Müjde

Allah lütfu ile belki de pek çok fırsatlar çıkarıyor da karşımıza, değerlendirme iradesi gösterebilmek nasip olsun istiyorum. Bu iradeyi gösterebilmek belki uyanık olmak demek. Yazdıklarım ve yazacaklarımın özel ve yeni hiçbir tarafı yok. Hepimiz gibi hissediyorum. Hepimizin kurduğu cümleleri kuruyorum.

Zehra TUNÇ

               “O gün bir kanlı şafak, gökten üflenen ateş

               Birden dağın sırtında atlılar belirecek…”

               Necip Fazıl Kısakürek 1969 yılında, ümidinin satırlara dökülmüş hali olmalı. Her şey kötü, şehir yanıyor. İnsanlar ölmeden daha, leş gibi. Fakat atlıların put şehrine gediklerden girdiğini hayal etmek, ümitli bir şey işte.

               Özür dilerim. Aylardır ne okusam, Filistin. Ne görsem, Gazze. Yazamayacağım Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili bir yazı. Bu şiir ama işte bir sürü şeyi aynı anda düşürüyor zihnime, gönlüme.

               Aylardır süren katliam, buna rağmen günlük işlerimize devam etme zorunluluğu, belki de en çok bu acıtıyor canımı. Bireysel olarak ne yaptığımı, ne yapabilirliğimi sorguluyorum aylardır, hepimiz gibi. Müslüman uyanık olur diyorum kendime. Allah lütfu ile belki de pek çok fırsatlar çıkarıyor da karşımıza, değerlendirme iradesi gösterebilmek nasip olsun istiyorum. Bu iradeyi gösterebilmek belki uyanık olmak demek. Yazdıklarım ve yazacaklarımın özel ve yeni hiçbir tarafı yok. Hepimiz gibi hissediyorum. Hepimizin kurduğu cümleleri kuruyorum. Hepimizin tekrar tekrar söylediği şeyleri yeniden söylüyorum, farkındayım. Hepimiz gibi günlerdir doğru düzgün ve kesintisiz bir uyku yok gözümde. Hepimiz gibi kızıyorum hâlâ boykot ürünlerini rahatça kullanabilenlere. Hepimiz gibi haberleri izleyemiyorum, bakamıyorum. Hepimiz gibi ciğerim yanıyor minicik ayakkabıları kana bulanmış gördükçe. Aynısıyız, milyonlarız, konuşup duruyoruz, içim acıyor.

               Uluslararası alanda bireysel olarak yapılanları görüyorum sosyal medyadan. Cannes Film Festivali’nde kırmızı halıya Filistin renkleriyle çıkıp yürüme cesareti gösteren kadının zerafeti, kıyafetine hiç uymasa da eline aldığı karpuzlu çantasıyla vermek istediği mesajı nezaketle ulaştıran kadın dikkatimi çekiyor. Evet İspanya Filistin’i 1967 sınırlarına sadık kalarak devlet olarak kabul etti. Üniversitelerde gençler Filistin’deki soykırıma dikkat çekiyor. Hatta bugün izledim, Türkiye’de bir ilkokulda, şuncacık çocuklar Filistinli kardeşlerinin acılarını paylaştığını haykırıyor tüm dünyaya. Hepimizin nerede durduğu belli. Evet, elbette hamd ediyorum ama demek ki bunlar yeterli değil işte. Çünkü hâlâ bombalar yağıyor kardeşlerimizin üzerine.

               Benim aklım fazlasına ermiyor, şuncacık bir “kul” olma çabasındayım.  Ama şu şiirden bir müjde devşirmek istiyorum ben de. Şafaklar kanlı, bugün! Ve atlıların o şehre işte bugün girebilmesini niyaz ediyorum Rabbimizden, acilen! “Yalnız iman ve fikir” diyor Necip Fazıl Kısakürek ya, evet işte tam da şimdi, o akıl gelmeli ve akılları delirten gerçek bugün vücut bulmalı. Devrimi devirecek devrime bugün ihtiyacı var Müslümanların! Bugün! Artık yarını, o günü bekleyecek takatimiz kalmadı! Batmayan güneşin doğması, müjdelerin ta kendisi. Olacak! İnanıyorsak eğer, mutlaka olacak!. Belki imanımızın tezahürünü dipdiri görmek istiyor Rabbimiz, o halde göstermek lazım değil mi? Şimdi değilse, ne zaman?! Taraf tutuyorum ve imanımla hamd ediyorum. Olacak! Katliama rağmen; ölülerimiz şehit, bu müjdeli bir haber. Sayıca azaldığımızı zannedenler için yanılgı, çığ gibi büyüyen mücadele dünyanın dört bir yanında, bu müjdeli bir haber. Dünya tek doğruda ayakta, bu müjdeli bir haber. Güçlü olmak zorundayız diyor ya Bilge Kral, işte öyle; güçlü olmak zorundayız!

               2024’ün mayıs ayında dünyanın 60 ülkesinden Müslüman öncü şahsiyetlerin katılımı ile bir kongre gerçekleşti İstanbul’da. 60 ülkeden insanlar, bir araya gelerek “Özgür Filistin”i konuştu. Binlerce kişinin aynı anda aynı duaya âmin demesi, belki de icabetin sebebidir, umulur ki öyledir. O’nun muradı muhakkak Müslümanları omuz omuza görmek.  Bu şiirlerin yazıldığı yıllarda Müslümanlar prangaya vurulmuş Ayasofya’nın özgürlüğü için haykırıyorlardı. Uzun yıllar devam eden mücadelenin bugün sonuç bulmuş olması neden bilmiyorum, Filistin ile ilgili ümidimi diri tutuyor. 60 ülke, Müslümanların tamamı, topyekûn ümmet; aynı duaya “âmin” demek… Âmin!

               Daha çok secde etmeli, daha çok hamd etmeli, daha çok dua etmeli, daha çok boykot etmeli, daha çok ümitlenmeliyiz. Belki Allah bunu görmek istiyor üzerimizde. O yüzden müjde; o yüzden ve beşşirissabirîn (وَبَشِّرِ الصَّابِر۪ينَۙ). Ölü ölü değil, dipdiri sabırlar niyaz ediyorum hepimize, şehitlerimizin hatırına. Ufuklardan yükselen o atlıların Filistin’e de güneşin doğması gibi girmeleri için dua ediyorum.

               Bizi müjdeye sevk eden şairlerimize de rahmetler diliyorum.