Baharı Özleyen Topraklar (Deprem)

Yıkıntıların altından çıkan fotoğraf albümleri bir kenara konuluyor, oyuncaklar sahiplerinin enkazın altından çıkmasını bekliyordu. Bazı binalardan üniversite ya da lise hayaliyle dolu test kitapları, bazılarından romanlar, çocuk kitapları, bazılarında da Kur’an-ı Kerimler, hadis kitapları ve ilmihaller çıkıyordu. Sağ kalanların duaları, ümmet coğrafyasının dualarıyla birleşip Arş-ı Âlâ’ya yükseliyordu. Faruk EŞLİK “Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair” şiiri düşüverdi dilime bir gece vakti mahşere doğru koşarken. Ayrım yapmamıştı güzel insan Erdem Bayazıt ülkemi anlatırken; “Bir de baharlar bilirimApartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceğiAnadolu bozkırlarındaİstanbul’dan çıkıp Diyarbekir’e doğruTekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içenCesur otobüs pencerelerindenBilinçsiz bir baş kayması ile görülenEvrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla…

Okumaya devam edin Baharı Özleyen Topraklar (Deprem)

Ezgilerle Büyüdük

Dar zamanda ezgilere sarıldık, zor zamanda ezgi söyleyerek umutlandık. Faruk EŞLİK Seksenli yılların sonu, doksanlı yılların başıydı. Toyduk, farkındalıktan uzaktık, bazılarımız çocuk, bazılarımız da hayatın baharında gencecik delikanlılardık. Küçük dokunuşlara ihtiyacımız vardı. Çoğumuz İmam-Hatip Lisesi sevdasıyla sıkıntılar çekerek okuma gayretindeydik; “Yeşerdik çiçek açtık hayatın baharında, ne havaya ne suya gönle düşen cemreyiz. Ilık bir imbat gibi kara kış ortasında, ne havaya ne suya gönle düşen cemreyiz.” diye başlayan ezgiler duymaya başladık. Cemre düşen gönül rahat durmuyordu artık; “Ezgi Okulu”na başlamıştık. Teknolojik iletişim kanallarının bugünkü kadar güçlü ve etkili olmadığı bir dönemde kulağımıza İslam coğrafyasında olup bitenleri mırıldanıyordu ezgiler:           “Kudüs” diye başladık derslere; Aykut Kuşkaya…

Okumaya devam edin Ezgilerle Büyüdük

Tarihin Kilidi Kudüs’e Kavuşmak

Kutsal topraklar, mübarek belde, işgal altındaydı, yüz yirmi dört bin peygamberin anısı, yüz binlerce evliyanın izleri zalim kavmin zulmüne uğramıştı. Faruk EŞLİK Bundan yaklaşık beş yıl önce, 14 Temmuz 2017’de, işgalci İsrail askerleri Mescid-i Aksa’nın kapılarına Harem-ü İbrahim Mescid’indeki gibi turnikeler ve x-ray cihazları yerleştirmek istemişti. Çıkan olaylar sonrasında iki hafta boyunca Kadim Kudüs ve Mescid-i Aksa’mızın kapıları kapalı tutulmuş ve içeride namaz kılınamamıştı. Filistin’deki ve dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların tepkileri neticesinde İsrail rejimi amacına ulaşamamıştı. Tam da o dönemde gittiğimiz Kudüs ve Mescid-i Aksa ziyaretimiz neticesinde defterime not olarak şunları yazmıştım: “Filistin’de cihad devam ediyor ve Filistin özgür olana kadar devam edecektir. Kudüs,…

Okumaya devam edin Tarihin Kilidi Kudüs’e Kavuşmak