Necip Fazıl’ı Anlamak

Nuri Pakdil, yine o ağır ve yoğun suskunluklarından birine gömülmüş, adeta taş kesilmişçesine hiç kımıldamadan duruyordu. Ne kadar zaman geçtiğini hatırlamıyorum ama uzun zaman geçmişti. Birden, “Sayın Hamza lütfen yazı makinesinin başına geçiniz.” dedi. Dediğini yaptım ve hemen yaz makinesinin başına geçtim, bir kâğıt taktım, ayarladım ve yazmaya hazır olarak beklemeye başladım. Necip EVLİCE Üniversite okuduğum yıllarda, Nuri Pakdil, Edebiyat dergisinin yazılarını seçmek, basılacak kitapları belirlemek için her ayın yirmisi civarında Ankara’ya gelirdi. Sıklıkla Edebiyat’ın Akay Caddesi’ndeki küçük bürosunda, -Nuri Pakdil’e göre burası karargâhı- vakit geçirirdi. Ben de derginin üzerimdeki sorumlulukları gereği mutlaka yanında olurdum. Bu gelişlerdeki sınırlı zamanda birçok başka insan da büroya gelirdi.…

Okumaya devam edin Necip Fazıl’ı Anlamak

Depremin En Uzun Yılı

Şehirlerde gördüğümüz manzara gerçekten ne filmlerdeki, ne de fotoğraflardaki gibiydi. Hemen hemen her şey başkalaşmış, yabancılaşmış bir şey olarak karşımızda duruyordu. Karşımızda duran şeyin nasıl bir etkiyle nasıl bir hareketle oluştuğunu anlamamızsa oldukça güçtü. Necip EVLİCE 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminin üzerinden bir yıl geçti. İstanbul’dan gelen bir grup arkadaşımızla Ankara’da buluşup, depremin onuncu gününde Kahramanmaraş’a doğru yola çıktığımızda, gittiğimiz yerlerde neyle karşılaşacağımızı, nasıl bir yıkımla karşılaşacağımızı sadece televizyon ve basımdan gördüklerimizle kestirmeye çalışıyorduk. Kahramanmaraş’a vardığımızda bu büyük yıkımı algılamak için televizyonların gösterdiklerinin ya da gazetelerdeki fotoğraflarda gördüklerimizin yetmeyeceğini hemen anlamıştık. Depremde şehirler büyük ölçüde yıkılmıştı ama asıl yıkım kelimenin tam anlamıyla yapılardan öte insanların…

Okumaya devam edin Depremin En Uzun Yılı

Rasim Özdenören’le Nuri Pakdil Üzerine Söyleşi

7 Haziran 2022 Salı akşamı, Rasim Abi’nin Sayın Eşi Ayşe Abla’yı arayarak ziyarete gelmek istediğimi söyledim. “Şimdi uyuyor ama siz gelinceye kadar uyanır.” dedi. Gittiğimde uyanmıştı. Evin salonundaki her zamanki koltuğuna oturdu ve her zamanki hoş üslubuyla konuşmaya başladı. Epeyce bir süre sohbet ettikten sonra; “Abi, biraz Maraş günlerinizi, öğrencilik yıllarınızı konuşabilir miyiz?” diye sordum. “Memnuniyetle.” dedi. Telefonumdan ses kaydını başlattım ve hemen her konuda karşılıklı söyleşmeye başladık. Yaklaşık iki buçuk saatlik bir kayıt oluştu. Konuştuğumuz her şeyi, olduğu gibi yayınlamak kuşkusuz mümkün değildi. Bu konuşmanın özellikle Maraş, öğrencilik ve gençlik arkadaşlarıyla ilgili kısımları Yitiksöz dergisinde yayımlandı. Ben, zaman zaman Rasim Abi’yle bir araya gelmelerimizde,…

Okumaya devam edin Rasim Özdenören’le Nuri Pakdil Üzerine Söyleşi

Deprem Sonrası Bölge İzlenimleri

Belki de, Anadolu insanının hep ağlayan bir tarafının olduğunu, Anadolu’nun bir acılar yurdu olduğunu, bir gün bu ağıtların son bulacağını ve sonunda mutlu olacağını umut eden iç sesimdi bu türkü. Bizim bu yolculuğumuz da ağlayan yanımıza derin ve ağır bir ekleme yapılmasının ardından, bir ağıt yolculuğuydu âdeta. Şimdi iyice sonuna geldiğimiz bu yolda, göreceğimiz ve tanık olacağımız ürkünç görüntüler nedeniyle, tekerlerimiz geri geri gidiyordu sanki. Necip EVLİCE Her zaman beklediğim, Maraş’ta dostlarla, yetkililerle sohbetlerimde sık sık konu ettiğim, yakınlarımı sık sık uyardığım, büyük yıkıma ve ölümlere neden olacağından endişe ettiğim beklenen deprem, maalesef 6 Şubat 2023’te 04:17’de gerçekleşmişti. Büyüklüğü 7.7’ydi. Sabah 06:30 sırasında öğrendiğimde, içimden…

Okumaya devam edin Deprem Sonrası Bölge İzlenimleri