Milliyetçilik- Muhafazakarlık- Ümmetçilik: (Yerellik ‘Yerlilik’- Muhafazakarlık- Evrensellik)

Kullandığımız dil de değişiyor. Eskiden beynelmilel denilirdi. Sonra milletlerarası oldu. Şimdi de uluslararası deniliyor. Dünya literatürü de değişiyor. Cemiyet-i akvam, milletler cemiyeti bugün artık Birleşmiş Milletler olmuş. Kazım SAĞLAM Bu üç kavram, üç anlayış, üç dünya görüşü; yer yer kesişir, yer yer çatışır, yer yer uyuşur.  Bunları birbirinden kesin kes ayırmak mümkün değil. Bu ülkede, bu kavramlar ve onlar dolayısıyla fikir yürütenler, dikkatli ve temkinli hareket etmek zorundadırlar, aksi halde bu farklılıklar düşmanlık vesilesi oluverir. Bu meyanda bu kavramları yerli yerince kullanırsak belki problem olmaktan çıkar, yekdiğerini besler hale gelebilir. Bu sebeple önce bu kavramların ne olduğu ve nasıl anlaşıldığı üzerinde biraz durmakta fayda var.…

Okumaya devam edin Milliyetçilik- Muhafazakarlık- Ümmetçilik: (Yerellik ‘Yerlilik’- Muhafazakarlık- Evrensellik)

Dili Kullanma Becerisini Elde Etmek

Güncel konulara değinirken umumi insanlık anlayışını ve İslam’ın genel hükümlerini göz önünde bulundurmalıdır. İyi bildiği konular üzerinden yürümeli ve üstesinden gelemeyeceği konulara girmemeli. Kâzım SAĞLAM Din dilini kullanmak ile dili kullanmak arasında bir fark yok. Din dilini kullanmak demek; davette/tebliğde, dini anlatmada, dini bir meseleyi izah etmede vb. kullandığımız dil veya takındığımız tavır. Bu hususta belli unsurlar var. Din, dini meseleyi anlatan kişi (davetçi, hoca vb.), muhatap ve kullanılan dil- iletişim aracı-.  Bu unsurların her birini iyice tahlil etmek, anlamak ve hikmetli bir şekilde vazifeyi icra etmek. Bu çok kapsamlı bir mesele. Kısaca bazı hususlara değineceğim. Yüce Allah bize dil ile hitap ediyor.  Dili düzgün…

Okumaya devam edin Dili Kullanma Becerisini Elde Etmek

Sezai Karakoç’un Düşünce Dünyası

İslam Medeniyetinin inşası Karakoç’un ana meselesidir. O, bu yeni medeniyetin temel taşları için kafa yorar. Karakoç’a göre iki tür medeniyet vardır: Ak (İslam) Medeniyeti ve Kara (Vahiy dışı) Medeniyet. Kazım SAĞLAM Sezai Karakoç için “O, ulu hocaların öğretemediklerini öğreten öğreti ustası, bir haberci, bir muştucudur.” der Arif Ay. 1930’lu yılların Anadolu insanının tüm temiz yürekliliğini, insanî özelliklerini ve o tarihlerde yaşanan felaketlerin izini de taşır. Yoksulluk, harbin bıraktığı yıkım ve akabinde kurulan yeni cumhuriyetin getirdiği sarsıntı da kendisini etkilemiştir. Düşünürümüz, tek parti döneminden çok partiye geçişi, 27 Mayıs ihtilalini, 12 Mart muhtırasını, 12 Eylül’ü, 28 Şubat’ı fiilen yaşamış ve bunların etkisini ruhunda hissetmiştir. Tarihten ve…

Okumaya devam edin Sezai Karakoç’un Düşünce Dünyası