Teknolojik Kıskaçta Kıvranan Özgürlük

Âdemoğlu Havva kızının hür olmadığına dair ihtiraslı nazariyelere her gün bir yenisi ekleniyordu. Sıra epigenetikçilerdeydi. Genetik cebriyye yerini epigenetik zorunluluğa bıraktı. Diğer bir adla kültürel/toplumsal veya yaşamsal determinizme. Mehmet ÖDEMİŞ Dr. Öğretim Üyesi, Ege Üni. Birgivi İlahiyat Fak. “İnsan özgür değilse hiçbir şey değildir.” demişti serkeş bir derviş. Kavlinin içinde paradoks barındıran bir tevriye olduğunun farkındaydı. Zira bildiğimiz kadarıyla insandan başka özgür bir varlık zaten yoktu. Dervişin sözünü tevil etmeye çalışan acemi bilge, cümlede kastedilen ikinci anlamı biraz daha tutarlı buldu. Çünkü insan özgür olmadığında yahut özgürlüğü elinden alındığında bütün ontolojik ve aksiyolojik değerini kaybediyordu. Alelade bir “şey”e dönüşmesi işten bile değildi. Döndü, aforizmatik ibareyi…

Okumaya devam edin Teknolojik Kıskaçta Kıvranan Özgürlük

Aliya’nın Ahlakı

Aliya, inanç ile eylem arasındaki insicamsızlığa dikkat çekerek kendilerini katı dindar zannettiği halde pek çok insanın hayatlarına yön veren değer felsefesinin ve yaşam tarzının materyalist karakterli olduğuna vurgu yapar. Mehmet ÖDEMİŞ Dr., Tarihçi-Yazar Bir ahlak felsefesi ve tecrübesi, değerini öncelikle tutarlılığından alır. Gerek teorik olarak gerekse pratik olarak insicamını yitirmiş bir ahlak anlayışı, itibarsızlaşmaya mahkumdur. Böyle bir ahlaki zihniyet aynı zamanda rol modellik vasfını da kaybedecektir. Bir milleti trajediden stratejiye geçiren isim olarak Aliya İzzetbegoviç, nazari ve amelî tutarlılığa sahip bir ömür yaşamış ve emaneti bundan yirmi bir yıl önce Hakk’a teslim etmiştir. Zannımızca söze ona rahmet dileyerek başlamak, besmeleyle başlamak gibi anlamlı olacaktır. Bilgi…

Okumaya devam edin Aliya’nın Ahlakı

Mehmed Zahid Kotku’nun Din Anlayışında İman-Amel Bütünlüğü Vurgusu

Çağının diğer “dertliler”i gibi insan için en önemli kıymetin iman olduğunu her dem vurgulayan Mehmed Zahid Efendi (Rha), amelsiz imanın kaim olamayacağını anlatmaktan vazgeçmemiştir. Mehmet ÖDEMİŞ Dr., Eğitimci 1980 Kasım’ının döktüğü kutlu yapraklardan biri olan Mehmed Zahid Kotku (Rha), hayata gözlerini uzun yıllar görev yaptığı İstanbul’da kapamıştır. Ehl-i Sünnet Akaidi, Cennet Yolları ve Tasavvufî Ahlak gibi önemli eserlerin de müellifi olan Kotku (Rha), ömrü hayatını ilme ve hizmete adamış bir aksiyom ve aksiyon insanıdır. Tasavvufu köşesine çekilip kendini zühd ve veraya adayarak yaşamak yerine; insan, toplum ve eğitim odaklı bir anlayışı yeniden tarif eden mütefekkir, Osmanlı’nın yıkılıp Cumhuriyet’in kurulduğu ve çok büyük toplumsal dönüşümlerin gerçekleştiği…

Okumaya devam edin Mehmed Zahid Kotku’nun Din Anlayışında İman-Amel Bütünlüğü Vurgusu

Taş Tabletlerden Dijital Tabletlere İnsan Olmanın Hikayesi

Kuşkusuz bugün cehaletin yayılmasındaki en önemli faktör, internet ve sosyal medyadır. Özellikle sosyal medya, kıymeti kendinden menkul uzmanlar yaratmakta ve bunlar zaman zaman kasıtlı olarak zaman zaman da umarsızca cehaletin (yanlış ve kirletilmiş bilginin, sansürlenerek kadük bırakılmış gerçeğin) kitleselleşmesine hizmet etmektedir. Mehmet ÖDEMİŞ Dr., Tarihçi-Yazar Enformasyon işlemek, canlılığın varoluşsal özelliklerinden ilkidir. Bilgi, tek hücreli canlılardan virüslere, basit omurgalılardan kognitif yetenekleriyle temayüz eden insana kadar tüm mahlukatta kritik bir önem taşımaktadır. Bilgi-insan ilişkisi özelinde düşündüğümüzde ise insanı ademden (yokluktan) âdemliğe çıkaran çok özel bir olgudan söz ediyoruzdur. Zira, Kur’ân-ı azimüşşan da “eşyanın isimleri”ni öğrenen varlık olması hasebiyle insanın ontolojik önemine dikkat çeker. “Animal rational” ya da…

Okumaya devam edin Taş Tabletlerden Dijital Tabletlere İnsan Olmanın Hikayesi