İlk Kıblegâhımız Olarak Kudüs ve Serencamı (2)

Osmanlı Hükümeti, 1892'de mahalli kadastroya emir vererek milliyet ayrımı yapılmadan hiçbir Yahudi'nin Filistin'de arazi satın alamayacağını ilan etti. Aynı gün Newlinsky, dostu Herzl'in projesini anlatmak üzere Padişah ile görüştü. Osmanlı borçlarına karşılık 20 milyon sterlin teklif ederek Filistin'e Yahudilerin yerleştirilmesi ve Osmanlı Devleti'ne bağlı yasal bir devlete müsaade edilmesi esasına dayanan bu proje Padişah tarafından reddedildi. Hüseyin YÜRÜK Hukukçu-Yazar Kudüs’ün Yitik Hale Gelmesi Kudüs’te siyasî alanda son dönemin en önemli problemi, yasa dışı Yahudi göçü idi. Osmanlı Devleti, Yahudi göçünü ve Yahudilere toprak satışını engelleme girişimleri çerçevesinde birçok tedbir almasına rağmen mahallî ve milletlerarası kaynaklı sebeplerden dolayı tam anlamıyla başarılı olamadı. Özellikle II. Abdülhamid döneminde…

Okumaya devam edin İlk Kıblegâhımız Olarak Kudüs ve Serencamı (2)

İlk Kıblegâhımız Olarak Kudüs ve Serencamı -I-

Osmanlı Devleti, Kudüs’ü yönetimi altına aldıktan kısa bir süre sonra ona atfettiği özel önemi gösterir icraatlara başladı. Özellikle Kanûnî Sultan Süleyman döneminde büyük imar faaliyetleri gerçekleştirildi. Kubbetü’s-Sahra’nın restorasyonuyla başlayan çalışmalar bugün hâlâ ayakta olan surların inşasıyla sürdü. Yapımı beş yılda tamamlanan, uzunluğu 3 kilometreyi, yüksekliği 12 metreyi aşan surların otuz dört kulesi ve yedi kapısı vardır. Hüseyin YÜRÜK Hukukçu-Yazar Zeytin Dağı'ndan Kudüs'e Bakış Coğrafya ve Tarihçe Kudüs, üç ilâhî dinde de önemli bir yere sahip olan ve kutsal sayılan şehir olup Lut gölünün bulunduğu çukur alanın batısında ve bu alandan fay diklikleri ile ayrılmış olan Yahudiye platosunun dalgalı yüzeyi üzerinde kurulmuştur. Lut gölüne 24, Akdeniz…

Okumaya devam edin İlk Kıblegâhımız Olarak Kudüs ve Serencamı -I-