Gerçek Bir Sanatçı Tanıdık

Ben onun şair, bestekâr ve hatta arkeolog denilebilecek kadar arkeoloji bilgisine sahip olduğunu da gördüm.

Sabahattin Kayış

Uzun boylu pardösülü yakışıklı bir adam geldi bugün ajansımıza. Güler yüzü hoş sohbetiyle, “sanki kırk yıldır tanışıyor gibiydik” demek için henüz gencim yaşım 26 daha. Ömer Gökalp tanıştırdı bizi bu arkadaşımız illüstratör, karikatür sanatçısı diye. Asır Ajansı kurduğumuz yıldı ve akabinde Asır Kitap Kulübü kuruldu. Yurdumuzun tüm illerine abonelik ve sipariş üzere kitap ve dergi yollanıyordu. Bu yolda “Pencere Dergisi”ni çıkardık. Kapak illüstrasyonunu her zaman Şafak yapardı. Dergi mizanpaj, pikaj, filme vs. baskıya hazırlık kısmı ile bizler ilgilenirdik. Asır Ajans çok kısıtlı maddi imkânlarıyla kitap, kaset (ki o zaman bant tiyatroları ve marşlar) dergi çıkararak bir boşluğu doldurmaya gayret ediyordu. Şafak bütün bu çalışmaları yaparken daha önce çeşitli yayın kurumlarındaki bilgi ve tecrübelerini bize aktarırdı. Gördüm ki Şafak’ı çok eksik tanımışız zaman içinde. Ben onun şair, bestekâr ve hatta arkeolog denilebilecek kadar arkeoloji bilgisine sahip olduğunu da gördüm. Sohbetlerimizde hep bizi şaşırtacak bir konu bulur, nerede ne zaman bu bilgileri edindiğini hiç bilemezdim. Zira sürekli çizerken görürdüm, zannımca geç saatlere kadar kitap okuyor bu adam diye fikir yürütürdüm. Oldukça sakin yapısına rağmen anlatmayı ve öğretmeyi çok severdi. Görsel hafızasına hayran olmamak mümkün değildi. Kendim de bir grafiker olarak çizim yeteneğine sahibim ancak ben gördüklerimi çizebilirim, oysa O’nda herhangi bir objeye bakmadan kağıda, tuale aktardıklarını sadece hayranlık ve şaşkınlıkla izlerdim.

Hepimizin idealleri vardır elbet. Şafak kardeşim çok iyi paralar kazandığı dünyaca ünlü büyük bir dergide çalışmaktayken (derginin adını zikretmeyeceğim) o dergiyi ideallerine ve inancına ters düştüğü için bıraktı ve bize geldi. Hakikaten neredeyse karın tokluğuna bizimle olmayı tercih etmesi tamamen ideallerinin hayatına yön veriliş hikâyesinin başlangıcıydı sanki. Çok kısa bir zamanda hepimizin sevgisini, saygısını kazandı.

Çizgi film alanında bir atılım yapan ve kendi değerlerimizi anlatan ve sevdiren Elif Video ile tanıştı ve daha iyi imkânlarla çalışacak olması tek tesellim olmuştu. İstemeyerek de olsa mesai arkadaşlığımız sona erdi. Sık sık Elif Video’da ziyaretine gider çalışmalarını izlerdim.

Şafak çok başarılı çizgi film çalışmalarına imza attı. Herkesin resim yapabileceğine tüm kalbiyle inanıyordu. Bunun için TRT de “Herkes Resim Yapabilir“ adıyla eğitici kısa filmler yaptı. Son zamanlarda üzerinde çalıştığı, sayıların ebcet hesabına göre diziliş sırası ile bir tabloya yerleştirdiği desenlerin yan yana hızlı oynatılmasıyla animasyona dönüşen sırlı çalışmalar yaptı, atlar ve semazenler; bu çalışmaları “Bir Ressamın Sırları” adıyla TRT’de yayınlandı.

Öğretmeyi o kadar çok seviyordu ki, son zamanlarını geçirdiği hastane ortamında bile eşinin desteği ile canlı performanslar ile eğitici yayınlar yaptı. İyi bir eşin insanın yaşamında ne kadar önemli olduğunu da bu hastane ortamında bir kez daha öğrendik. Kendisini hastane ortamında dahi aylarca bir an yalnız bırakmayan eşine ve de ona dua ve zikirler ile destek olan kardeşlerimize selam olsun… 

Ve bir tablo gibi, huzurla dinlenen bir şarkı gibi, bir haziran gecesi zikir ve dualar ile veda etti bize…

Mekânı cennet olsun.