Amerikan Rüyasının Arka Yüzü: Siyonist Tünelleri ve Epstein Davası

Dünya kamuoyu ise canlı yayında polisin yeraltı tünellerinden dışarı çıkardığı kanlı şilteler, bir bebek sandalyesi ve bir bebek arabasına yakinen şahit oldu. Çirkinliğin boyutu akıllara kirli senaryolar getiriyordu. Birçok Amerikan gazetesi Siyonist şirketlerin tehdit ve şiddetine rağmen bu durumu radikal bir “Yahudi ayini” olarak nitelendiriyor ve olası kurbanların tespit edilmesi için Amerikan ulusuna sarı ışık yakıyordu. Şehnaz FINDIK İNAN İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 795’i çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 41 bin 272 Filistinli öldü, 95 bin 551 kişi yaralandı. 2 milyon Gazzelinin (nüfusun %89’u) yerinden edilmesi de söz konusu bilançonun ağırlığını gözler önüne…

Okumaya devam edin Amerikan Rüyasının Arka Yüzü: Siyonist Tünelleri ve Epstein Davası

Reelpolitik ve Fetişizm Bağlamında Devlet

İsrail’e yaptırım uygulayamayan devletlerin halkları sokak eylemleriyle kendi devletlerini eleştirip politik manevra almaya zorlarken, devlet yöneticileri bu eylemlere sessiz kalıyor. Bu sessizliğin alt metninde devleti oluşturan burjuvanın, sıkı sıkıya eklemlendikleri Siyonist lobiler karşısındaki acziyeti yatıyor. Bu da bilhassa Türkiye gibi devlet fetişizmi olan doğu ülkelerinde var olan “devlet” algı ve anlayışında dramatik çözülmeler yaratıyor. Böylelikle Müslüman halk nezdinde devlet, Müslüman lider ve yöneticilerin koltukları altındaki “kutsal” teşkilat değil, kurucu ve sürekli unsurları itibarıyla küresel sistemin bir parçası olarak kendini hatırlatıyor. Şehnaz FINDIK İNAN Siyasal iktidarın güvenli bulmadığı limanlar terörize edilmiş korsanlarla doludur. Devletler bu korsanların varlığını, savunma ve silahlanma meşruiyeti olarak kullanırlar. Güvenlik, askeri harcamalar…

Okumaya devam edin Reelpolitik ve Fetişizm Bağlamında Devlet

Bir Manipülasyon Aracı Olarak Özgürlük

Dostlar, Filistin davasından yola çıkarak sizlerle asıl özgürlüğe dair biraz konuşmak istiyorum. Zira yaşadığımız çağın algoritmasında kendini bir tercih gibi pazarlayan “META” zorbalığını oturup bir konuşmamız gerekiyor. Yaşam tarzımızdan tutun da düşünsel becerilerimizin yönetilmesine kadar her şey, sözde “bireysel” ve “benlik” tasarısı üzerinden kendini dayatıyor. Bunu da manipülatif metotlarla dört koldan işliyorlar. Günün sonunda tercihlerimiz, beklentilerimiz, sevdiklerimiz, nefret ettiklerimiz ve “benim kararım” dediğimiz hiçbir şeyin aslında kendi şahsiyetimizle alakası olmadığını görüyoruz. Şehnaz FINDIK İNAN İslami düşünce ve kültürü tekdüzelikten, faydasız alışkanlıklardan ve zihinsel bunalımlardan kurtarmanın bir yolu var mı? Felç olmuş zihinsel muhafazakârlıktan öte gidemeyişimizin arkasında politik birtakım beklentiler mi söz konusu? Seküler hegemonya kendi…

Okumaya devam edin Bir Manipülasyon Aracı Olarak Özgürlük

Aliya’nın Düşünce Dünyamıza Mirası

Aliya için aklın, adaletin ve hikmetin Müslüman bireylerin her birinde inşa edilecek ahlak ve karakter nezdinde önemi, birincildir. Yine O’na göre derin ve ulvi hasletlerin edinilmesinde erdemli bir Müslüman portresini destekleyecek yegâne unsur, vahiydir. Şehnaz FINDIK Aliya İzzetbegoviç, İslâm’a dair sunduğu tezlerin hemen hepsinde tanımların ve sınırların kutsandığı bağlamı reddeden bir anlayışla yeni bir dimağ, yeni bir paradigma ortaya koymayı savaşın kendisi olarak telakki eder. Çünkü O’nun savaşı, Bosna’nın ötesine taşan gerçek bir savaş meydanını, zihinlerin ve kalplerin işgalini işaret eder. Aliya’nın Müslümanların zihinlerine, kalplerine ve toplumlarına bıraktığı bu savaş meydanı, mirasın ta kendisidir. Bu savaş, mutlak surette muvaffak olmaktan çok gayretle ortak olmamız gereken…

Okumaya devam edin Aliya’nın Düşünce Dünyamıza Mirası

Sessiz Soykırım: Arakan

Burmalılar (Myanmarlılar), Arakanlı Müslümanların etnik temizliğinin kendi iktidarlarının devamı açısından zaruri bir “politik tedbir” olarak görüyor. 2000’li yılların başında Myanmar’da iktidara geçen cunta yönetimi de tıpkı öncekiler gibi tarihsel bir tehdit olarak gördükleri Arakanlı Müslümanlara karşı sert politik tedbirler aldı. Rejim güçlerinin istenmeyen grupları toplumdan tasfiye etmek için yaptığı bu soykırım, Arakanlıları bir kez daha yoğun olarak göç ettikleri Bangladeş, Tayland ve Malezya gibi komşu ülkelere itmiş oldu. Şehnaz FINDIK Yaklaşık 2 milyona yakın nüfusuyla Arakan (Rakhine), eski adı Burma olan ve 1989 yılında adını değiştiren Myanmar Birliği Cumhuriyeti’nin yedi eyaletinden biri. Bu bölgede yaşayan Müslüman halka Rohingyalar (Arakanlılar) deniliyor. “Rohingya” kelimesi, “lütfetme” ve “merhamet…

Okumaya devam edin Sessiz Soykırım: Arakan

Terör Devletine Adım Adım: Theodor Herzl

Theodor Herzl, Yahudi milletini, dilini, ülküsünü ve devletini “arz-ı mevud” ideali ile birleştiren akıl olarak tarih sahnesine çıktı. Zengin ve güçlü sermayedarları milliyetçi akımların etkisiyle kendilerine ait bir ulus devlet yaratma projesine ortak etti. Siyonizm sürecini yöneten ve siyonist mirası devreden en önemli figür haline geldi. Siyonizm hakkında yapılan çalışmaların büyük bir kısmı Herzl’in kendi eliyle yazdığı hatıratına, günlük ve yazışmalarına dayanıyor. Şehnaz FINDIK Devletleşme sürecinde siyonizm, Yahudilerin Filistin topraklarında bir ulus ve devlet inşa etmesini hedefleyen anlamlı, organize ve etkili bir teorik zemin oluşturdu. Bununla beraber Yahudilerin bu yeni kurulacak devlete iştiyakla sarılmaları, dil ve ulus birliğine sahip çıkmaları ve bu devletin asli unsurları…

Okumaya devam edin Terör Devletine Adım Adım: Theodor Herzl

Seküler Aklın Mahiyeti ve Din

Dinin bir mana yolu ve ahlaki, fizikötesi ve toplumsal yaşamın düzenine dair bir akaid ve hukuk oluşturma misyonuna karşın seküler aklın sahip olduğu esaslı bir iddiası ve değer sistemi söz konusu değildir. Bu haliyle seküler aklın, dini bağlamda yeterli, sistematik ve reel bir kurumsallaşmaya müsait olamayacağını söylemek yerinde olacaktır. Şehnaz FINDIK “Semavî kitaplar ‘iman’ denen hem emredici hem de gönülleri fethedici ve hiçbir şeye indirgenemeyecek olan o akli tavrı ilham ederler.”[1] der, Fazlurrahman. Esasında aklın, Rahman ve Rahim olan ile irtibatında kendisine verilen üstün donanıma dikkat çeker. Sadece yaşamını koruyacak kadar yiyip içebilmesi mümkün bir bedenin, yaşamının çok daha ötesine taşan bir akıl kapasitesine ulaşabilmesi,…

Okumaya devam edin Seküler Aklın Mahiyeti ve Din

Din ve Milliyetçilik: Tarihsel Bir Anlatı

Tarihin seyrini birlikte görmüş, hâkimiyet ülkülerini birlikte düşlemiş, geniş bir duygudaşlık ile birbirlerine söz vermiş olan bu “millet” için ortak geçmiş başlangıç noktasıdır. Başlangıç noktasından hareketle en ari, en hür, en epik ve yerkürede daha cengâveri görülmemiş olan topluluk, aynanın tam karşısında duran topluluktur. Öz, özgün ve şahsına münhasır olan milletin ta kendisidir. Şehnaz FINDIK Din ve Milliyetçilik: Tarihsel Bir Anlatı Millet; dil, din, inanç, tarih ve kültür birliğine sahip topluluklar olarak tanımlanabildiği gibi aynı toprak üzerinde ortak ekonomik ve toplumsal çıkarlara sahip bireylerin, aynı yönetsel birime aidiyet duygularıyla bağlanmasıyla “oluşturulan” topluluk şeklinde de tanımlanabilir. Bir toplumda bu özelliklerden birinin ya da birkaçının bulunması çoğu…

Okumaya devam edin Din ve Milliyetçilik: Tarihsel Bir Anlatı

Çin’in Ekonomi Politik Stratejisi Bağlamında Doğu Türkistan

Tıpkı Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği’nin Orta Asya’da uyguladığı politikalar gibi Çin de Uygurların demografik yapısını değiştirmeyi amaçlıyor. Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki kalabalık Uygur nüfusunu asimile etmek için Han Çinlilerin buraya yerleşmelerini hızlandırıyor. Bu yol ile bölgede sürekli bir kontrol, istihbarat ve doğal asimilasyon sağlamanın yanı sıra Han Çinlilerin refah ve güvenlik sorunlarını da çözmeyi amaçlıyor. Şehnaz FINDIK Çin'in son yıllardaki ekonomik dinamizmi bölgesel ve küresel ölçekte birçok tartışmayı beraberinde getirdi. Ekonomik olduğu kadar diplomatik bağlamda da incelenmesi gereken birtakım göstergelere bakılırsa Çin özelinde yeni bir kavramsal ve teorik izahın gerekli olduğunu söylemek mümkün. Nitekim Doğu Asya’da kendine has bir siyasi ve ekonomik yapı inşa…

Okumaya devam edin Çin’in Ekonomi Politik Stratejisi Bağlamında Doğu Türkistan

Terörün Değişen Doğası: Örgütlü Yıldırma, Korkutma ve Zorbalık

Terör örgütlerinin değişen doğası ile tanımlandıkları “terör” damgası artık işlevsel değil. Bu gibi silahlı, amaçlı ve eylemsel yapıların zararlı olmadıklarını, aksine çıkarlarına hizmet ettiği sürece kullanışlı birer ticari-askeri şirket olduklarını söylüyorlar. Şehnaz FINDIK Güçlü devletler, kamu mallarını halkına ulaştırmada; vatandaşlar için makul güvenlik/adalet şartlarını ve temsil, siyasi katılım ve temel özgürlükleri sağlamada başarılı olan devletlerdir. Öte yandan güçlü devletler; siyasi ve cezai şiddete karşı yüksek düzeyde güvenlik sağlayan ve meşru şiddet tekelini elinde bulundurmada sorun yaşamayan devletlerdir. Siyasi ve sivil özgürlükleri sağlayıp ekonomik fırsatların büyümesine elverişli ortamlar yaratırlar. Hukukun üstünlüğü hâkimdir. Yargıçlar bağımsızdır. Genel olarak, güçlü devletler kıskanılacak bir barış ve düzene sahiptir. Peki, ya…

Okumaya devam edin Terörün Değişen Doğası: Örgütlü Yıldırma, Korkutma ve Zorbalık