Günlük / Zaman Defteri’nden

Kendimi, şimdi, bu dünyada onlardan mahrum kalmış o kanadı kırık mahzun leyleklere benzetiyorum. Hele de Erdem, Eyüp Sultan'da, uçmaya o avludan başladığından bu yana? Seyfettin ÜNLÜ 27.10.1979- Ankara, Mavera Mekânı: Yaklaşık bir ay oldu Ankara’ya geleli. Okuldan hafta sonu çıkışlarımda soluğu Mavera dergisinde alıyorum. Burası benim için adeta ikinci mektep. Zihnimi ve ruhumu başka nasıl taşıyabilirim edebiyatın içine? Bilemiyorum. Bugün saat 11 gibi geldim dergiye. Öğleden sonra da Rasim ağabey geldi. Derginin yeni sayısı için yazısını yazmaya masasının başına oturdu. Çayını getirdim. Teşekkür etti. Mavera bürosunun giriş kapısının hemen yanında küçük bir mutfak işte. Tam karşıdaki oda ise, çalışma odası. Onun bitişiği de dergi ve…

Okumaya devam edin Günlük / Zaman Defteri’nden

Günlük Defteri

Ahmet Haşim’in bile “Çocuk sen bu sesi nereden buldun” diyerek, hayranlığını açık ettiği Üstad için şiirimizde kendinden önceki kalıpları bir kenara bırakıp, duyuş ve derinlik açısından yepyeni bir söyleyiş getirdiği saklanamaz, görmezden gelinemez bir hakikattir. Seyfettin ÜNLÜ 24.5.2019 Üstadımızın hatırasına için Ümraniye’de güzel bir sergi açıldı. Aile hatırası notlar, şiir çalışmalarının eskizleri ve fotoğraflar yer alıyor. Ayrıca çalışma masası, hapishane yıllarının tanığı olan mendili, bastonu, kıyafetleri, klasik müzik sevgisini gösteren Çaykovski, Puccini ve Verdi plakları… Sesi biraz babasının ses tonunu andıran oğlu Osman Kısakürek ile selamlaştım. Osman Kısakürek, sergideki eşyalara baktığında çocukluk yıllarının aklına geldiğini belirterek şöyle dedi: “O kadar çok şey var ki burada.…

Okumaya devam edin Günlük Defteri

Günlük Defteri

Ne çabuk geçti zaman. On gün olmuş gideli. Kelimelerime ayna tutan sevgili günlüğümün sayfaları içine Sezai Karakoç adını yazmak, hürmet hissinin en yüce basamaklarından biridir. Ezel ve ebed mirasımızın ruh köklerini, sanat içinde nasıl şekillendirebileceğimizi en sahih biçimde bizlere gösteren kendisiydi. Seyfettin ÜNLÜ 16.11.2021 Sezai Karakoç. Göklere çekilen kartalımız. Kendisini tanıdığım andan itibaren nedense hep Selman-ı Farisi efendimizin ruh ikizi olarak düşündüm. Bugün haber düştü yeryüzüne ve sevgili üstadımız, geçti Can’dan Canan’a Hû. Yaşadığı seksen sekiz yıllık ömrü nasıl da bereketli bir yağmurdu bu topraklara. Hakkını kimse ödeyemez. 17.11.2021 Adeta ezberlediğimiz; “Şehzadebaşı'nda Gün Doğmadan” şiirinde, "Yerleşecek yer aramamak, caminin avlusunda, soğuk bir taşa oturmak, gün…

Okumaya devam edin Günlük Defteri