Aliya İzzetbegoviç ve Üçüncü Yol

Aliya, insanları kendilerine çağırıp silkelerken diğer yandan da en büyük barış olan İslam’ı kabul eden birinin artık başka bir şey için yaşayamayacağının altını çizer. Temel HAZIROĞLU Aliya İzzetbegoviç (1925-2003) düşünce adamı, siyasetçi ve Bosna Hersek devletinin ilk cumhurbaşkanıdır. Siyasi, sosyal, kültürel, askeri olarak olduğu gibi, savaşta ve barışta da tam bir cumhuriyet ve özgürlük savaşçısı idi. Aliya’nın en önemli özelliklerinden biri özgürlük, irade ve sorumluluk konusunda gösterdiği aşırı hassasiyettir. Bunda Avrupa’nın göbeğinde yaşamış olmasının payı muhakkak ki vardır. Bununla birlikte onun temel tezine kaynaklık eden Doğu ile Batı sorunsalı ve bunlar arasında ilişki kurup İslam’ı da bu çerçevede değerlendirmesinin etkisi de şüphesiz vardır. Dolayısıyla o,…

Okumaya devam edin Aliya İzzetbegoviç ve Üçüncü Yol

Bir Dostun Portresi: Ahmet Mercan

Ahmet Mercan, Bayburt’ta doğdu. Evli ve üç çocuk babası. Birçok dergide yazılar yazdı, pek çok organizasyonda görevler üstlendi. Yaşayarak yazdığı şiirleri bestelendi, oyunları sahnelendi, velhasıl hayatı gerçek bir tiyatroya çeviren bu adam gündemden hiç düşmedi. Halen de okumaya, yazmaya ve aramaya devam ediyor. Temel HAZIROĞLU Bugüne kadar genelde vefat edenlerin ardından birkaç yazı yazdım. Ancak bu kez yaşayan bir arkadaşımız için bizden bir portre yazmamız istendi. Önce bir garip oldum ve biraz tereddüt ettim. Fakat bu kişi Ahmet Mercan olunca yazmalıyım diye düşündüm. Doğal olarak bu portreyi talep eden arkadaşı da hem yazı için bizi düşünmesi hem de Ahmet Mercan hakkında yazı yazmamıza vesile olması…

Okumaya devam edin Bir Dostun Portresi: Ahmet Mercan

Bilge Düşünür Sezai Karakoç

Diriliş bir düşünce ekolü ve bir fikir akımı olmanın ötesinde aynı zamanda sanat, edebiyat ve kültür alanında bir estetik yol gösterici fonksiyonunu üstlenmiştir. Temel Hazıroğlu Yıl 1933 ve Sezai Karakoç, hatıratının daha ilk bölümünde, “bahsedeceğim şehir, coğrafyadaki ya da tarihteki şehir olduğu kadar, bizzat içinde yaşadığınız, dikeni ayağınıza batan, suları ve kuşlarını dinlemekle çocukluğunuzu bütünlediğiniz, kırmızı toprağından altın kokusunu ya da bakır yakıcılığını hissettiğiniz, belki de güneşi her yerdekinden daha parlak gibi gelen şehirdir. Sizinle birleşmiş, ruhunuza geçmiş, onunla özdeşleşmiş şehir. Siz onda doğdunuz belki. Ama o sizde hiç ölmeyecek gibi kat kat zihninize yerleşti, kalbinize sindi,” olarak anlattığı Diyarbakır Ergani’de doğdu. Annesinin deyişiyle “gülan…

Okumaya devam edin Bilge Düşünür Sezai Karakoç