“Başı Eğik, Dili Kapalı, Gözleri Kançanağı” Bir Şâir Abdurrahman Cahit Zarifoğlu’nun Nakşbendîliği Üzerine

Zarifoğlu’nun yukarıda belirtilen yönlerinin şiirine de yansıdığını söyleyebiliriz. Nitekim son devir şâir ve yazarlarından Seyfettin Ünlü’ye göre Zarifoğlu’nun şiiri, onun bu suskun ve içe dönük yalnızlığından önemli ölçüde beslenmiştir. Selami ŞİMŞEK Giriş Tasavvufun dünden bugüne Türk şiiri ve şâirleri üzerindeki etkisi inkâr olunmaz bir gerçektir. Nitekim son dönem edebiyat tarihçilerimizden Nihad Sami Banarlı, “Tasavvuf edebiyatı, edebiyatımızı doğurmuştur. Türk edebiyatını vücuda getiren, geliştiren ve olgunlaştıran tasavvuftur.” diyerek bir bakıma bu hakikati ortaya koymuştur. Bu sebeple gerek sûfî şâirlerimiz, gerek klâsik ve halk şâirlerimiz, gerekse modern şâirlerimizin eserlerinde tasavvuf, tarikat, tekke ve sûfîlerle ilgili konu ve terimlere az veya çok rastlamak mümkündür. Hatta bazı şâirler, eserlerinde tasavvufî…

Okumaya devam edin “Başı Eğik, Dili Kapalı, Gözleri Kançanağı” Bir Şâir Abdurrahman Cahit Zarifoğlu’nun Nakşbendîliği Üzerine