Sanal Dünyaya Yolculuk: METAVERSE EVRENİ

Sanal mülkiyet edinmeye giden yolu açan NFT (Non-fungible token), sanat, müzik, oyun içi öğeler ve videolar gibi gerçek dünyadaki nesneleri temsil eden birer dijital varlıktır. Genellikle kripto para birimiyle çevrimiçi olarak alınıp satılırlar ve birçok kriptoyla aynı temel yazılımla kodlanırlar.

Burak KIZILET

İletişim Tasarımcısı

Metaverse Nedir?

“Meta” (öte) ve “Verse” (evren) kelimelerinin birleşiminden oluşan Metaverse; aynı fiziksel alanda bulunmayan insanların birlikte olabileceği ve keşfedebileceği birden fazla kolektif, kalıcı sanal alanın birleşimidir. Temel amaç; gelecekte internetin, insanların sadece iki boyutlu ekranlara bakmakla yetinmeyip, içerisinde aktif olduğumuz üç boyutlu bir evrene dönüştürülmesi olarak ele alınabilir. Metaverse’de oluşturduğunuz sanal kopyanızla (ya da avatarınızla) arkadaşlarınızla oyun oynayabilir, birlikte konserlere katılabilir, ticarete atılabilir, arazi satın alabilir, dijital nesneleri gerçek dünya amaçları için kullanabilirsiniz. 

Metaverse sözcüğü ilk kez Neal Stephenson tarafından, 1992 yılında kaleme alınan Snow Crash ( Kar Çöküşü) adlı bilim kurgu romanında, “bir telefon ve metaverse içerisinde bir adres” olarak sanal evreni tanımlamak için kullanıldı. Aradan geçen uzun bir süre boyunca kullanılmayan bu kelime, son dönemde dünya çapındaki sosyal medya ve teknoloji şirketlerinin metaverse yatırımlarını halka açıklamaya başlamasıyla tekrar popülerlik kazandı. 

Metaverse’i İnşa Edenler

AR/VR uygulamaları, online oyunlar, NFT tabanlı sanat eserleri, Merkeziyetsiz Finans (DeFi) teknolojileri ya da 5G teknolojisi alanlarını da içinde barındıran bu evren, henüz emekleme aşamasında. Sanal gerçeklik (Virtual Reality “VR”) gözlükleri şuan kullanıcıların 3 boyutlu bu evrene giriş yapabilmesi için kullanacağı en önemli araç. Facebook 2014 yılında bu gözlükler üzerine araştırma ve geliştirme yapan Oculus firmasını 2 milyar dolar harcayarak bünyesine kattığında ve bu teknolojiye olan inancını belli etmişti. 2021 yılına geldiğimizde Facebook’un kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg’in, önce Facebook’un bir Metaverse şirketi olacağı yönündeki açıklamaları ve ardından da çatı firma isminin ‘’Meta’’ olarak değiştirilmesi kararının alınması ile dikkatleri üzerlerine çekmeyi başardılar. Sadece Facebook değil, bu bahsettiğimiz 3 boyutlu sanal ortamların geliştirilebileceği Unreal Engine adlı oyun motorunun geliştiricisi Epic Games, grafik işlemci geliştiricisi Nvidia gibi teknoloji şirketleri de metaverse için kendi yatırımlarını yapıp projelerini geliştiriyorlar.

Henüz Metaverse diyebileceğimiz bir gerçeklik deneyimi yapılamadı, en çok hasılat yapan devasa MMO (Devasa Çok Oyunculu Çevrimiçi Oyun) dünyalarından diğer platformlara veya internet sitelerine kolayca geçiş mümkün değil. Özellikle bu sistemler için yüksek internet hızı gerekiyor. 5G teknolojisinin yaygın kullanıma alınabilmesi, AR/ VR donanım ve içeriklerinin yaygınlaşması ve de merkeziyetsiz (p2p/DeFi) teknolojilerinin kullanımının artması ile birlikte, Metaverse kavramı uzak olmayan bir gelecekte hayatımıza girmeye başlayacak. 

Dijital Varlıkları Satın Almak

Sanal mülkiyet edinmeye giden yolu açan NFT (Non-fungible token), sanat, müzik, oyun içi öğeler ve videolar gibi gerçek dünyadaki nesneleri temsil eden birer dijital varlıktır. Genellikle kripto para birimiyle çevrimiçi olarak alınıp satılırlar ve birçok kriptoyla aynı temel yazılımla kodlanırlar. NFT eserlerin tek ve benzersiz olduğunu, birbiri yerine geçemeyeceğini onaylar ve blokzincir teknolojisiyle dijital bir defterde veri olarak depolar. 

Son zamanlarda yüksek fiyatlı satışlarla gündeme gelen bu varlıklar, metaverse içerisinde yapılan alışverişlerde kullanılarak sanal mülkiyetleri temsil edecekler. Geçtiğimiz aylarda 69m $’a  satışı gerçekleştirilen Beeple mahlaslı Mike Winkelmann adlı tasarımcının “Everydays – The First 5000 Days” eseri gündem olmuştu. Çünkü fiziki hiçbir karşılığı olmayan bu esere (resim / .jpeg dosyası) yatırım yapılması, NFT’ye olan ilgiyi artırmıştı. Bu eseri satın alan iki arkadaş, onu “The Souk – Çarşı” adını verdikleri sanal bir anıtta sergileyecekler. Bu anıtı inşa ederken New York’taki dünyaca ünlü mimarlarla çalışarak bir sanal yaşam alanı oluşturuyorlar. Orada sadece satın aldıkları resim sergilenmeyecek, konserler, etkinlikler ve toplantılar da yapılacak. Bu tür bir sergiye katılabilecek kişi sayısı gerçek dünyada mekân koşulları ile sınırlıyken, Metaverse’te yüz binlerce kişi farklı şehirlere, ülkelere ziyaret etme ihtiyacı duymaksızın oturduğu yerden sanal sergiyi (anıtı) ziyaret edebilecek. 

Neden Burada Yaşayacağız

1999 yılında çekilen Matrix filmi bu evreni anlatırken en çok kullanılan betimleme araçlarından biri. Ancak bu ikilinin arasında önemli bir fark var. Biz makinelere köle olarak yaşıyor olmayacağız. Kendi isteğimizle içinde olduğumuz bir dijital dünyaya gireceğiz.

Öğretmenler ve öğrenciler sanal sınıflarda buluşarak bu sınıflarda daha verimli bir öğretim modeline, simülasyonlara ve içeriklere ulaşabilecek. Teneffüslerde çocuklar arkadaşlarıyla multiplayer (çok oyunculu) oyunları oynayabilecekler. Üstelik bu evrenlerde sadece oyun da oynanmıyor. Fortnite geçtiğimiz yıl aynı anda 12 milyon kişinin katıldığı bir çevrimiçi konsere ev sahipliği yaptı. Bankalar, devlet daireleri, sanal ofisler oluşturacaklar. Böylece zaman, enerji ve ulaşım sarfiyatı konularında oldukça düşüş sağlanacak. 

Metaverse Ekonomisi

Peki insanların bu sanal evrenlere para harcamasının sebebi nedir? Dijital Ekonomi uzmanlarına göre kullanıcılar dijital ürünleri  genellikle statü, gösteriş, tanınma ve belirli topluluklara katılabilmek için yapıyorlar. Dünyaca ünlü Fortnite, Roblox, Minecraft gibi çok oyunculu oyunlar, kendi sanal dünyalarını uzunca bir süredir oluşturuyorlar. Bu oyunlar, özel koleksiyonları ve oyun içi materyalleri, oyun içindeki mağazalarda oyunculara sunuyor. Gucci, Nike, Lego gibi global markalar, Roblox adlı oyunun içerisinde sanal mağazalar oluşturmaya başladılar. Büyük teknoloji firmalarının yanı sıra sayısız girişim; bu evrende kullanacağımız dijital kopyalarımıza yönelik tasarlanan kostümler ve ürünler üzerine çalışmalar yürütüyor. Sadece oyun şirketleri tarafından oluşturulan bu ekonominin 2021 sonunda 23 milyar dolar büyüklüğüne ulaşacağı bekleniyor. Gelecekte kullanımının yaygınlaşması ile beraber daha çok insan bu ekonomiye dâhil olacaktır.

İnternet Web 3.0 ile birlikte yeni bir döneme giriyor. Şirketler, reklam, tanıtım stratejilerini bu alanda geliştirerek yeni bir vizyon kazanacak ve büyük fırsatlar yakalayacaklardır. Mesela metaverse içerisinde milyonlarca kişinin katılacağı bir konsere dev şirketlerin sponsor olmak için ödeyeceği miktarlar bile devasa boyutlarda olacaktır.

Pandemi Etkisi

Pandeminin milyonlarca insanı evden çalışmaya teşvik etmesiyle, küresel dijitalleştirme çabaları büyük bir ivme kazandı. Zoom Meetings, Microsoft Teams gibi çevrimiçi iletişim platformları, insanları metaverse’in mantığına alıştırdı. Şirketler evden çalışanlar için ofisteki sosyal ortamı kopyalamaya çalışıyor. Örneğin DW (Deutsche Welle), evden çalışanlar için, iş arkadaşları arasında gündelik sohbeti teşvik etmeye yarayan “mola odası” ve “koridor” adı verilen resmi sohbet odaları kullanıyor. Bu etkileşimin önümüzdeki on yıl içerisinde sanal gerçeklik teknolojilerinin gelişmesi ve yaygınlaşması ile birlikte metaverse içerisine aktarılması bekleniyor.