Rahmân ve Rahîm olanın adıyla.

Dördüncü yılımızın ilk sayısıyla, Aliya İzzetbegoviç Özel Sayısı’yla karşınızdayız. Daha önce çıkardığımız Sezai Karakoç ve Rasim Özdenören özel sayılarından sonra bu kez ülkemiz dışından gönül coğrafyamızın içinden, son yüzyılın önde gelen isimlerinden Aliya İzzetbegoviç’i (8 Ağustos 1925-19 Ekim 2003) özel bir sayı ile ele alalım istedik.

Niçin Aliya? Bu soruya birçok cevap verilebilir. Mesela: Bize ve bütün dünyaya Balkanlarda İslam’ın varlığını, gür bir sesle hatırlattığı için. Bir fikir adamının kendi milletini nasıl ayağa kaldırdığı için. Bir fikir adamının dava adamına, bir dava adamının devlet adamına evrilişinin muhteşem örneği olduğu için. Bu evrilişte kimlikten, kişilikten, duruştan, tavırdan asla taviz vermediği için. Şunları da söyleyebiliriz: Bilgeliğinden, mütefekkirliğinden, dava adamlığından, komutanlığından; tevazuundan, sadeliğinden, cesaretinden, fedakârlığından, vefakârlığından.

Aliya İzzetbegoviç okudu yazdı, konuştu yazdı; yazdıkları birçok dile çevrildi. Türkiyeli okuyucu onu, 1987’de tercüme edilen Doğu ve Batı Arasında İslâm kitabıyla tanıdı. Bir fikir adamı olduğu, kitabın her sayfasından belli oluyordu. Ancak onu dünyaya tanıtan, 1970’te bazı arkadaşlarıyla birlikte kaleme aldıkları İslam Deklarasyonu’dur. Düşüncelerinden dolayı, 21 yaşındayken hapsedildi. Üç yıl süren bu hapis hayatı, ilk olmayacaktı. 1983’te bir daha hapse atıldı. Bu, 25 Kasım 1988’e kadar sürdü. 1992 yılında başlayan Bosna Savaşı, onun dirayetli ve ferasetli bir komutan olduğunu gösterdi. Savaşın sona erdirilmesi sürecindeki çaba ve tutumu, siyasetçi yönünü ortaya çıkardı. Bir dava ve mücadele adamı olan Aliya, arkasında temiz ve soylu bir miras bıraktı. Kendisini rahmetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.

*

Sizler dergimizi okurken oluş ve diriliş günlerine girmiş olacağız. Ramazan iklimi bedenimizi ve ruhumuzu, hayatımızı ve dünyamızı sarıp sarmalayacak. Hepimiz, ondan niyetimiz ve gayretimiz kadar nasipleneceğiz. Gittikçe kirlenen dünyada Ramazan’la arınmayı, yücelmeyi niyaz ediyoruz.

Özel sayıyı çıkarırken, Ramazan’ı solurken elbette Gazze’yi, Kudüs’ü, Filistin’i, oralardaki kardeşlerimizi unutmuyoruz. Onlara en kalbî dualarımızı gönderirken işgalcilere ve onların destekçilerine olan öfkemizi ve hıncımızı diri tutuyoruz. Rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan Ramazan’ın, Filistinli ve dünyanın diğer bölgelerindeki kardeşlerimiz için kurtuluşa, felaha, huzura vesile olmasını diliyoruz.

Nisan sayımızda buluşmak temennisiyle Rahmân ve Rahîm olana emanet olunuz.

Mustafa Özel

Genel Yayın Yönetmeni