dost” gibi kelimelerle ünsiyet kurmanız da yerli yerindeliğe aykırı değildir. Hüseyin AKIN Şair-Yazar D. Mehmet Doğan, isminin önündeki D harfi sadece devrimciliği simgelemiyor, aynı zamanda “Dava […]

Ersin Nazif Gürdoğan: Önemli Olan Allah’ın Sevgisini Kazanmaktır

Her zaman gözleri parıldayan bir insandı. Bulunduğu ortamdaki herkesle teker teker ilgilenir, yaptığı işlerle ilgili tavsiyelerde bulunur, daha iyi neler yapılabileceği konusunda ufuk açıcı bilgilerle donatır, heyecanımızı yenilerdi. Şakir KURTULMUŞ Sabah işe gitmek üzere hazırlandığım erken bir saatte geldi haber. Çok sevdiğimiz ağabeyimiz, hocamız, Görünmeyen Üniversite’nin mimarı kıymetli bilim adamı Ersin Nazif Gürdoğan emaneti teslim […]

Endülüs’ün Kalbi yahut El Hamra’nın Bize Söyledikleri

İhtişam ve ihanetin, yükseliş ve düşüşün ikiliğinde El Hamra bize birçok şey söylemektedir. İslam mimarisinin en büyüleyici eserlerinin başlarında gelmesinin yanı sıra İbn Haldun, kendisi 1363-65 arasında saray mensubudur, Mukaddime’sinde Nasri hanedanlığını ve özelde sarayın şatafatını sert şekilde eleştirmiştir. Zübeyir ŞEKERCİ Sabah erkenden kalkmış, randevu saatine yetişmek için hızlıca hazırlanıp yola koyulmuştuk. İnternet sıkıntısından ötürü […]