Kore 1. Türk Tugayı İmamı Muhsin Örtülü bu imamlardan biridir. Muhsin Örtülü, Korelilerin gözünde ilk Müslüman lider imajını temsil etmiştir.
Sevde ÖZTÜRK
İbn Haldun Üniversitesi, Doktora Öğrencisi

Kıymetli Okuyucu, Güney Kore’de İslamiyet ve Müslümanlara dair yazı serimizin ikincisinde modern Güney Kore’de İslam dinin tanınması ve İslami pratiklerin anlaşılmasında etkili olan Kore Türk Tugayı imamlarının Kore Savaşı ve sonrası süreçteki etki ve faaliyetlerini konu edineceğiz. Daha önceki sayıda belirttiğimiz gibi Kore Savaşı sürecinde Türk askerleri, fedakar davranışları ve güzel ahlaklarıyla Koreli halkın takdirini ve kalbini kazanmıştır. Kore Savaşı sayesinde Koreliler, uzun yıllardan sonra, ilk kez bir Müslüman topluluğu ve faaliyetlerini yakından gözlemleme imkanı bulmuştur. Mütareke sonrası uygun ortam oluşunca Türkler ve İslamiyet hakkında meraklarını gidermek isteyen Koreliler, Kore Türk Tugayına başvurarak İslam dini hakkında detaylı bilgi almak istemiştir. İslamiyet hakkında bilgi alan Koreliler öğrendiklerini çevreleriyle de paylaşmış ve günden güne İslam dinine meraklı Korelilerin sayısı artmıştır. Koreli halktan bazıları ilerleyen süreçte ihtida etmişlerdir. Bu hususta Korelilere, öncülük eden tugay imamları, gerçekleştirdikleri dini konferanslar ve çalışmalarla Kore’de İslamiyet’in tohumlarını atmıştır. Kore Savaşı ve sonrası süreçte özellikle üç imamın bulunduğu çevrede iz bıraktığı anlaşılmaktadır.
Kore 1. Türk Tugayı İmamı Muhsin Örtülü bu imamlardan biridir. Muhsin Örtülü, Korelilerin gözünde ilk Müslüman lider imajını temsil etmiştir. Örtülü, Kore Türk Tugayı’nda görevlendirilen ilk din görevlisi ve alay baş imamıdır. 1894 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Muhsin Hoca, icazetini Fatih dersiamlarından Müderrris Şevket Efendi gibi dönemin önde gelen hocalarından almış ve erken yaşlarda vaizlik görevine başlamıştır. Merzifon, Samsun, Ordu, Ankara gibi farklı illerde din görevliliği yürütmüştür. 25 Eylül 1950’de ilk kez Kore’ye giden Muhsin Hoca, 17 Haziran 1952 tarihinde sağlık sorunları nedeniyle yurda dönmüştür.[1] Örtülü, yurda döndükten sonra hastalığı nedeniyle 1 Eylül 1953 günü hayata gözlerini yummuştur.[2] Kore’de bulunduğu süreçte savaş şartları ve içinde bulunulan durum nedeniyle Örtülü’nün doğrudan dini yayma ve bilgilendirme çalışması yapmadığı bilinmektedir. Buna rağmen, savaş sürecinde yeteneği, ilmi, ahlakı ve duruşu ile herhangi bir din görevlisinden çok daha fazla etki bırakmıştır. En önemlisi de Muhsin Hoca’nın faaliyetleri ile Koreliler ve çevredeki diğer askerlerin çoğu İslami pratiklere ilk kez şahit olmuştur.
Öncelikle, Kore’de dini yayma amacı gütmediğini ifade eden Muhsin Hoca, Kore’nin içinde bulunduğu durum itibariyle zaten buna müsait olmadığını düşünmüştür. Bu nedenle, Kore Savaşı sürecinde günlük tugay içi dini faaliyetler ve bazı özel davetler dışında Korelilere dini bilgilendirme yapmamıştır. Bu durumu kendisinin Allah Yolu Dergisi’nde kaleme aldığı “Kore- Japonya – Amerika” başlıklı yazı serisinde açıklamıştır. Son derece donanımlı bir din görevlisi olan Örtülü’nün çok etkileyici bir belagat ve hitabete sahip olduğu pek çok kaynakta ifade edilmiştir. Sayılan, Örtülü’nün, Çin dili ile birlikte dört dil bildiğini, güler yüzlü ve heybetli bir görünüşü olduğunu aktarmıştır.[3]Muhsin Örtülü’nün Amerikalıların general rütbesine koydukları yıldızı taşıdığı için ve bir general heybeti ile yürüdüğü için Amerikanlılar tarafından kendisine verilen “General İmam” lakabı ile hafızalara kazındığı bilinmektedir.
Muhsin Hoca dini görev ve faaliyetlerine ilk olarak Kore’ye gidiş gemisinde başlamıştır. Oradaki askerlere temel İslami bilgiler ve etik dersleri vermiştir. Bununla birlikte, Muhsin Bey, Amerikalı bir gemi papazı ile yolculuk sırasında dini bir münazara gerçekleştirmiş, dini donanımı ve pratik zekası ile hem Türk hem de Amerikalı askerleri kendisine hayran bırakmıştır. Diğer taraftan Kore’ye ayak basar basmaz birliğin günlük ibadetlerini kolaylıkla yerine getirebilmeleri için harekete geçmiştir. Daegu şehrinde birliğin yakınında bulunan eski bir kilisenin ibadethane olarak kullanılması için Amerikan yetkililere başvurmuştur. Burada kılınan namazlar ve yükselen ezan sesleri, Korelilerin karşılaştıkları ilk İslami pratikler olmuştur. Örtülü, Kore’ye vardıktan sonra yabancı ve Koreli din adamları ile her daim irtibatta olmuştur. Tüm bu süreçte kendisine Koreli ve Türk tercümanların eşlik ettiği bilinmektedir. Farklı dinlerden dini temsilcilerle gerçekleştirdiği toplantılarda, Muhsin Hoca’nın konuşmaları ve bakış açısının pek çok din adamını etkilediği bilinmektedir. Koreli ve Amerikalı din adamlarının onun hakkında: “İşte bütün din adamları böyle olsa dünya çok daha rahat bir devreye vasıl olurdu.”[4] sözleri, bu etkiyi gözler önüne sermektedir.
Muhsin Bey, doğrudan tebliğ faaliyeti gerçekleştirmese de Kore’de iki kez topluluk içerisinde dini bilgilendirme konuşması yapmıştır. Bunların ilki Amerikalıların daveti üzerine gittiği balo gemisinde verdiği İslami konferanstır. İkincisi ise, Busan Birleşmiş Milletler Şehitliği’nde tertiplenen tören sırasında kamuya açık bir şekilde yaptığı konuşmadır. Örtülü’nün: “Bu iki konuşmam da Türkçe ve İngilizce olarak hoparlörlerle neşrolunmuş ve Amerikalılar tarafından sesli olarak zaptolunmuştur.”[5] sözlerinden her iki faaliyet sayesinde de askeri kitle ve kamuoyunun İslam hakkında doğrudan bilgi aldığı anlaşılmaktadır. Nihayetinde Muhsin Bey’in yürüttüğü günlük faaliyetler, ortak dini toplantılar ve açık konferanslar, Korelilerin ilk Müslüman ve İslam dini imajının temellerini oluşturmuştur.

Kore’de aktif ve bilinçli olarak İslami faaliyetleri gerçekleştiren ilk isim olarak Abdulgafur Karaismailoğlu karşımıza çıkmaktadır. Abdulgafur Karaismailoğlu Kore’ye ilk kez 6. Türk Değiştirme Tugayı ile birlikte 1955-56 yıllarında gelmiştir. 1957-58 yıllarında ise ikinci kez kendi istediği dahilinde 8. Değiştirme Tugayı imamı olarak tekrar görevlendirilmiştir. Abdulgafur Karaismailoğlu, 1903 yılında Trabzon’da dünyaya gelmiştir. Dini ilimler ve hafızlık eğitimini bölgenin ileri gelen hoca efendilerinden olan babası Osman Hilmi Karaismailoğlu Efendi’den almıştır. Çeşitli alimlerden Arapça ve İslami ilimler tahsil etmiş olan Abdulgafur Hoca, yaklaşık yirmi yıl Trabzon’daki mahkemelerde dava vekilliği yani avukatlık görevi yapmıştır. 1951 yılından itibaren DİB Başkanlığı bünyesinde göreve başlayan Abdulgafur Hoca, Polatlı, Zonguldak, Kütahya, Yozgat, Tokat gibi çeşitli illerde müftülük ve vaizlik hizmetleri yürütmüştür. Hoca Efendi 9 Aralık 2002 yılında İzmir’deki evinde vefat etmiştir.[6] 1955 yılında iki Korelinin Türk Tugayı Karargahı’na gelmesi ve İslam dini hakkında bilgi almak için tugay imamı Abdulgafur Hoca’ya başvurması, Kore’deki İslami çalışmalarının başlangıç noktasını oluşturmaktadır. Kim Jin Kyu ve Kim Yu Do adlı bu iki şahıs daha sonra Müslüman olmuş ve sırasıyla Ömer ve Abdullah isimlerini almıştır.[7]
Bu iki Koreli şahsın gerçekleştirdiği görüşme sonrası diğer Korelilerin de İslam dini hususunda ilgi ve merakları artmıştır. Bunun üzerine Koreliler, Abdulgafur Bey’e tekrar başvurup dini bilgilendirme konferansı talebinde bulunmuşlardır. Korelilerden gelen talepler üzerine Abdulgafur Hoca, tugay dışında İslami bilgilendirme konferansları vermiştir. Bu hususta altı çizilmesi gereken husus, Kore’deki ilk İslami çalışmaların Korelilerin isteği üzerine başlatılmış olmasıdır. Zira o dönemde misyonerlik propagandası ile çalışan dini gruplar sayıca son derece fazladır. Abdulgafur Bey’in Seul şehrinde iki ay boyunca gerçekleştirdiği bu konferanslar Korelilerin ilk İslami bilgilerinin temelini teşkil etmiştir. Hoca Efendi, her daim konferanslarında diğer dinlere saygı ve hürmet noktasında son derece titizlik göstermiştir. Tercümanın anlayabileceği sadelik yalınlık ve basitliğe bilhassa dikkat etmiştir. Abdulgafur Bey, Korelilerin bu konferanslara olan ilgisini 1983 yılında Milli Gazete’de yayınladığı “Kore’de İslam’ı Seçenler” başlıklı yazı serisinde şu şekilde açıklamaktadır:
“…Kore’li tercümanımızın anlıyabileceği ve anlatabileceği açık ve kısa ifadelerle Müslümanlığı ben anlattıkça salondakilerin dikkatleri artıyor ve heyecanları yükseliyordu. Salona hakim olan sus-pus havası, dakikalar geçtikçe değişiyor, renkleşiyor ve hatta elektrikleniyor gibiydi. Öyle ki, kucaklarında ağlamağa başlıyan çocuklarının susması için her çareye başvurarak tercümanın naklettiklerinden bir kelime bile kaçırmamak hususundaki titizlikleri dikkati çekmekteydi. Bu konuşma bir saatten fazla sürdü ve sonunda ayrılırken, hepsi tarafından ve bir ağızdan, bunun tekrarı ve devamı rica edildi. “[8]
Abdulgafur Hoca Koreli tercümanlar vasıtasıyla gerçekleştirdiği bu konferanslarda Korelilere İslam dini hakkında temel kaideleri, ahlak ilkeleri ve dünya görüşünü açıklamıştır. Abdulgafur Hoca’nın konferansları sonrası 1956 yılında bir toplu ihtida töreni gerçekleştirilmiş ve 57 Koreli Müslüman olmuştur. Abdulgafur Bey, bu ihtida töreninde, her dinden, her sınıftan ve her cinsten müthiş bir kalabalığın toplandığını ve bunların arasında, kadın-erkek papazlar ve siviller, askerler, hatta diplomatlar bulunduğunu belirtmiştir.[9] Abdulgafur Hoca’nın özverili çalışmaları ile Güney Kore’nin modern dönemdeki ilk Müslüman topluluğunun temeli atılmıştır. O dönem, Abdulgafur Hoca’nın teşvikleri ve Koreli ilk Müslümanların çabalarıyla Kore İslam Cemiyeti kurulmuştur. Daha sonra Koreli Müslümanlar bu cemiyet sayesinde kendi topluluklarını ve dini çalışmalarını genişletmeyi sürdürmüştür. Bu cemiyet günümüz Kore İslam Federasyonu’nun temelini oluşturmuştur. Abdulgafur Bey, 1956 yılında Kore 6. Tugayı’ndaki vazifesini tamamlayıp yurda dönmüştür. Bu süreçte Kore Müslüman topluluğuna 1956-57 yıllarında 7. Türk Tugayı İmamı Zübeyir Koç Hoca destek vermiştir. Genç imam Zübeyir Koç’un faaliyetleri neticesinde Kore Müslüman topluluğunun günden güne büyüdüğünden haberdar olan Abdulgafur Hoca oradaki kardeşlerini unutamamıştır. Aklı ve kalbi hep Koreli Müslümanlarda kalınca 1957 yılında 8. Türk Tugayı imamlığına başvurmuş ve imamlık görevi için yeniden vazifelendirilmiştir.
İkinci kez Kore’ye giden Abdulgafur Hoca, bu süreçte de Korelilerle yakın temaslarını devam ettirmiştir. İkinci dönemde gerçekleştirdiği en önemli çalışma, İslam dini hakkında hazırladığı yazısının Kore Ulusal radyosunda Türk Tugayı yetkilileri tarafından okunmasıdır. Bu yayın ulusal çapta yayınlanan ilk İslami bilgilendirme konuşması olmuştur.[10] Diğer taraftan Abdulgafur Bey, Türk askerlerin savaş sırasında himayesine aldığı Koreli çocukların eğitimi ve sosyal durumları ile de alakadar olmuş kendi çadırında onlarla ilgilenmiştir. Bu hususta, Kore’de İslamiyet’in yayılmasını her fırsatta Türk askerlerinin çabalarına bağlayan Abdulgafur Bey: “Bu konuda son söz, samimi ifade ve içten itiraf olarak arzetmeliyim ki, bu işte biz değil, Mehmedcik öncüdür ve bizim yaptığımız ve yapabildiğimiz iş ise, O’na artçılık yapmak, ardından gidebilmiş olmaktan ibarettir.” sözleriyle bu konuya dikkat çekmiştir.[11] Türk askerlerinin fedakarlıkları, önceki tabur imamlarının örnek davranışları neticesinde zemin hazırlanan bu ilginin yeşermesinde şüphesiz bilinçli ve gayretli çalışmalarıyla Abdulgafur Bey de öne çıkmaktadır. Şüphesiz, Abdulgafur Karaismailoğlu, Koreliler üzerinde bıraktığı etki ve Kore’de İslamiyet’in tanınması için gerçekleştirdiği toplu konferanslarla Kore İslam Tarihinin en önemli öncü şahsiyetlerindendir.
Abdulgafur Karaismailoğlu, Kore’deki ikinci vazifesi sırasında genç imam Zübeyir Koç Hoca’nın faaliyetlerini tahsiline ve yaşına göre takdire şayan bir iş olarak ifade etmiştir. Bir sonraki sayımızda, yazımızın devamı niteliğindeki bu konuya, yani Kore’de İslamiyet’in en genç imamı Zübeyir Koç Hoca Efendi’nin Kore’de bulunduğu süreçteki faaliyetleri ve Kore’de bıraktığı etkilere değineceğiz.
[1] Ali Denizli, Kore Harbinde Türk Tugayları, Ankara: Genelkurmay Basımevi, 1994, s. 70.
[2] Diyanet İşleri Başkanlık Arşivi, “Muhsin Örtülü’nün ölüm ve emeklilik aidatı durumunu bildiren belge”, No:24997, Tarih:06.10.1953, Ankara.
[3] N. Dündar Sayılan, “Kore Harbinde Türklerle”, MEB. Yayınları: Ankara, 1996, s. 106.
[4] Hikmet Feridun Es, “Meşhur General İmam”, Hürriyet, 25 Mayıs 1951, s. 4.
[5] Muhsin Örtülü, Allah Yolu Dergisi, Yıl. 1, Cilt. 1, Sayı. 1, 15 Aralık 1952, İstanbul, s. 17.
[6] Şükrü Öztürk, Trabzonlu Kur’an Hadimleri Cumhuriyet Döneminde Kur’an’a Hizmet Eden Bazı Simalar,
[7] Necmeddin Alkan, Çosın-Sakin Sabahlar Memleketi’nde Bir Yıl, Ankara: Sevinç Basımevi, 1960, s.130.
[8] Abdulgafur Karaismailoğlu, “Koreliler Müslümanlık hakkında benden bilgi istediler”, Milli Gazete, 21 Eylül 1983, s. 2.
[9] Abdulgafur Karaismailoğlu, “Beni dinleyenler İslam’a girecekleri anı sabırsızlıkla bekliyordu”, Milli Gazete, 29 Eylül 1983, s. 2.
[10] Abdulgafur Karaismailoğlu,” İSLAMİYET KONUSU KORE RADYOSU’NDA”, Milli Gazete, 11 Kasım 1983, s. 2.
[11] Abdulgafur Karaismailoğlu,” Kore, Müslümanlık için, bakir ve çok verimli bir topraktır”, Milli Gazete, 9 Kasım 1983, s. 2.