Fıtrata Dönüş, Sessiz İnkilap

Hac, sadece bir ibadet değil; zamanın ve mekânın hudutlarını aşan, insanın cezbe halinde ilahî hakikate müteveccihen büyük bir varoluş tecrübesidir. Burada insan, sadece mekânsal olarak değil, benliğinin derinliklerinde de hareket eder. Kâbe’nin etrafında atılan her adım, bir iç muhasebenin, bir arınmanın, bir fıtrata dönüşün tezahürüdür. Abdullah KOÇ Her yıl milyonlarca Müslüman, dünyanın dört bir yanından, farklı coğrafyalardan, lisanlara, renklere ve kültürlere rağmen aynı istikamette cem olur: Kâbe’nin etrafında tavaf etmek, Arafat’ta vakfeye durmak, Mina’da taşlamak, Müzdelife’de sabahlamak için... Bu yöneliş, sıradan bir seyahat ya da turistik bir hareketlilik değildir. Bu, arz ile semâvat arasında teşekkül eden mukaddes bir vusulün remzidir. Hac, sadece bir ibadet değil;…

Okumaya devam edin Fıtrata Dönüş, Sessiz İnkilap