Japon İşgali, Göç ve Kimlik: Kore Draması Pachinko’da Kore Ulusal Bilincinin İnşası

Bir yandan Japon işgali sonrası kendini toparlamaya çalışan Kore halkı, diğer yandan kardeşleriyle karşı karşıya getirilmiş ve ikiye bölünmüştür. Batılı-olmayan devletlere demokrasi müdahalesi yapan özgürlükler ülkesi! Amerika sayesinde Güney Kore, 1948 yılında bağımsızlığını kazanmıştır. Sevde ÖZTÜRK İbn Haldun Üni. Sosyoloji Doktora Öğrencisi Medya ve iletişim araçlarının bir kültürün entelektüel ve toplumsal meşguliyetlerini aktarmada son derece kritik olduğunu bir çağda yaşıyoruz. Bugün sinema ve dizi endüstrisi, düşüncenin yeniden şekillendirilebilmesi, kitlelerin doğruya veya yanlışa yönlendirilebilmesinde öncü rol oynuyor. Popüler kültürel söylemlerini ve ulusal kimliğini medya platformları ve sinema üzerinden tanıtmayı başaran Güney Kore, k-pop sektörünün ötesinde sinema alanında elde ettiği başarılarla da kendinden söz ettiriyor. Oscar ödüllü…

Okumaya devam edin Japon İşgali, Göç ve Kimlik: Kore Draması Pachinko’da Kore Ulusal Bilincinin İnşası

İngiltere’de İslamiyet’in Öncüsü Abdullah Quilliam ve İlk Japon Müslüman Shotaro Noda’nın İstanbul Buluşması

İslamiyet’i kendi coğrafyasında doğrudan İngilizlere tanıtmak isteyen Quilliam, pazar ve cuma günleri insanları evine davet etmiş ve gayrimüslim İngilizlere İslam hakkında vaazlar vermiştir. Bir süre sonra Quilliam’ın evini dahi camiye çevirdiği bilinmektedir. Abdullah Quilliam’ın en büyük etkisi ise İngiliz aydınları üzerinde olmuştur. Sevde ÖZTÜRK İbn Haldun Üni., Sosyoloji Doktora Öğrencisi İslam dünyasının politik olarak Avrupa Devletleriyle olan münasebetleri daha çok harp ve çatışmalarla ilerlemiş olsa da tarihi açıdan Avrupalı Müslümanların İslamiyet’in yayılış sürecine kıymetli katkıları olmuştur. Örneğin, Avrupa’yla İslam dünyası arasındaki münasebetler, Müslümanlar, politik, sosyal ve ekonomik olarak zor zamanlardan geçmelerine rağmen, son Osmanlı Sultanlarından II. Abdülhamid Han’ın politikası neticesinde yeniden şekillenmiştir. Bu politik sürecin…

Okumaya devam edin İngiltere’de İslamiyet’in Öncüsü Abdullah Quilliam ve İlk Japon Müslüman Shotaro Noda’nın İstanbul Buluşması

Evlilikte Çağa Takılanlar (EÇT)

Çünkü bireyselliğin pompalandığı ve özgürlük alt metinlerinin dayatıldığı sosyal konjonktür, nesillerin kendi dışındaki bir şeyle ilgilenmesine fırsat vermiyor.  Oysa evlilik, benlerini koruyarak “biz” olma temelinde yatıyor. Sevde ÖZTÜRK İbn Haldun Üni. Sosyoloji Bölümü Öğrencisi Fark ettiniz mi, bayramların olmazsa olmazı teyzelerinden gelen “ne zaman evleneceksin guzum” soruları bile artık eskisi gibi ısrarcı değil. Hatta ebeveynler bu can sıkıcı soruyu daha gençler cevaplamadan kendilerince yanıtlıyor: Devir değişti! 2023 TÜİK verilerine göre Türkiye’de ortalama ilk evlenme yaşı kadınlarda 26 erkeklerde 28’e yükseldi. Son yıllarda yükselen ilk evlilik yaşı ve artan boşanma oranları, Türk toplumunun evliliğe bakışın değiştiğinin sinyalleri olarak yorumlanabilir. Çağımızda pek çok genç Müslüman, ne pahasına…

Okumaya devam edin Evlilikte Çağa Takılanlar (EÇT)

Kültür ve Estetik: Türk-İslam ve Japon Mimari Anlayışları

Düzensizlik deyince pek çoğumuzun aklına karmaşa ve uyumsuzluk gelir. Ancak Japon estetiğinde doğadaki asimetri, her şeyin yerli yerinde olmasıyla birebir alakalıdır. Aslında bu anlayış aklımıza Merkez Efendi’nin her şeyi olduğu gibi bırakma anekdotunu akıllara getiriyor. Zira, aşırı müdahale ve kusursuzluk gerçekten de sanatı da sanat eserini de yapaylaştırmıyor mu? Sevde ÖZTÜRK İbn Haldun Üni., Sosyoloji Bölümü Doktora Öğrencisi Todaiji Mimari ve mekanı daha geniş bir çerçevede düşündüğümüzde, bizlere teknik anlamının dışında bir şehirde, ülkede ve evrende nasıl yaşayacağımız konusunda fikirler verdiğini görürüz. Her ne kadar somut olarak bir mekandan veya müesseselerden söz açsak da kendimizi çok daha aşkın ve soyut sorular sorarken buluruz. İnşa etmek…

Okumaya devam edin Kültür ve Estetik: Türk-İslam ve Japon Mimari Anlayışları

Seküler-Feminist Otoritelere Bir Başkaldırış: Saba Mahmood ve Dindarlığın Siyaseti

Sosyolojik okumalar yaparken karşılaştığım Saba Mahmood’un toplumsal cinsiyet kavramı üzerinde kritik etkisi olan bir sosyal bilimci olduğunu düşünüyorum. Çünkü Mahmood, özellikle Batı medyasının etkisiyle her yere yayılan yerleşik bir Müslüman kadın anlayışına meydan okumuştur. Sevde ÖZTÜRK İbn Haldun Üni. Sosyoloji Doktora Öğrencisi Toplumsal cinsiyet teorileri, 1970’lerden bu yana sosyoloji disiplininin bir kavramı olarak, kadın ya da erkek olarak farklılığımızın sadece doğuştan gelen bir unsur olmadığını, belirli sosyo-kültürel ilişkilerin bir parçası olduğunu incelemiştir. Bir öğrenci olarak gönüllü turizm elçisi olarak camilerde görev yaptığım 2013 yılından itibaren bu konu eskisinden daha fazla dikkatimi çekmeye başlamıştı. Kamusal bir manevi alan olarak camiye gelen turistler özellikle kadın görevlilerle konuşmayı…

Okumaya devam edin Seküler-Feminist Otoritelere Bir Başkaldırış: Saba Mahmood ve Dindarlığın Siyaseti

Hız Çağı ve Dijital Akışta Sürüklenirken

Dijital yaşama geçerken hayatımıza giren “like kültürü” hislerimiz ve düşüncelerimizi şekillendirerek bireysel anlamımızın temel kaynağı haline gelmiştir. Sevde ÖZTÜRK İbn Haldun Üni. Sosyoloji Doktora Öğrencisi Dijital yaşamın bugün insanın her türlü ilişki biçimini yeniden dönüştürdüğüne şahit oluyoruz. Bu dönüşüme, 1970’lerde yeni teknolojilerin erişilebilir olmasının ardından 1980’lerdeki sosyo-ekonomik yeniden yapılanma süreci eşlik etmiştir. Dönüşümün temelinde  en başında ağ teknolojisi ile tele -uzaktan varoluş yatmaktadır. Dijital yaşam, toplumsal ve bireysel anlamın temel kaynağını yeniden şekillendirmiştir. Manuel Castells’e göre, insanlar artık anlamlarını ne yaptıkları değil ne oldukları veya ne olduklarına inandıkları üzerinden şekillendirmektedir. Bu durum insanın kendisiyle ve doğa ile kurduğu ilişkinin aslında dijital ağ dahilinde belirlenmesine yol…

Okumaya devam edin Hız Çağı ve Dijital Akışta Sürüklenirken

Dijitalleşme ve Mahremiyet

İnsanların odalarından bile çıkmadan son gelişmeleri takip ettiği, alışveriş yaptığı, oyun oynadığı, dil öğrendiği esnada tüm eğilimleri, beğenileri, korkuları, başarıları tıkladığı uygulamalarca kayıt altına alınmaktadır. Sevde ÖZTÜRK İbn Haldun Üni. Sosyoloji Doktora Öğrencisi Son yıllarda hakkında konuştuğunuz bir ürünün teknolojik aletlerinizde karşınıza reklam olarak çıktığına şahit oldunuz mu? Hatta aynı mekânda bulunduğunuz şahısların algoritmalar tarafından size arkadaşlık için “tanıyor olabilirsiniz” olarak sunulduğuna? Özellikle, sosyal medya ve akıllı cihazlar en özel alanlarımıza girdiğinden beri kişisel alanımız ve mahremiyetimiz tartışma konusu olmaya başladı. En başta kişiselimizi kendi isteklerimiz ve kontrolümüz doğrultusunda paylaştığımızı düşündüren dijital ağ, daha sonraları kişisel verilerin ticari, reklam ve kötü amaçlı kullanımına sebebiyet verdi.…

Okumaya devam edin Dijitalleşme ve Mahremiyet

Kitle Toplumu ve Toplumsal Dönüşüm

Kitle toplumu, sanayileşme sürecinde ortaya çıkan şehirlerde bir arada yaşayan, üretim için Weber’in “demirkafes” olarak adlandırdığı çalışma döngüsü içinde sisteme dahil olan bir topluluğu çağrıştırmaktadır. Sevde ÖZTÜRK Doktora Öğrencisi, İbn Haldun Üni. Sosyoloji Bölümü Bugün birçoğumuz, teknolojinin içinde yaşadığımız toplumu ve gündelik alışkanlıklarımızı hangi yönde değiştirdiğini deneyimliyoruz. Bu durumun bireyler ve toplumu ne anlamda dönüştürdüğünü, en çok da toplumsal değerlerimize etkisini tartışıyoruz. Bazen sadece çılgın bir kalabalık olarak gördüğümüz kitlelerin, çeşitli teknolojik araçlarla önemli derecede büyük etkilere sahip olduğunu gördükçe şaşırıyoruz. İçinde bulunduğumuz topluma yönlendirilen eleştiriler, kitle ve tüketim toplumu olarak adlandırılan günümüz toplumunun temellerine inmeyi elzem kılıyor. Günümüz toplumunun, örgütlenmesinden düşünme biçimini ve hatta…

Okumaya devam edin Kitle Toplumu ve Toplumsal Dönüşüm

Kore Popüler Kültürü, Kimlik ve Gençlik Üzerine Bir Hâl

Burada mevzu bahis Kore olduğu için Kore etkisinden söz etsek de bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Türk gençlerinin Kore’ye olan ilgisinin, Amerika ve Batı kültürüne olan hayranlık ve etkilenme oranının çeyreğine bile yaklaşmadığı hatırda tutulmalıdır. Hayatın her alanında Batılılaşmanın halen bu ülkedeki en büyük trend olduğunu görmemiz gerekir. Sevde ÖZTÜRK İbn Haldun Üni. Sosyoloji Doktora Öğrencisi Kore’ye ayak bastığım 2019 sonbaharında karşılaştığım manzarayı hiç unutmuyorum. Gördüğüm tüm o teknolojik imkânlar, insanların yoğun temposu, yeme içme alışkanlıkları ve kafe kültürü; alışveriş çeşitliliği, modern şehir yaşamı Güney Kore’nin adeta bir cazibe merkezi olduğunu haykırıyordu. Bir yanda tarihi unsurları deneyimleyebileceğiniz, Hanbok adı verilen geleneksel giysileri giyip geleneksel köyleri…

Okumaya devam edin Kore Popüler Kültürü, Kimlik ve Gençlik Üzerine Bir Hâl

Popüler Kültürün Yükselen Aktörü Güney Kore ve Kore Dalgası

Hatta, Koreliler eleştirel bir dille kendi ülkeleri Güney Kore’yi “Hell Chosun” yani Cehennem Kore olarak adlandırıyor. Bu noktada, K-pop endüstrisi sadece Kore dalgasının değil, Kore toplumunun da içinde bulunduğu bazı bunalımlara işaret ediyor. Sevde ÖZTÜRK İbn Haldun Üni. Doktora Öğrencisi 1950’li yıllardan 2000’lerin başlarına kadar daha çok Kore Savaşı ile birlikte anılan Güney Kore, 2000’lerin başlarından itibaren küresel pop kültürü ile birlikte öne çıktı. Dijitalleşme ile birlikte kilometrelerce ötedeki bölgeler, kültürler artık bizlere yakın oldu. Kore pop kültürü; kendine has ürünleri, dansı, müziği, sineması ve dizileriyle özellikle uluslararası genç nüfusun gündeminde yer alıyor. İnternet kullanımı ve sosyal ağlarla birlikte giderek küreselleşen Kore pop kültürü, Türkiye’de…

Okumaya devam edin Popüler Kültürün Yükselen Aktörü Güney Kore ve Kore Dalgası