Şinasi Gündüz ile “Paganizm ve Günümüze Yansımaları” Üzerine

Şinasi Gündüz; 1960'da Hekimhan'da doğdu. 1984'te Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu. 1988-1991 yılları arasında Lisansüstü çalışmalarını Durham Üniversitesi School of Oriantal Studies ile Manchester Victoria Üniversitesi Department of Middle Eastern Studies'te yaptı. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Dinler Tarihi alanında Prof. Dr. olarak görev yapmaktadır. İNSİCAM S: Hocam, evvela paganizm nedir? Modern yaşamın içerisinde pagan inançları nerede konumlandırabiliriz? Latince paganus (köylü, taşralı) teriminden türetilmiş olan pagan, ortaçağda “Hristiyan olmayan”, “putperest” anlamında kullanılmıştır. Günümüzde bu terim, İslam ve Hristiyanlık gibi yaygın dini geleneklerin dışında kalan ve yaygın olarak doğa ve ruh tapıcılığını esas alan inanç sistemlerine bağlı kişi anlamında kullanılmaktadır. Bu doğrultuda paganizm özellikle tek Tanrıcı…

Okumaya devam edin Şinasi Gündüz ile “Paganizm ve Günümüze Yansımaları” Üzerine

Ergün Yıldırım ile Yeni Dini Gruplaşma ve Sekülerleşmeyi Konuştuk

Prof. Dr. Ergün Yıldırım, 1965 Elazığ doğumludur.  İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde öğretim üyeliği görevine devam etmektedir. Yıldırım’a yeni dini hareketlerin ortaya çıkışını ve insanların bu hareketlere katılmasının arka planındaki motivasyonu sorduk. İstifadenize. İNSİCAM S: Kıymetli Hocam, modern insanın kendisi için manevi bir rehber yahut huzur bulacağı bir topluluk arayışında olduğunu söyleyebilir miyiz? Sanki bireyselleşme eski popülaritesini kaybediyor gibi. Ne dersiniz? Modern insan, maddi dünya ilişkilerini temel alarak ve doğaüstü alandan ayrışarak yeni bir hayat kurmaya yöneldi. Buna sekülerleşme diyoruz. “Tanrı öldü” diyen Nietzsche, modernleşme ile beraber yeni insanın din dışı dünyasını anlatıyor. Tanrı öldüğüne göre, artık onunla ilişkili olan metafizik, doğaüstü alan ve…

Okumaya devam edin Ergün Yıldırım ile Yeni Dini Gruplaşma ve Sekülerleşmeyi Konuştuk

Dr. Necmi Atik’e Elmalılı Hamdi Yazır’ın Yeni Meâli’ni Sorduk

Dr. Necmi Atik, 1967 yılında Almanya'da doğdu. İlkokulu Almanya'da tamamladıktan sonra Yalova İmam-Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde okudu. İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü'nde Türk İslam Edebiyatı Anabilim Dalı'nda, Ahmed Yesevî üzerine hazırladığı tezle "Cevâhiru'l-Ebrâr min-Emvâci Bihâr" adlı esere odaklanarak yüksek lisansını tamamladı. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır üzerine yaptığı uzun süreli çalışmalar nedeniyle "Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: Hayatı, Eserleri ve Divançesi" adlı teziyle doktorasını tamamladı. Kur'an-ı Kerim, sanat, edebiyat ve tarih sahalarında çalışmalar yapan Atik'in hüsn-i hat sanatı alanında çeşitli sergileri, çeşitli konularda yayınlanmış eserleri, sempozyum bildirileri, yüzlerce makalesi ve kitap girişi bulunmaktadır. Dr. Necmi Atik'e Elmalılı Hamdi Yazır’ın Yeni Meâli çalışması hakkında merak…

Okumaya devam edin Dr. Necmi Atik’e Elmalılı Hamdi Yazır’ın Yeni Meâli’ni Sorduk

Peren Birsaygılı Mut “Filistin Direnişinde Hanzala, Naci El-Ali” Albümünü Anlattı

Filistin Edebiyatı'na yönelik çalışmalarıyla bilinen yazar ve araştırmacı Peren Birsaygılı Mut ile son çalışması hakkında söyleştik. İstifadenize. İNSİCAM S: Peren Hanım, FİLİSTİN DİRENİŞİNDE HANZALA, NACİ EL-ALİ albümü nasıl ortaya çıktı? Bu fikir nasıl doğdu? Bir albüm yapma fikri çok uzun süredir aklımızdaydı aslında. 2014 senesinde yaptığımız ve TRT Belgesel’de yayınlanan 5 bölümlük “Sürgündeki Sevda” Filistin belgeselimizin bir bölümü Naci el-Ali hakkındaydı. Naci el-Ali’nin sevgili eşi ve oğluyla o dönem tanışmıştık. Ve o andan itibaren bir “Hanzala” albümü yapmanın hayalini kurmaya başlamıştık. Albüm fikrinin nihayet hayata geçirilmesi ise şöyle oldu: Kıymetli dostumuz Samed Karagöz, 7 Ekim sonrası ülkemizde pek çok Hanzala sergisi açtı. Kültür Yolu Festivali…

Okumaya devam edin Peren Birsaygılı Mut “Filistin Direnişinde Hanzala, Naci El-Ali” Albümünü Anlattı

Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz ile Tasavvuf Üzerine

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz ile tasavvuf konusunda merak edilenleri konuştuk. İstifadenize. İNSİCAM Kıymetli hocam isterseniz evvela tasavvufun doğuşuna yol açan sebeplerden bahsedelim. Müslümanlar neler yaşadılar ki bugün adına tasavvuf, tarikat denilen müessese ve uygulamalar doğmuştur? Tasavvufun adı, muhtevası, İslamîliği meselesi baştan beri tartışılan meseleler arasında yer almaktadır. Bunun temel sebeplerinden biri de tasavvufun adıyla alakalıdır. Adı itibariyle Asr-ı Saadet’te bulunmadığı zehabının oluşturduğu kanaattir. Hâlbuki III. asır sûfilerinden Ebu’l Hasan Busenci’nin çok güzel bir sözü var. Diyor ki, “Tasavvuf, Asrı- Saadet’te adı konmayan, şimdi adı konulan ama kendisi olmayan bir ilim ve hayat biçimidir.” Evet, Asr-ı Saadet’te…

Okumaya devam edin Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz ile Tasavvuf Üzerine

Peren Birsaygılı Mut ile İzzeddin El Kassam Kitabı Üzerine

"Şehit İzzeddin el Kassam Suriyeli’dir. Ve Filistin’deki direnişi başlatmadan önce Suriye’de Fransızlara karşı mücadele etmiş, Fransız işgaline karşı camilerden başlayan isyanın liderliğini yapmıştır. Onu tarif ederken pek çok özelliğini vurgulayabiliriz. Cesaret gibi. Ancak Şehit İzzeddin el Kassam’ın en büyük ilkesi dürüstlüktür." Peren Birsaygılı Mut ile yeni kitabı "İzzeddin El Kassam" hakkında konuştuk. İstifadenize. İNSİCAM S: Peren Hanım tebrik ederiz, kitabınızdan müstefid olan bol olsun inşallah. İsterseniz şöyle başlayalım: Sizi böyle bir kitap yazmaya sevk eden neydi? Neden başka biri değil de İzzeddin Kassam? Çok teşekkür ederim. Eksik olmayın. Filistin’de 7 Ekim’den bu yana yaşananlar hepimizin bildiği gibi apaçık bir soykırım. Bugün sadece bizler değil dünyanın…

Okumaya devam edin Peren Birsaygılı Mut ile İzzeddin El Kassam Kitabı Üzerine

Taha Kılınç ile Son Çıkan Kitabı “Dil ve İşgal”i Konuştuk

"Eliezer Ben-Yehuda 1922’de öldüğünde, İsrail’in kurulmasına henüz 26 yıl vardı. İngiliz manda yönetimi henüz başlamakta olduğundan, İsrail diye bir devletin kurulup kurulamayacağı bile net değildi. Ancak onun çabaları, Siyonizm’in Filistin topraklarında ve sahada tutunmasında çok kritik bir rol oynadı. İşgal kolonileri, kendi yayın organlarına, gazete ve dergilerine kavuştular. Normalde bir azınlık ideolojisi olan Siyonizm’in böylesine yaygınlaşmasında ve kökleşmesinde İbranice hayatî bir rol oynadı." Taha Kılınç ile "Dil ve İşgal" adlı eseri hakkında merak edilenleri konuştuk. İNSİCAM S: Son kitabınız “Dil ve İşgal”, alt başlığı ise “Eliezer Ben-Yehuda ve Modern İbranicenin Doğuşu”. Bu kitap nasıl doğdu? Önce oradan başlayalım isterseniz. Bundan yaklaşık 16 yıl önce, İbranice…

Okumaya devam edin Taha Kılınç ile Son Çıkan Kitabı “Dil ve İşgal”i Konuştuk

Betül Rana Uludoğan ile Müzik ve Ruh Üzerine

"Müzik, kişinin olumsuz ruh halinden arınmasını sağlayacak şekilde kullanıldığı zaman bir kalkan görevi görüyor aslında. Depresyondaki asıl durum, bir kayıptır. Müzik, kişide kaybolan obje ne ise onun yerini dolduran bir araç olarak da görülebilir. Farabi’nin öğretilerine baktığımızda, insan psikolojisine üç tür müziğin etki ettiğini görüyoruz; sevimli, hiddetli, hayali şeklinde. Müzik, kişinin emosyonel çeşitliliğini gösterir. İnsan vücudunun içinde de bir müzik sistemi var, o yüzden müzik ruhun duygusal dilidir." Betül Rana Uludoğan ile müzik hakkında merak edilenleri konuştuk. İstifadenize. İNSİCAM Kıymetli hocam, kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz? Elbette. Erzincan’da doğdum, büyüdüm, üniversiteye kadar eğitim öğretim hayatıma orada devam ettim. 2012 yılında Üsküdar Üniversitesi’ni kazanıp İstanbul’a yerleştim. O…

Okumaya devam edin Betül Rana Uludoğan ile Müzik ve Ruh Üzerine

Mesut Uçakan ile Sinemayı Konuştuk

"Sinemaya dair ilgi ciddi planda daha çok gençlerde görülüyor. Yönetmen olmak artık pek çok gencin hayallerini süslüyor. Bu yüzden kısa film çalışmaları yoğunlukta. Ama profesyonel yönetmen olmak kolay değil tabii. Hem ağır işçiliğin altından layıkıyla kalkmak hem çarpık bir ortamda tutunmak zor iş." Yönetmen Mesut Uçakan ile sinema hakkında merak edilenleri konuştuk. İstifadenize. İNSİCAM S: Kıymetli hocam, kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz? Sinemaya ilginiz nasıl başladı? Bizim gençliğimizde yani 1965-70 yıllarda sinema tek eğlencemizdi, heyecanımızdı, merakımızdı. 5-6 büyük sinema salonu vardı şehirde. Ortaöğretim dönemindeydim. Sinema kadar şiire, romana, senaryoya ve araştırma yazıları yazmaya da düşkündüm. Okumak ise delice bir düşkünlüktü. Bir roman yazdım ismini bile hatırlamıyorum,…

Okumaya devam edin Mesut Uçakan ile Sinemayı Konuştuk

İhsan Kabil ile Sinema Okuryazarlığı Üzerine

"Film okumaları, sinema okuryazarlığı kapsamında ele alınabilir. Aslında film okuma, bir filmi derinlemesine anlamak için uzunca bir zaman diliminde kimi sahneleri durdurarak, belli bir sahnenin veya sekansın seyirciye ne ilettiği, bu bölümlerdeki imgeleme, diyalog, oyunculuk ve mekân çalışmasıyla yönetmenin ne kastettiği, belli imgelerin psikanalitik, fenomenolojik anlamda neye tekabül ettiği, manevi olarak ne denli aşkın bir dil ortaya koyduğu sürecini kapsar." Sinema Yazarı İhsan Kabil'e sinemaya dair sorular sorduk. İstifadenize. İNSİCAM S: Kıymetli hocam, kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz? Sinemaya ilginiz nasıl başladı? 1959 İstanbul doğumluyum, on beş yıl yatılı okudum. Sinemaya ilgim, Yakacık Yetiştirme Yurdu’ndayken, yurtta gösterilen 16mm tarihi ve belgesel filmlerle ve Yakacık’taki sinemaların girişinde…

Okumaya devam edin İhsan Kabil ile Sinema Okuryazarlığı Üzerine