Dua, Direniş ve Sorumluluk: Gazze’nin Sesi Olmak

Ellerimizi açıp dua ettiğimizde, bu duaların bizi harekete geçiren bir güce dönüşmesi gerekiyor. Dualarımız, kalplerimizi uyandırmalı, vicdanlarımızı harekete geçirmeli. Bugün Gazze’de yaşananlar, sadece oradaki insanların değil, bütün dünya Müslümanlarının sorumluluğundadır. Bizim dualarımız aynı zamanda Gazze halkının yanında, aktif bir duruş sergilememizin de temeli olmalıdır. Sinan ÖZYURT Resulullah (s.a.v), yakasını bırakmayan borçlar yüzünden sıkıntı yaşayan ensardan Ebu Ümâme’ye, “Sana bir söz öğreteyim mi? Onu söylediğin zaman Allah (cc) kederlerini giderir ve borcunu ödeme imkânı sağlar.” buyurmuş, sabah ve akşam şu cümlelerle Allah’a sığınmasını tavsiye etmişti: “Allah’ım! Gam ve kederden sana sığınırım, çaresizlik ve tembellikten sana sığınırım, korkaklık ve cimrilikten sana sığınırım, ağır borç altında kalmaktan ve…

Okumaya devam edin Dua, Direniş ve Sorumluluk: Gazze’nin Sesi Olmak

Aliya’nın Özgürlüğe Kaçışından Notlar

Aşırı okumak bizi daha akıllı yapmaz. Kimi insanlar sadece kitapları "yutar." Onlar bunu, okunmuş olanların "hazmedilmesi," işlenmesi, içselleştirilmesi ve idraki için elzem olan düşünme aralığı olmadan yaparlar. Tıpkı arının topladığı çiçek tozunu bala dönüştürmesi için bir "içsel" gayret ve zaman gerekmesi gibi, okumak için de şahsi katkı gereklidir. Sinan ÖZYURT Aliya İzzetbegoviç 20. yüzyılın en önemli Müslüman düşünür ve liderlerinden biridir. O, düşünce ve eyleminin bedelini defalarca ödemiş bir dava adamıdır. 1983 yılında fikirlerinden dolayı 14 yıl hapse mahkûm edilir ve beş yıl cezaevinde kalır. Bu süre zarfında okumak, düşünmek ve yazmak onun için özgürlüğe kaçışın bir yolu olur. Zor şartlar altında şifreli ifadelerle kaleme…

Okumaya devam edin Aliya’nın Özgürlüğe Kaçışından Notlar

Doğu Türkistan’ın Kalbi: Kâşgar

Günümüzde bütün Doğu Türkistan gibi Kâşgar da dünyada benzeri görülmemiş bir zulüm ve baskı döneminden geçmektedir. Milyonlarca insanın eğitim adı altında asimilasyon kamplarında toplandığı, sağlıklı haberleşmenin dahi sağlanamadığı sahipsiz, mazlum bir coğrafyanın yetim bir şehri olarak Kâşgar, kardeşlerinin elini uzatmasını beklemektedir. Bize düşen de gönül coğrafyamızın bu nadide çiçeğine sahip çıkmak, en azından dualarımızda yer açmaktır. Sinan ÖZYURT Günümüzde Orta Asya diye adlandırılan bölgenin tarihi ismi Türkistan’dır. Bu coğrafyanın doğusunda Uygur Türklerinin yaşadığı topraklar da Doğu Türkistan olarak anılır. İşgalci Çin yönetiminin Şincan Uygur Özerk bölgesi olarak adlandırdığı bu coğrafya için tarih boyunca Kaşgar, Doğu Türkistan, Batı ülkesi ve Çin Türkistan’ı veya Türkistan-ı Çin gibi…

Okumaya devam edin Doğu Türkistan’ın Kalbi: Kâşgar

Kudüs İçin Ben Ne Yapabilirim?

Kudüs konusunda bilgi, duygu ve eylemin birlikte yürümesi gerekir. Zamana ve zemine göre öncelikler değişebilir. Bize düşen samimiyetle yolda olmak, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmaktır. Sinan ÖZYURT Eğitimci-Yazar Kudüs denince aklımıza her şeyden önce İsra ve Mirac’ın gerçekleştiği, etrafı bereketli kılınmış Mescid-i Aksa gelir. Bu mübarek mekân, Müslümanların ilk kıblesidir. Fakat bizim bu topraklarla bağımız çok daha eskilere dayanır. Kur’an-ı Kerim’de bildirilen peygamberler silsilesinin önemli bir kısmı bu topraklarda yaşamıştır. Tevhid ve adalet mücadelesinin en önemli merkezlerinden biridir Kudüs. Hz. Ömer döneminde, 638 yılında fethedilmesinden sonra 1099’dan itibaren 88 yıl Haçlı işgalini yaşayan Kudüs, ikinci defa Selahaddin Eyyubi tarafından 1187’de fethedildi. 1948’de Siyonistlerin kurduğu…

Okumaya devam edin Kudüs İçin Ben Ne Yapabilirim?

Deprem Bana Ne Söylüyor?

Elbette bütün felâketler birer imtihandır. Şu anda hepimiz imtihandan geçiyoruz. Kimimiz sabır imtihanındayız, kimimiz dayanışma. Hep birlikte bir kardeşlik imtihanındayız. En mühimi de yardımlaşmayı, paylaşmayı, dayanışmayı sürdürebilmek. Sinan ÖZYURT Eğitimci Babam açık kalp ameliyatı olup tıkalı iki damarını değiştireli henüz beş gün olmuştu. Ameliyattan 48 saat sonra yoğun bakımdan servise çıkarıldı, ben de yanında refakatçi olarak kalıyordum. Geceler uzadıkça uzuyordu. Her sabah saat 6 civarında hastamıza vermemiz gereken bir hap vardı. Saati akşamdan kuruyordum fakat uyanmamız için alarmın çalmasına ihtiyaç yoktu. Sabaha kadar neredeyse on beş yirmi dakikada bir uyanıyorduk. 6 Şubat sabahı da yine alarm çalmadan uyanmıştım. Telefonuma bakınca sosyal medyada deprem haberleriyle karşılaştım.…

Okumaya devam edin Deprem Bana Ne Söylüyor?

Benim Marşlarım

O yıllarda dinlediğim marşlar ve ezgiler ruhumda derin izler bıraktı. Bir aidiyet ve sorumluluk bilinci kazanmamda çok etkili oldu. Hangi dünyaya ait olduğumuzu, dostumuzu ve düşmanımızı nasıl tanıyacağımızı öğretti. Sinan ÖZYURT Eğitimci-Yazar 1990 yılında İmam Hatip Lisesi dokuzuncu sınıf öğrencisiydim. O yıllarda bir öğretmen teknolojik cihaz olarak sınıfa en fazla kasetçalar, radyo veya televizyon getirebilirdi. Adil hocamız da bunu yaptı. Bir gün siyer dersinde sınıfa elinde kasetçalarla geldi. Acaba ne yapacaktı, bize ne dinletecekti. Herkesi bir merak ve heyecan sarmıştı. Hocamız yoklamayı aldıktan sonra, arkadaşlar şimdi sizinle dersimizle ilgili bir bant tiyatrosu dinleyeceğiz diyerek kasetçaların oynatma tuşuna bastı. “Mute Destanı” isimli bant tiyatrosu çalmaya başladı.…

Okumaya devam edin Benim Marşlarım

O Geceden Altı Yıl Sonra

15 Temmuz'da darbecilerin istismar ettikleri ve kendilerini dayandırmaya çalıştıkları bir başka zemin de toplumumuz nezdinde dine verilen değerdir. Toplum nazarında kendilerini meşrulaştırma aracı olarak dini, dinin kimi değerlerini ve kavramlarını ilk günden itibaren istismar eden bir topluluk tarafından bu darbe girişimi organize edildi. Sinan ÖZYURT 15 Temmuz'un üzerinden tam altı yıl geçti. O gece, bu ülkenin tarihinde önemli dönüm noktalarından biri olarak yerini aldı. Yüz yıllık Cumhuriyet tarihini aynı zamanda bir darbeler tarihi olarak da okumak mümkündür. Demokrasiye geçişle birlikte sistemin perde arkasındaki bir aktör olarak silahlı kuvvetler neredeyse her on yılda bir gidişata balans ayarı yapmaya çalıştı. Halka güvenmek, olacak iş değildi. Halkı kendi…

Okumaya devam edin O Geceden Altı Yıl Sonra

Diriliş Pîri Sezai Karakoç’un Ardından

Neden, diye düşündüm. Beni bu insanların ardından bu kadar üzülmeye sevk eden şey neydi? Hepsinin ortak özelliği olarak şunu gördüm: Onlar, kendileri için yaşayan insanlar değildi; başkalarını düşünen, bizim için, ümmetimiz için bir ömür boyu çırpınan insanlardı. Sezai Karakoç da hayatı boyunca İslam milletinin birliği ve İslam medeniyetinin dirilişi için çalışmıştı. Sinan ÖZYURT Eğitimci-Yazar 16 Kasım 2021 Çarşamba, akşamüzeri. Vezneciler'de bir taraftan sıkışan trafikte dura kalka ilerlemeye çalışırken bir taraftan da telefonuma gelen mesajlara bakıyorum. Üstad Sezai Karakoç'un vefat ettiği haberi doğru mu, diye gelen mesajlara bakıyorum. Hemen bilgi alabileceğimi düşündüğüm kişileri arıyorum. Dakikalar içerisinde haberin doğru olduğunu öğreniyorum. İnna lillahi ve İnna ileyhi raciun.…

Okumaya devam edin Diriliş Pîri Sezai Karakoç’un Ardından

Okulda Yapılabilecek Yazma Merkezli Çalışmalar

İyi bir okul, çıkardığı dergilerden de belli olur. En az bir derginin çıkmadığı okulda, okuma ve yazma faaliyetinin yeterli olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Sinan Özyurt Eğitimci-Yazar Bir okulun gerek personeli gerekse öğrencileri tarafından sevilmesini sağlayan ve mensuplarında aidiyet duygusu oluşturan unsurların başında okul iklimi gelir. Okul iklimini olumlu yönde etkileyen faaliyetlerden biri de okullarda yapılan okuma ve yazma çalışmalarıdır.  Bir önceki yazımızda, okulda birlikte okuma merkezli çalışmaları ele almıştık. Bu yazımızda da okullarda yapılabilecek yazma merkezli çalışmalardan bahsetmek istiyoruz. Şunu baştan belirtmek gerekir ki, yazma okumanın evladıdır. Okuma olmadan yazmaya geçilemez. Okumak, insanın yeni kelimelerle yeni dünyalarla tanışmasını ve ufkunun açılmasını sağlar. Yazmak, bir birikim işidir.…

Okumaya devam edin Okulda Yapılabilecek Yazma Merkezli Çalışmalar

OKULDA YAPILABİLECEK BİRLİKTE OKUMA ÇALIŞMALARI

Okuyan, müzakere eden, fikir üreten öğretmenlerden oluşan bir okul kadrosu olumlu okul ikliminin en önemli unsurlarındandır. Sinan Özyurt İnsan bir iklimde yetişir. O iklimi oluşturan unsurların tamamı insanın yetişmesine etki eder. Öğrencilerin yetişmesinde de en az müfredat ve dersler kadar etkili olan bir husus da okul iklimidir. Okul iklimini olumlu yönde etkileyen çalışmaların başında da birlikte okuma çalışmaları gelmektedir. Görev yaptığımız okullarda arkadaşlarımızla birlikte gönüllü olarak uyguladığımız bazı çalışmaları burada paylaşmak istiyorum. 1. Okuma Grupları Gönüllü bir öğretmen rehberliğinde istekli öğrencilerle bir grup oluşturulur. Bu gruba bir isim verilmesi aidiyet ve motivasyon açısından faydalı olur. Haftada veya iki haftada bir grup toplanarak okunan kitabın tahlilini…

Okumaya devam edin OKULDA YAPILABİLECEK BİRLİKTE OKUMA ÇALIŞMALARI