Aliya İzetbegoviç’in İslâmcılığa Katkıları Üzerine Bir Deneme

Aliya’nın çağrısı karşılık bulmuş olacak ki Bosna’da pörsüyen İslâm ruhu tekrardan canlanmış, dünyanın her yerinden Müslümanlar Bosna’ya akın etmişti. Türkiye İslâmcılığı özelinde değerlendirecek olursak doksanlı yılların gündemini oluşturan en önemli konu Bosna’daki Müslümanların vermiş olduğu varlık mücadelesiydi. Burak ÇETİK Her yıl takvimler 19 Ekim’i gösterdiğinde Aliya İzetbegoviç’i vefat yıldönümünde anma programları yapılır. Bu programlarda genel olarak vurgulanan liderliği ve bilgeliğidir. “Bilge Kral” tamlamasıyla yapılan bu vurgu, doğru olmakla beraber çoğunlukla altı doldurulmayan bir ifadedir. Konuşmalarda genelgeçer ifadelerle Aliya övülür fakat fikirleri tartışılmaz. Bunun istisnaları olmakla beraber ne yazık ki tablo bu şekildedir.  Öncelikle bu tarz programlarda yapılan salt övgülerden oluşan konuşmaların, Aliya’nın düşüncelerine aykırı olduğunu…

Okumaya devam edin Aliya İzetbegoviç’in İslâmcılığa Katkıları Üzerine Bir Deneme

İslamcı Dergilerde Siyonizm Araştırmaları (Sebilürreşad ve Kudüs Dergileri Örneği)

Siyonizm Protokolleri yazı serisinde siyonizmin kurucu babası Theodor Herlz’in başkanlığında toplanan I. Siyonist Kongre’de İsviçre’nin başkenti Basel’de tartışılan ve karara bağlanan protokolleri inceliyor. Giriş yazısında 1900’lü yılların başında bu protokollerin siyonistlerin engellemelerine rağmen Rusya’da kitaplaştırılarak basıldığını fakat 1917’ye kadar kimsenin dikkatini çekmediğini söylüyor. İlk yayınlandığı dönemde bu metinler dünyada büyük yankı uyandırdı. Burak ÇETİK Dünya bir asırdan fazla süredir siyonizm ve siyonistler ile muhatap oluyor. Çoğu zaman oyun kurucu rolü ve hileleriyle gündemimize giren siyonizm hakkındaki algı karşımızda güçlü ve gizemli bir düşmanın olduğunu hissettiriyordu. Ta ki bir avuç mücahidin Aksa Tufanı’yla siyonist rejimi tüm dünyanın gözleri önünde rezil edene kadar. Siyonist rejimin gözlerde bu…

Okumaya devam edin İslamcı Dergilerde Siyonizm Araştırmaları (Sebilürreşad ve Kudüs Dergileri Örneği)

Âkif Emre’nin İslâmcılık Anlayışına Dair Notlar

Âkif Emre bu tanım ve girişle aslında zannedildiği gibi İslâmcılığın salt reaksiyoner ve refleksif bir tavır olmadığını izah etmiştir. Evet İslâmcılığın reaksiyoner ve refleksif bir yapısı vardır. Fakat bu yapı, düşüncenin tamamı şeklinde okunamaz. Reaksiyoner yapısının temelinde uzun süreli bir oluşum ve dünyadaki farklı anlayışlardan beslenen bir birikim mevcuttur. Bu birikim anlaşılmadıkça ve konuşulmadıkça yapılan analizler eksik kalacaktır. Burak ÇETİK Editör-Yayıncı Âkif Emre’yi vefatından sonra tanıyanlardanım. Bu durumdan her ne kadar mahzun ve mustarip olsam da hâlâ kendisini tanımayanların olduğunu düşününce, sonradan tanımanın da önemli bir nimet olduğunun farkındayım. Türkiye’yi, dünyayı ve Müslümanları çok iyi okuyan, yaptığı tespit ve eleştirilerle ufuk açan, klas duruşunu hiç…

Okumaya devam edin Âkif Emre’nin İslâmcılık Anlayışına Dair Notlar

Güzel Türkistan Sana Ne Oldu?

Türkistan coğrafyası bizim yüreğimizi kanatan ve elimizi kolumuzu bağlayan bir mesele. Elimizden bir şey gelmiyor diyebilir miyiz peki? Tabii ki hayır. Elimiz varsa bir taş atabiliriz, dilimiz varsa zulmü haykırabiliriz, kalbimiz varsa buğzedebiliriz. Edebiyat bizim buğzumuza aracı olabilir. Burak ÇETİK Doğu Türkistan denilince boğazımızda bir düğüm oluşuyor. Yiyeceğimiz yemek yenilmez, içeceğimiz su içilmez oluyor. Elimizden bir şeyin gelmemesi en acısı. Aslında elimizden gelen bir şeyler var. Zulmü duyurmak. Peki bu zulmü nasıl duyuracağız? Doğu Türkistan’da soykırım var diye dört bir yanda bağırsak da zulme engel olamayacağız belki. Bu söylediğim ses çıkarmayalım demek değil. Karşı olduğum şey, konformist yaklaşım. Konformist yaklaşım derken arada bir toplanarak bağırıp…

Okumaya devam edin Güzel Türkistan Sana Ne Oldu?

Sarı Hırkalı Derviş: Asım Gültekin

Asım Gültekin, dergiciliği okul olarak görmenin yanında bir kimlik mücadelesi olarak değerlendiriyordu. Türkiye’de Müslümanların uyanışını dergilerle bağdaştırıyor ve bu uyanış sürecinin de dergilerle sürebileceğini düşünüyordu. Burak ÇETİK Başlığı, ‘dergiciler piri’ olarak da düşünmüştüm aslında zira “Asım Gültekin denilince akıllara ne gelir?” sorusu sorulsa çoğu kişinin aklına dergiciliği gelecektir. Fakat daha detaylı anlatabilmek için dervişliğine vurgu yapmak istedim. Asım Gültekin ömrünü derviş gibi yaşadı. Sarı hırkası da adeta bunu teyit eder nitelikteydi. Hırkayı dervişliğin bir alameti olarak görüyor ve adeta paradigmaya karşı çıkarcasına hırkayı giyiyordu. Bu yazıda Asım Gültekin’in hayat hikâyesine daha yakından bakacağız. 1975 yılında Amasya’nın Taşova ilçesinde doğdu. Okul için İstanbul’a gelene kadar Yeşilırmak’ın…

Okumaya devam edin Sarı Hırkalı Derviş: Asım Gültekin

Ezgi-Marş Kültürümüzde Filistin ve Kudüs

Filistin direnişi hakkında Türkiye’de birçok kesim şarkılar söylemiş. Bu yazıda İslamcı çizgide müzik yapan sanatçıların söylemiş olduğu Filistin ezgi ve marşlarına değineceğim. Filistin direnişi için epik müzik ve duygusal müzik türünde birçok eser yapılmış. Burak ÇETİK Dijital Medya Editörü Her direnişin bir şarkısı vardır. O şarkılar göğü çınlatan özgürlük ve umut çığlıklarıdır. Yeryüzünü aydınlatan meşalelerdir. Filistin direnişinin de birçok şarkısı vardır. Kimi zaman işgalciye hücum ederken söylenir, kimi zaman bir şehidin ardından söylenir. Filistin direnişi hakkında Türkiye’de birçok kesim şarkılar söylemiş. Bu yazıda İslamcı çizgide müzik yapan sanatçıların söylemiş olduğu Filistin ezgi ve marşlarına değineceğim. Filistin direnişi için epik müzik ve duygusal müzik türünde birçok…

Okumaya devam edin Ezgi-Marş Kültürümüzde Filistin ve Kudüs