Kudüs: İşgal, Zulüm ve Hukuksuzluk

Mescid-i Aksa ve Kubbetü’s-Sahra var olduğu sürece Kudüs’ün İslami kimliğinden soyutlanamayacağını bilen İsrail için öncelikli tehdit bu yapılardır. İsrail, yıktığı Müslüman yerleşimlerin yerine inşa edilmek üzere, “Davut Sitesi”, “Tevrat Parkı” ve “Hoşgörü Müzesi” gibi kendi kitlesi açısından sempati toplayan projeler geliştirerek yıkım siyasetine destek almaktadır. Ahmet Emin DAĞ Dr., İNSAMER Başkanı             Siyonist rejim, Filistin’de işgale başladığı günden bu yana sürekli bir genişleme politikası izlemektedir. Yerleşik uluslararası hukuka aykırı biçimde yürütülen bu ilhak siyasetinin en önemli destek ve dayanağını da ironik biçimde bu uluslararası hukuku yazmış olan Batılı ülkeler oluşturmaktadır. Küresel sistemden yana eli rahat görünen İsrail, kendi yerleşimcilerine yaşam alanı açmak üzere ilhak politikalarını…

Okumaya devam edin Kudüs: İşgal, Zulüm ve Hukuksuzluk

Nasıl Bakarsanız Öyle Görürsünüz: Aslında Hepimiz Mülteciyiz

Yerinden edilen bugün 80 milyonu aşkın kişinin yarısından fazlası, yasal mülteci olmadığı için gayriinsani şartlarda yaşamak zorundadır. Mülteci konumuna düşmüş kişiler, yetimler, dullar, tüm mağdur kişiler suistimale açık şartlarda hayat mücadelesi veriyor. Ahmet Emin DAĞ Dr., İNSAMER Başkanı Tarihte olduğu gibi günümüzde de geniş insan kitleleri, ırkı, dini, milliyeti veya belli bir sosyal gruba mensubiyeti gibi nedenlerle yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalıyor. Bu insanlar “mülteci”, “ülkesinde yerinden edilen kişi” veya “vatansız” gibi kavramsal statülere tabi tutularak sığındıkları bölgelerde yaşamaya çalışıyorlar. İçinde bulunduğumuz uluslararası konjonktür, kaçınılmaz olarak mülteci üretiyor. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da geniş insan kitlelerinin yer değiştirmesi sonucu düzenlenen 1951 Cenevre Mülteci Sözleşmesi’ne…

Okumaya devam edin Nasıl Bakarsanız Öyle Görürsünüz: Aslında Hepimiz Mülteciyiz