Avusturya’da son seçimlerde yabancı düşmanlığıyla tanınan sağ parti, %21 oy aldı. Avusturya’daki bu gelişme, Müslümanları tedirgin etmekle beraber Avusturya İslâm Cemaatini de faaliyete geçirdi
Erkan Erdemir
Viyana İslâm Din Eğitimi Yüksek Okulu Öğretim Üyesi

Son sayıda Avusturya’da İslâm dininin konumu ve kısa tarihçesini yer vermiştik. Bu sayıda ise İslâm din dersi müfredatlarını inceleyeceğiz.
Eski İslâm Din Dersi Müfredatı (1983-2011)
19 Ağustos 1983 tarihinde Avusturya Resmî Gazetesinde yayınlanarak yürürlüğe giren ilk İslâm Din Dersi Müfredatı, 2011 tarihine kadar geçerli kaldı. Sadece 4 sayfadan oluşan müfredat, tüm okul tiplerini bir arada barındırarak, ilk, orta ve lise öğretim programını kapsamaktaydı. Avusturya okul sistemi, dört yıl ilköğretimin ardından başarılı öğrenciler için 8 veya 9 yıllık lise yolunu açmaktadır. Diğer öğrenciler ise 4 yıllık orta eğitimi gördükten sonra ya meslek okullarına ya da meslek yüksek okullarına devam etmektedirler.
İlginç olan ve muhtemelen ilk dönemin şartları göz önünde tutularak, sınıflarda Müslüman öğrenci sayısının fazla olmamasından dolayı, müfredatta birleştirilmiş sınıf uygulaması yer almış olup 1. sınıftan başlayarak 12. sınıfa kadar her iki sınıf için (1-2, 3-4, 5-6, 7-8, 9-10, 11-12) aynı içerik öngörülmüştür. Başta bu durum herhangi bir sıkıntı teşkil etmemiş, sınıflarda seyrek olan Müslüman öğrencilerin hepsi bir grup oluşturularak bu müfredata göre ders görmüşlerdir. İleriki yıllarda, özellikle her sınıfta, Müslüman öğrencilerin sayıları çoğalmaya başladıkça artık bu bir sorun olmaya başlamış, ders grupları birer sınıf olarak teşkil edilmek durumunda kalmıştır. Böyle olunca da müfredatta iki sınıf için aynı içerik bulunduğundan dolayı din dersi öğretmenleri ders içeriklerini iki yıla serpiştirmek durumunda kalmışlardır.
Müfredat girişinde, eğitimin genel hedefleri arasında ahlâkî değerlerin kazanımı ve toplum içinde örnek şahsiyet olma gerekliliğine vurgu yapılmıştır. İslâm’ın evrensel bir din olmasından ötürü, kişilerin ırk, renk ve dil ayırımı yapmadan kardeşlik duygularını pekiştirmeleri istenilmektedir. Zira İslâm’da hem din hem vatandaş hem de insanlık kardeşliği bulunmaktadır. İslâm din dersi, öğrencilerin İslâm ve peygamberler tarihiyle bilinçlenmelerini arzuladığı için, öğretmenlerin bu konuya ağırlık vermesini ister. İslâm inanç sistemini doğru idrak edebilen öğrenciler, hem kendi dinlerinde sağlam duruş sergileyebileceklerini hem de dinde zorlama olmadığını bildikleri için diğer din mensuplarına karşı da saygılı ve önyargısız bir diyalog geliştirebileceklerine vurgu yapılmıştır.
1. ve 2. sınıf müfredatında; din nedir, İslâm’ın şartları nelerdir ve Müslümanın ahlâkı nasıldır? şeklinde başlıklar bulunmaktadır. Ahlâk konusu altındaki “Diğer İnsanlarla İlişkilerim” konusunun altı boş bırakılmıştı.
3.ve 4. sınıf müfredatında; dinin temel kaynaklarının, yani imanın ve İslâm’ın şartlarının yanında siyer tarihine -Peygamberimizin aile fertlerine ve hulefa-i raşidine- ağırlık verilmiştir. Ayrıca, ahlâk bölümü de bu yaş grubu için çok geniş yer bulmuştur. Öğretmenler, bu bölümde doğruluk, fedakârlık, cesaret, cömertlik, sadakat, cemaat olma, düzen, disiplin ve sabır gibi konular işlemekteydiler.
5.ve 6. sınıf müfredatında; helal ve haram konularının yansıra İslâm’ın kaynakları konusuna ve abdest ile namaz konularına önem verilmiştir. Helal ve haram konulu derslerde, öğrencilerin tüm sorularına cevaplar araması için öğretmene büyük sorumluluklar yüklenmiştir.
7. ve 8. sınıf müfredatında; daha çok İslâm dininin, dindarlığın ve hayatın anlamı üzerine konular mevcuttur. Onun dışında İslâm’ın beş şartı çok kapsamlı bir şekilde müfredatta geçmektedir.
9. ve 10. sınıf müfredatında; geniş çaplı olarak ahlâk konularına, aile düzeni (hukuksal sorumluluk ve haklar), muamelat ve toplumsal yaşantıyı kapsayan konulara (alışveriş, işçi hakları, faiz), İslâm (devlet) düzeni ile alakalı teorik bilgilere yer verilmiştir. Ders konularını işlerken Hz. Muhammed’in hem Peygamber olarak örnekliğine hem de devlet başkanı olarak konumunun göz önünde bulundurulması istenilmektedir. Bu sınıfta da barış konusu kelime olarak müfredatta geçmemektedir.
11. ve 12. sınıf (lise son sınıf) müfredatında; tevhid konusunu detaylı bir şekilde öğrenmelerini, onun yanında İslâmî ilimlerde derin bilgi sahibi olmalarını, İslâm tarihi hakkında genel bilgiler edinmelerini, diğer dinler hakkında malumat sahibi olmalarını ve Avrupa’da İslâm konusu altında Avrupa’daki Müslümanlarının tarihçesini idrak etmeyi ve günümüzdeki yaşanabilecek olumsuz durumlarla nasıl baş edilmesi gerektiğini öngörmektedir.
Avusturya İslâm Cemaati, bu önceki müfredata göre 4 tane okul ders kitabı hazırlattı. 25 yıl önce basılan bu kitaplar ilk başta öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılasa da son dönemde yetersiz kalmış, sonraki yıllarda yeni müfredata geçilmesiyle yeni ders kitapları bir komisyon tarafından hazırlanmıştır.
Barış ile alakalı konular ise ilk müfredatta hemen hemen hiç geçmemektedir. Bunun sebebi ise, müfredatın 1995 yıllarında yazılmasından kaynaklanabilir. O tarihlerde Avrupa’da İslâm düşmanlığı çok fazla mevcut değildi. 11 Eylül 2001 tarihindeki Amerika’daki terör olaylarından sonra Avrupa’da İslamofobi yükselişe geçti, korku ve önyargılar çok hızlı bir şekilde arttı. Avusturya İslâm Cemaati bu durumdan dolayı 2011 yılında yeni ve geniş çaplı bir müfredat hazırlamayı uygun gördü.
Yeni İslâm Din Dersi Müfredatı (2011)
Yukarıda da kısaca değinildiği gibi 2001 tarihinden itibaren Avrupa’daki Müslümanlar yeni ve sıkıntılı bir sürece girdi. Müslümanlar potansiyel bir terörist gibi görülmeye, İslâm dini birden şiddet ile birlikte anılmaya başlandı. Bununla birlikte Avrupa’da son on- on beş yıldır ırkçılık da hızlı bir şekilde artış bulmuş, nasyonalist sağ partiler çok güçlenmeye başlamıştır. Avusturya’da son seçimlerde yabancı düşmanlığıyla tanınan sağ parti, %21 oy aldı. Avusturya’daki bu gelişme, Müslümanları tedirgin etmekle beraber Avusturya İslâm Cemaatini de faaliyete geçirdi. 2003, 2006 ve 2010 yıllarında Avrupa’nın her yerinden davet edilen imamlarla birlikte İmam-Konferansları düzenlendi. Bu konferanslarda, Avrupa’da yaşayan Müslümanların Avrupa kültürüne katkıda bulundukları, buradaki ülkelerde yaşamanın İslâm dinine uygun olduğu, İslâm’ın da çoğulculuğa, din ve vicdan hürriyetine çok değer verdiği gibi konuların altı çizildi. Avusturya bakanlıklarının katkılarıyla düzenlenen bu konferanslar, toplum ve kamuoyu tarafından çok ilgi gördü, Avusturya İslâm Cemaati bu konferansları çeşitli dillere de tercüme edilen metinlere dönüştürerek iki kitap halinde neşretti.
Eski müfredata göre hazırlanan eski din dersi kitapları, yeni eğitim ve öğretim metotlarına karşı artık yetersiz kalmaya başlamıştı. Avusturya İslâm Cemaati yetkilileri, müfettişlerden oluşan bir müfredat komisyonu oluşturarak çok geniş bir din dersi müfredatı hazırlanması talimatı verdi. 2011 tarihinde tamamlanan müfredat, Avusturya Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın o yıldaki onay ve bildirisiyle yürürlüğe girdi.
İslâm Din Dersi, o tarihten itibaren artık bu müfredata göre ilkokullarda, öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerin gittiği özel okullarda (Sonderschule), ortaokullarda, Politeknik isimli ortaokuldan sonra gidilen bir yıllık okullarda, liselerde, meslek okulları ve meslek liselerinde sunulmaktadır. Yeni müfredat, çok geniş çaplı hazırlanıp toplam olarak 195 sayfa içermektedir. Sırf genel eğitim hedefleri, 4 sayfada belirtilmiş, ilköğretim müfredatı yaklaşık 30 sayfada açıklanmıştır. Bu müfredatın özelliği her sınıfa has (1. sınıftan 12. sınıfa kadar) bir içeriğe sahip olması ve öğrenciyi dersin odak noktasına almasıdır. Bundan dolayı çoğu ders başlıkları şu şekilde belirtilmiştir: “Ben ve Dinim İslâm, Ben ve Çevrem, Ben ve Arkadaşlarım, Ben ve Peygamberim vs.”.
Avusturya İslâm Cemaati şu ana kadar yeni müfredata uygun, 1. sınıftan 8.sınıfa kadar yeni din dersi kitapları hazırladı. Diğer sınıflar için kitapların hazırlanması devam etmektedir.
Avusturya eğitim sisteminde, son on yıldır öğrencilerin yetkinliklerinin ve yeteneklerinin gelişimine çok önem veriliyor. Ders hedefleri tekrar gözden geçiriliyor ve yetkinlikler belirleniyor (competence-oriented teaching). Artık ilk etapta dersin içeriği değil de öğrenciler ders konusuyla alakalı nasıl kabiliyetler geliştirebilirler, başka bilgilerle nasıl kıyas edebilirler, konuyu reflekte ederek yani derin düşünerek nasıl içselleştirebilirler, diye kafa yoruluyor. Bundan dolayı, şu anki müfredat tekrar gözden geçirilerek her ders konusu için yetkinlikler ve kabiliyetler belirleniyor, öğretmenlerin derslerinde bunlara önem vermesi isteniyor.
Bir sonraki yazımızda İslâm Dersi öğretmenlerinin yetiştirilmesi hakkında bilgiler vereceğiz inşallah.
Sağlıcakla kalın.