Mağlup görünen, fakat her zaman galip olan derviş ruhlu şair

Sezai Karakoç’un Düşünce Dünyasında Tasavvufun Yeri Karakoç’un düşünce dünyasında medeniyet kavramının öncelikle vurgulandığı yaygın bir görüştür.  Bu kanaat doğru fakat eksiktir.  Karakoç’un tüm eserlerinde kanaatimizce en merkezî kavram metafiziktir.  Bir medeniyet dirilişini hedefleyen Karakoç için bu medeniyetin en temel niteliği, güçlü ve özgün bir metafizik inancına sahip olmasıdır. Ömer ÖZGÜL Dr., DİB Atama 1 Daire Başkanı Sezai Karakoç son dönem Türk edebiyat ve düşüncesi için bir dönüm noktası olmayı başarabilmiş ender şahsiyetlerdendir. Güçlü bir şair olması yanında büyük bir fikir ve dava adamı olan Sezai Karakoç, tüm eserlerinde inandığı kültür ve medeniyet davasını insanlara aktarmak peşinde olmuştur. Onun şiiri ile tefekkürünü, sanatı ile mücadelesini birbirinden…

Okumaya devam edin Mağlup görünen, fakat her zaman galip olan derviş ruhlu şair

Mehmed Zahid Kotku’ya Göre Nefis Terbiyesi

Nefis, aklın ve vahyin denetim ve gözetimi altında tutulmalıdır. Nefis her ne kadar mahza kötü olarak görülse de ıslah ve terbiye edilip disiplin altına alındığında âhiret amelleri için kendisinden yararlanılabilmektedir. Ömer ÖZGÜL Dr., DİB Atama 1 Daire Başkanı Ressam: İlhami Atalay, "Kalp ve Nefsin Savaşı"  “Nefis, içinde İblis’in saklanıp gizlendiği bir mahzen, huzura ve rahata erdiği bir sığınak gibidir. Onu tanıdığında ona galip gelmen kolaylaşır.” Hâris el-Muhâsibî İnsanoğlu dünya pazarına çıktı çıkalı bir anlam, mutluluk ve sonsuzluk arayışındadır. Bu arayışta, maddi yönünden çok manevi yönü önem arz etmektedir. Nitekim insan, maddi olarak her istediği imkânı elde etse de gerçek mutluluğa sahip olamamaktadır. Her daim ruhunun…

Okumaya devam edin Mehmed Zahid Kotku’ya Göre Nefis Terbiyesi

Muhyiddin İbn Arabî ve İslâm Düşünce Tarihindeki Yeri

İbn Arabî ile başlayan dönem, başlangıcı ve sonuçları itibariyle hem kelâmdan hem de söz konusu felsefeden farklıdır. İbn Arabî ve mektebi için, kaynağı tamamıyla İslâmî olan felsefî bir tecrübe, bir düşünce tarzı denebilir. Bu bağlamda tarih boyunca birçok düşünürün teşebbüs ettiği dinle felsefenin uzlaştırılması çabalarına dair yeni bir teklifin İbn Arabî mektebinden geldiği söylenebilir.

Okumaya devam edin Muhyiddin İbn Arabî ve İslâm Düşünce Tarihindeki Yeri