İnsicam
Sayı 25
Bütün arkadaşlar, hep birlikte o kadar yoğun ve hızlı çalıştık ki, ortaya oldukça hacimli bir sayı çıktı. Siz değerli okuyucularımıza olan özel sayı sözümüz, bir başka konuyla gerçekleşmiş oldu.
Fettâh olanın adıyla.
“ne çok acı var.” Merhum Cahit Zarifoğlu, artık klasik bir eser haline gelen Yaşamak isimli günlüğüne bu cümleyle başlamıştı*. Evet, “ne çok acı var.”.
Bir önceki sayımızın sunuş yazısını, “Üçüncü yılımızın ilk sayısının önemli bir şahsiyeti ele alan özel sayı olacağı müjdesini vermek isteriz.” diyerek bitirmiştik. Maalesef bu müjdemizi, bu sayıda gerçekleştiremedik. Biz bir hesap yapmıştık, hesabımıza göre de hazırlıklarımızı son aşamaya getirmiştik. Ama “önemli bir şahsiyeti ele alan özel sayı” yerine, bütün milletimizi acıya boğan 6 Şubat Kahramanmaraş depremi münasebetiyle Deprem Özel Sayısı yapmak durumunda kaldık.
Elinizdeki, ekranınızdaki bu sayı, dergimiz İnsicam’ın 25. sayısı, yani üçüncü yılımızın ilk sayısı. Bu sayımızın, en hızlı hazırladığımız sayı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Depremden yaklaşık bir hafta sonra, depremle ilgili çalışma yapma görüşü ağırlık kazandı. Bütün arkadaşlar, hep birlikte o kadar yoğun ve hızlı çalıştık ki, ortaya oldukça hacimli bir sayı çıktı. Siz değerli okuyucularımıza olan özel sayı sözümüz, bir başka konuyla gerçekleşmiş oldu.