Kur’an-ı Kerim ve Milliyetçilik

Kur’an’ın insanlar arasında koyduğu ölçü, inançtır. Belirleyici olan, Allah’a, peygamberine, peygamberine gönderdiği kitaba inanmak ya da inanmamaktır. Soy sop, çoluk çocuk, aile kabile, Kur’an-ı Kerim nazarında bir kıymet ifade etmez. Mustafa ÖZEL Prof. Dr., FSMVÜ İslami İlimler Fak. İslam, insanların tek bir baba ve anneden türediği inancına dayanır. Bütün insanlık, onların çocuklarıdır. Bu, “bütün insanlık” ifadesi içine; rengi, dili, ırkı ne olursa olsun herkes girer. Herkes, insanlık paydasında eşittir. Dinin varlık amacı da budur. İnsanlar arasında farklılık, üstünlük, sınıf anlayışı gütmek zulümdür. İslam ile zulüm, aynı yerde asla bulunamaz, barınamaz. “İslam’ın temel özelliği nedir?”, “Kur’an-ı Kerim’in ana meselesi nedir?” sorularının cevabı, gayet açıktır: “Tevhid”. Yani…

Okumaya devam edin Kur’an-ı Kerim ve Milliyetçilik

Bir İstiklâl ve Hürriyet Aşığı: Osman Batur

Osman Batur’un tarih sahnesine çıkışı, 1940’ların başıdır. 12 Şubat 1940’da Sarıtogay’da Akit Hacı’nın camisine yapılan saldırı ve baskın, büyük tepkiye sebebiyet vermişti. Bu tepki hareketinin başını, Irıs ve Esim Hanlar çekmekteydi. Mustafa ÖZEL Prof. Dr., FSMVÜ, İslami İlimler Fak. “Bugün silah veren yarın canını verir. Benim Çinlilere verecek silahım yok. İstiyorlarsa gelip kendileri alsın. Korkanlar silahlarını teslim edebilirler”.· Osman Batur Kahramanlar, milletlerin zor zamanlarında ortaya çıkarlar. Ülkenin işgali, topraklarının sömürülmesi, halkın soykırıma uğratılması, kültür, tarih, din ve kimliklerinin yok edilmesi bu zamanların bazılarıdır. İstiklâl ve hürriyet, Allah’ın insanlara verdiği, doğuştan gelen duygulardır. İnsan doğduğunda belli bir yaşa kadar büyüklerini vazgeçilmez görür, onlara son derece bağlıdır.…

Okumaya devam edin Bir İstiklâl ve Hürriyet Aşığı: Osman Batur

Kudüs’ü Bizden Alan Adam: EDMUND ALLENBY

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın Filistin-Kudüs cephesinde İngiliz kuvvetlerinin komutanıdır kendisi. Daha da ötesi, Kudüs’ü Osmanlı’dan teslim alan adamdır. İşin ilginç tarafı, görebildiğim kadarıyla, kendisi hakkında herhangi bir müstakil çalışmanın bulunmamasıdır. Gerçi genel olarak Filistin ve Kudüs hakkında ne kadar çalışma ve araştırma yapılmıştır ki! Mustafa ÖZEL Prof. Dr., FSMVÜ, İslami İlimler Fak. Tarihi insanlar yapar. Tarihi, yine insanlar kaydeder. İyiler de vardır tarihte, kötüler de; iyilikler ve kötülükler olduğu gibi. Tarih, bir anlamda güçler savaşıdır, güçlüler savaşıdır. İnsanlar ve toplumlar, doğar, büyür, gelişir, çöker ve yok olup giderler; ölürler yani. En büyük tarih yapıcılar, peygamberlerdir. Donanmış oldukları ilahî bilgiyle, vahiyle hem yaşadıkları zamanları hem de…

Okumaya devam edin Kudüs’ü Bizden Alan Adam: EDMUND ALLENBY

Ailenin Temeli

Evet insan, hayatını sürdürebilmek için asgari seviyede de olsa bazı gıdalar almak zorundadır. Bu, her insana farzdır. Kendisine verilen beden emanetini, ancak böyle koruyabilir çünkü. Vücudun hareket edebilmesi, varlığını sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu gıdalar için olmazsa olmaz şart, helâl olmadır. Mustafa ÖZEL Prof. Dr., FSMVÜ İslami İlimler Fak. Aile, insanlığın en eski kurumlarından biri. İlk insanın varlığı, aile ile birliktedir. Ailesiz bir toplum düşünmek, mümkün değildir. İnsanlık ve toplum için vazgeçilemez bir kurum olan aileye, onun ehemmiyetine dair çok şey söylenmiştir, dünya var olduğu sürece de söylenmeye devam edilecektir. Aile kültürü toplumdan topluma kimi farklılıklar gösterse de bazı ortak özellikler de taşımaktadır. Bunların başında, sevgi,…

Okumaya devam edin Ailenin Temeli

Bir Söyleşiden Kalanlar: Rasim Özdenören’e Dair Bazı Notlar

Düşünce ve anlayışını, beğenilerini az çok bildiğimi söyleyebilirim. Tabii bir zatı bir bütün olarak bilmek, okumak, anlamak kolay değildir. O kişinin hayatı, çeşitli fragmanlardan oluşur. Hepsini bir bütün olarak anlatmak ne kendisinin elindedir ne de onu anlatmaya çalışanların. Mustafa ÖZEL Prof. Dr., FSMVÜ İslami İlimler Fak. Topluma değer katan, onu yetiştiren ve geliştiren, yol gösteren, önünü ve ufkunu açan insanları bilmek, bir yandan vefa borcu bir yandan da ihtiyaçtır. Bu insan, ister bilge ister sanatçı ister asker olsun, fark etmez. Bence bunlar arasında ilim ve fikir adamlarını ayrı bir yere koymak lazım. Çünkü onlar, diğerlerinin de yetişmesinde başat bir role, etkin ve kalıcı bir yere…

Okumaya devam edin Bir Söyleşiden Kalanlar: Rasim Özdenören’e Dair Bazı Notlar

Ses

Doğa olayları meydana gelirken beraberinde veya öncesinde ses de duyulur. Gök gürültüsü, yıldırım ve şimşeğin sonucunda meydana gelen bir tabiat hadisesidir. Bir bereket ve rahmet olan yağmur, gök gürültüsünün yol açtığı korkunç sesle insanı ürperten, titreten, dehşete düşüren bir nitelik ve boyut kazanır. Sekinet ve sükûnet kaynağı olan yağmur, gök gürültüsüyle derin bir endişeye sebebiyet verir. Mustafa ÖZEL Prof. Dr., FSMVÜ, İslami İlimler Fak. Çizgi: Hasan Aycın  “Hayatın belirtileri nedir?” diye sorsak, herhalde verilecek cevapların başında “ses” gelir. Bebek dünyaya ağlayarak gelir. Sevincimizi gülerek, kahkaha atarak, bazen çığlık atarak dışa vururuz. Çok üzüntülü durumlarda hüngür hüngür, hıçkıra hıçkıra ağlarız. Dikkat çekmek için kimi zaman tuhaf…

Okumaya devam edin Ses

Mesken’den Konut’a

Bugün genel olarak ev dediğimiz barınma ve yaşama alanına, eski zamanlarda hane denirdi. Hane Farsça bir kelime olup birleşik isimlerin türetilmesinde mühim bir yeri vardır. Mustafa ÖZEL Prof. Dr., FSMVÜ İslami İlimler Fak. Minyatür: Mükerrem Mert Hayatta birçok şey değişir; yazı, resim, yemek, yol, ticaret, ulaşım. Listeyi uzatmaya gerek yok. Bu değişimler, hayatı bazen anlamsızlaştırır bazen de ona anlam katar. Bir kelimenin, bir kavramın ortaya çıkışı bir arka plana, bir tasavvura dayanır. Tasavvursuz hayat düşünülemez. Günlük hayatta bize ehemmiyetsiz gibi görünen ancak derinliğine bakıldığında hemen fark edilen çeşitli kelimeler, kavramlar vardır. Şehir’e kent demek, sadece bir ifade değildir. Bilenler bilir, bugün fırından aldığımız ekmeğe, ekmeklerin…

Okumaya devam edin Mesken’den Konut’a

Âkif

Sezai Karakoç’a göre Âkif’in fikir kaynağı, bizzat toplum ve toplumda yaşayan düşüncedir. Başka bir yerde ise bunu biraz daha açarak onun fikirlerini sokaktan, aileden, klasik kültürden, toplumdan, devletin sarsıntılı halinden ve nihayet kendisinden aldığına dikkat çeker. Mustafa ÖZEL Prof. Dr., FSMVÜ İslami İlimler Fak. Milleti millet yapan, değerlerdir. Milletin millet olarak kalmasını sağlayanlar ise şahsiyetlerdir. O değerleri yaşatanlar, millet var oldukça, yaşadıkça yaşarlar. Yakın tarihimizin ön alıcı, yön verici, yol gösterici, kurucu, yapıcı şahsiyetlerinin önde gelenlerinden biri, hiç şüphesiz İslam şairi merhûm Mehmed Âkif’tir. Büyük Devletimizin yıkılışının acılarını, yeni devletin kuruluşunun sancılarını çeken ruh ve gönül mimarımız İstiklâl Marşı’mızın şairi Âkif (d. 20 Aralık 1873),…

Okumaya devam edin Âkif

Mehmet Erdoğan: “Sezai Karakoç’un Mirası, Şahsiyeti ve Davasıdır”

Din, tarih, coğrafya, medeniyet, kültür, dil, siyaset, ekonomi, ontoloji, insan ve çevre faktörlerini birlikte ve harmanlayarak değerlendirir. Amacı ve neticeyi de asla atlamaz. Böylece bir konu hakkında veya olayla ilgili yorum yaptığında büyük bir zihnî dolaşım yaşayarak sebep ve sonuca yaklaşır. Söyleşi: Mustafa ÖZEL S: İsterseniz önce kısaca sizi tanıyalım? – 1961 yılında Rize’de doğdum. İmam-hatip lisesi ve ilâhiyat fakültesi mezunuyum. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nda sırasıyla imam-hatip, musahhih, uzman, idareci ve müşavir olarak 26 yıl çalışıp, 2018 yılında emekli oldum. Özel bir yayınevinde uzaktan editörlük yapıyorum. Geçmişte Ayane dergisini çıkardım (1988-1990), bazı gazete ve dergilerde gençlik-edebiyat ve kültür-sanat sayfaları hazırladım, bazı dergilerin…

Okumaya devam edin Mehmet Erdoğan: “Sezai Karakoç’un Mirası, Şahsiyeti ve Davasıdır”

Ebü’l-Müfessirîn: Müfessirlerin Babası “İsmail Cerrahoğlu”

Eczaneye iki gazete gelmektedir; İstanbul’dan Cumhuriyet, Ankara’dan Ulus. Bir gün Ulus gazetesinde Ankara’da 21 Kasım 1949’da ilahiyat fakültesi açıldığını okur. Aile genç İsmail’in, ne olduğunu bilmedikleri ama adından dinî bir okul olduğu anlaşılan bu okulda okumasını ister. Mustafa ÖZEL Prof. Dr., FSMVÜ İslami İlimler Fak. Fotoğraf: Harun SAVUT- Ayşenur ÖZBAKKAL İslamî eğitimin Türkiye’de yıllarca kasten amden, bile isteye ademe mahkûm edildiği, sosyo-kültürel tarihî bir hakikattir. Osmanlı Devletinin son yıllarında iyice içinden çıkılmaz bir hal alan, bir sorunlar yumağına dönüşen eğitim, bugün de devasa problemlerle cebelleşmeye devam etmektedir. Yeni dönemde şekillendirilmeye çalışılan din-devlet, din-toplum ilişkilerinin istendiği biçimde bir kıvam bulabilmesi için öncelik, İslamî eğitimden uzak durulmaya…

Okumaya devam edin Ebü’l-Müfessirîn: Müfessirlerin Babası “İsmail Cerrahoğlu”