ULUSLARARASI ÇEVRE ve AHLÂK SEMPOZYUMLARI

Çevre ve ahlak sempozyumları, çevre sorunlarını maddi sebep-sonuç zinciri içinde ele almanın yanında modern çevresel felaketlerin temelindeki felsefi ve sosyolojik arka plana, manevi ve ahlaki değerlerin aşınmasına ve bunların çözümlerine yönelik tebliğlerin sunulduğu çok disiplinli bir bilimsel platform olarak dikkati çekmektedir.

Ali Öztürk

Prof. Dr., İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

Sempozyum ya da Türk Dil Kurumunun teklif ettiği şekliyle bilgi şöleni, alanlarında uzman kişilerin bir araya gelerek görüş ve düşüncelerini bir bildiri çerçevesinde ifade ettikleri, akabinde sunulan bildirilerin etraflıca müzakere edildiği bilimsel toplantılardır. Sunum ve tartışmaların yayına dönüşmesiyle söz konusu akademik faaliyet kalıcı hâle gelmiş olur. Bu yazımda,  2013 yılında başlayan, 2014 yılından itibaren iki yıllık periyotlarla icra edilen, son olarak 2020’de beşincisi düzenlenen uzun soluklu bir akademik faaliyet olmaya aday Uluslararası Çevre ve Ahlak Sempozyumlarından bahsetmek istiyorum. Söz konusu Sempozyumlar dizisi, bir çatı kuruluş olan Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği (ÇEKÜD), Çevre Vakfı ve Akademik Platform’un öncülüğünde, başta üniversiteler olmak üzere konuya duyarlı diğer bazı sivil ve resmi kuruluşlarının destekleriyle gerçekleştirilmektedir. [1]

Çevre ve ahlak sempozyumları, çevre sorunlarını maddi sebep-sonuç zinciri içinde ele almanın yanında modern çevresel felaketlerin temelindeki felsefi ve sosyolojik arka plana, manevi ve ahlaki değerlerin aşınmasına ve bunların çözümlerine yönelik tebliğlerin sunulduğu çok disiplinli bir bilimsel platform olarak dikkati çekmektedir.  Bu sempozyumlar dizisinde, temelinde insan unsurunun bulunduğu kabul edilen çevre problemleri, bir nevi yaratılış normu olan ahlak ile ilişkilendirerek farklı ve orijinal bir bakış açısıyla tartışmaya açılmıştır. Beşincisi 2020 yılında “Şehirleşme, Göç ve Çevre Etkileşimi” ana temasıyla gerçekleştirilen sempozyumun tanıtım yazısındaki şu ifadeler çevre konusunun niçin ahlak gibi değer yüklü bir kavram ile birlikte ele alındığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır:


“…Çevresel sorunların ortaya çıkmasında aşırı üretim ve gereksiz tüketimler yanında, israf gibi birçok sebepler yer almaktadır. Dolayısıyla çevre konusunun ahlaki değerlerden bağımsız düşünülemeyeceği açıktır.

Çevre sorunlarının temelinde, bireysel ve toplumsal değerlerin değişmesi, bozulması gibi etkenler de söz konusudur. Genel olarak Ahlaki Değerler olarak ifade edebileceğimiz bir kısım evrensel insani değerlerin yok olması, toplumsallıktan bireyselliğe dönüşüm de sorunları artıran önemli etkenlerdir.

Eksikliği gitgide hissedilen, ulusal ve uluslararası platformlarda gündemden düşmüş olan ahlaki değerler ile çevrenin sıkı bağı, Çevre ve Ahlak Sempozyumlarının ana konusu olarak gündeme gelmektedir. Unuttuğumuz ahlaki değerlerin çevre açısından da ne derece önemli ve çözüm odaklı yaklaşımlar sunma potansiyeline sahip olduğu bu sempozyumlarda ortaya çıkmaktadır…”[2]

İlk Çevre ve Ahlak Sempozyumunun 2013 yılında iki ayrı şehirde yapıldığı görülmektedir. Biri, Gaziantep Üniversitesi,  Hasan Kalyoncu Üniversitesi ve Şehitkâmil Belediyesi işbirliğiyle “Ulusal Çevre Ve Ahlak Sempozyumu” adıyla 04-05 Ekim tarihleri arasında Gaziantep’te; diğeri de Gümüşhane Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, uluslararası katılımlı olarak 24-26 Ekim tarihlerinde Gümüşhane’de gerçekleştirilmiştir.

İkinci sempozyum, uluslararası niteliğe sahip olarak 2014 yılı Ekim ayında, Adıyaman Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Adıyaman’da yapılmıştır. Bu tarihten itibaren iki yılda bir düzenlenmesi kararlaştırılmış ve bu şekilde istikrar kazanmıştır. Üçüncü sempozyumun 2016 yılında Saraybosna’da yapılması planlanmışken 15 Temmuz menfur darbe girişimi sonrasında toplantının adresi Alanya olarak değiştirilmiştir. Uluslararası Saraybosna (IUS), Sakarya ve Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitelerinin de desteğiyle 4-6 Kasım tarihlerinde Alanya’da yapılmıştır. Dördüncüsü 2018 Haziran’ında Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da; beşincisi ise Yıldız Teknik Üniversitesinin desteğiyle 24-25 Eylül 2020 tarihlerinde İstanbul’da, küresel salgın kaynaklı kısıtlamalar sebebiyle çevrimiçi olarak gerçekleştirilmiştir. 

Her ne kadar söz konusu sempozyumlar zincirinin ilk halkası sempozyumun resmi sayfasında (http://www.i-sem.info )  2013 olarak tarihlense de organizasyonun öncü kuruluşu olan ÇEKÜD’ün düzenlediği çevre konulu bilimsel toplantıların tarihi daha eskilere dayanmaktadır.  ÇEKÜD’ün desteğiyle düzenlenen ilk Çevre sempozyumu iki binli yılların başlarına kadar gitmektedir. 03-04 Haziran 2006 tarihlerinde Bahçelievler Belediyesi tarafından düzenlenen “Uluslararası Çevre Sempozyumu”, çeşitli resmi ve sivil kuruluşların yanı sıra ÇEKÜD işbirliğiyle gerçekleşmiştir. ÇEKÜD’ün düzenlediği bir diğer sempozyum da Korona virüs sebebiyle Hakk’ın rahmetine kavuşan merhum Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın rektörlüğü döneminde Karabük Üniversitesi işbirliği ile 16-17 Kasım 2012 tarihlerinde gerçekleştirilen “Tüketim Toplumu ve Çevre Sempozyumu” dur.

Sunulan bildirilerin konularına bakıldığında, sanayileşmenin sebep olduğu çevre sorunlarından farklı dinî öğretilerin çevre yaklaşımlarına kadar geniş bir alanı kapsadığı görülmektedir. Yukarıda değinildiği gibi bu sempozyumlarda çevre konusu, sadece iklim değişiklikleri,  teknolojik süreçler vb. fen bilimleri sahasına sıkıştırılmayıp, dinî, tarihî, felsefî, hukukî arka plana yönelik beşeri bilimlerin perspektifinden de yararlanarak bütüncül bir yaklaşımla ele alınmaktadır. Bir fikir vermesi bakımından 2020’de gerçekleştirilen sempozyumun oturum başlıklarına göz atmak faydalı olacaktır. Söz konusu sempozyum, aralarında Eski Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun da bulunduğu davetli konuşmacıların ardından “Çevre Teknolojilerinde Yerlilik”, “Şehirleşme, Göç, Çevre Etkileşimi”, “Çevre ve Ahlak İlişkisi” ve “Çevre Bilincinin Geliştirilmesinde STK’ların Rolü” başlıklı dört panel ile başlamıştır. Panellerden sonra gerçekleştirilen sempozyum oturumlarının ana başlıkları ise bildirilere göre şu şekilde sınıflandırılmıştır:

  • Enerji ve Yenilenebilir Enerji
  • İklim Değişikliği ve Hava Kirliliği
  • Din ve Çevre İlişkisi
  • Atık Yönetimi                             
  • Atık Yönetimi ve Sıfır Atık Uygulamaları
  • Toplumda Çevre Bilinci
  • Önemli Kirleticiler
  • Atık Yönetimi ve Sürdürülebilir Yapı Malzemeleri
  • İklim Değişikliği ve Göç
  • Arıtma Teknolojileri
  • Su Yönetimi ve Membran Teknolojileri
  • Çevre Ahlakı

Listeden de anlaşılacağı gibi çevreyi tehdit eden sorunlar ve çözüm yolları, çevreyi dikkate alan bilimsel paradigmalar ve insan davranışlarını etkileyen derin metafizik konular çerçevesinde tartışılmaktadır. Zira modern zamanların ürettiği bir probleme, bütün insanlığı kuşatacak kadim değerler ekseninde çözümler üretilmeye çalışılmasının bu tür bilimsel faaliyetleri ilgi çekici ve anlamlı hâle getirdiği söylenebilir.

Küresel ısınma, tehlikeli atıklar, kirlilik vs. başlıca çevre sorunları dünyanın başını ağrıtmaya devam etmektedir. Dolayısıyla çevre konusunu uluslararası siyasetten bağımsız düşünmek mümkün değildir. Politik manipülasyonlara açık bir konu olarak çevre,  ne yazık ki gücü elinde bulunduran ülkelerin nezdinde diğerlerini terbiye etme aparatına dönüşebilmektedir. Dünyamızın geleceği ile ilgili olan son derece yakıcı bir sorunun küresel güçlerin rekabet hırsına kurban edilmesi, gelişmekte olan ülkelerin konuyu itibarsızlaştırmasına bahane oluşturmaktadır. Oysaki sonuçları itibariyle gelecek nesillerin nefeslerini rehin alabilecek kadar büyük trajedilere yol açabilecek böylesi bir problemin, konjonktürel, politik tartışmalardan bağımsız olarak bilim ve insanlığın ortak değerleri ekseninde ele alınması gerektiği izahtan varestedir. ÇEKÜD’ün kılavuzluğunda gerçekleştirilen uluslararası çevre ve ahlak sempozyumları bir ödev bilinciyle tam da bunu yerine getirmektedir.

Sonuç olarak söyleyecek olursak sempozyumlar her ne kadar 15-20’şer dakikaya sığdırılan bildirilerden meydana geliyorsa da bildirilerin kitaplaşmasıyla kalıcı bir kaynak ortaya konulmuş olmaktadır. Çevre sempozyumlarının hemen hepsi kitap hâline dönüştürülmüş durumdadır. 2013’ten bu yana gerçekleştirilen sempozyumlarda sunulan ve kitap haline getirilen 500’ü aşkın bildiriye sempozyumun resmi internet sitesinden (http://www.i-sem.info), ayrıca ÇEKÜD ve Çevre Vakfı’nın resmi internet sayfalarından erişilebilmektedir.  Son sempozyumdaki bazı bildiriler ise Çevre Vakfının akademik yayın organı olan Sürdürülebilir Çevre Dergisi’nde makale olarak yayımlanmıştır. Söz konusu kitap ve dergilerde yer alan makalelerin ilgi duyan herkese bir tık mesafede olduğunu hatırlatmakla yetinelim.


[1] Uluslararası Çevre ve Ahlak sempozyumlarının başından beri fikren ve fiilen emektarı Sayın Doktor Hüseyin BUDAK Bey’e verdiği kıymetli bilgilerden dolayı müteşekkirim.

[2] http://www.i-sem.info/ (Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Eyüp DEBİK’in tanıtım yazısı). Erişim: 21.08.2021