Hüzne Boğulmuşken Bayram Neşesi Olur mu?

Geçmişe hızlıca bir göz attığımızda Müslümanların kendi içinde ya da diğerleri ile olan ilişkilerinde zuhur eden sıkıntılı dönemlerin Peygamberimizin daha hayatında iken başlayıp daha sonra da kesintisiz bir şekilde devam ettiğini rahatlıkla görebiliriz. Bundan ötürü hayatın akışı içinde kaçınılmaz olan hüzün ve neşeyi birbirinin kardeşi olarak görme becerisini geliştirmek toplumların selameti açısından hayati önem taşımaktadır. Müslümanların dünya ve hayat algısı, sürekli olarak korku ve ümit arasında kalması, vasat ümmet olarak şahitlik görevini üstlenmiş olması, hayatın inişli çıkışlı, acı ve tatlı olaylarına karşı dengeli bir ilişki kurmasını kolaylaştırmıştır. İsa ÖZÇELİK Her toplumun önem verdiği bazı zaman dilimleri ve mekanlar vardır. Değer verilen bu zaman ve mekanlar…

Okumaya devam edin Hüzne Boğulmuşken Bayram Neşesi Olur mu?

Aksa Tufanı İnsanlık Adına Bir Umuttur

Kendilerine vekil olarak yalnızca Allah’ı belirleyen Gazze halkının, ödedikleri bedelin karşılığını Allah'tan başka kimseden beklemediğini öğrendiklerinde dünya halkları ortak bir sözün etrafında toplanarak “hak ve adalet” üzere yeni bir dünya kuracak mıdır? İsa ÖZÇELİK Tarihte farklı kırılma anları vardır ve “Aksa Tufanı” tarihin akışına yön verecek bir dönüm noktası olmayı fazlasıyla hak eden bir hamlenin adıdır. Uzunca bir süredir insanlar, bilimsel buluşlar, çılgınca büyüyen devasa teknolojik gelişmeler doğrultusunda bir altüst oluş bekleyip, geleceğin dünyasını seküler bir perspektifle okumaktan başka seçenek olmadığı kabulüyle baskı altına alınmışken, Aksa Tufanı tüm insanlığa içinde bulunduğu varoluşsal krizi aşmak için müthiş bir fırsat sundu. Bu şok edici hamle, emperyalizmi tüm…

Okumaya devam edin Aksa Tufanı İnsanlık Adına Bir Umuttur

Kadim Bir Mesele Olarak Sekülerleşme

İslam coğrafyasında ve Osmanlı’da dıştan ve içten yapılan tüm dayatmalara rağmen Müslümanlar büyük oranda kendi kimliklerini muhafaza etmişlerdir. Sekülerizmin yatay, laisizmin dikey baskı ve kuşatma politikası, inananlar tarafından püskürtülmüştür. Elitist, işbirlikçi küçük bir grup ve köken itibariyle da şüpheli olan azınlık bazı topluluklar haricinde geniş kitleler İslam’la kurmuş olduğu kişisel ve toplumsal bağı sürdürmeye devam etmiştir. İsa ÖZÇELİK Sekülerleşme, insanlık tarihi boyunca paralel bir gelişme göstermiş olmasına rağmen, Batı modernleşmesi sonrasında kullanılmaya başlanan bir terim olarak karşımıza çıkar. Sekülerleşme, yaşanan süreci tanımlamak için kullanılan bir terim iken sekülerizm, bu sürecin ideolojik yönünü ifade etmek için kullanılır. Köken olarak şimdiki zaman, devir, nesil, çağ, asır anlamlarına…

Okumaya devam edin Kadim Bir Mesele Olarak Sekülerleşme

Ev, Mekân, Şehir Buharlaşırken, Sanal Dünyanın Gerçekliğe Dönüşmesi

Daha önce ev hayatın merkeziydi ve bütün hareketlilikler bir şekilde evle nihayete ererdi. İnsanlar için dışarısı bir gurbetti, hep yuvaya dönme heyecanı yaşanırdı. Modern hayat evden dışarıya adeta kaçarcasına bir akışı tetikleyen bu yeni mekânlarla, insanları dışarıya bağlarken evi de nesneleştirdi. Böylece ev bir tür otele dönüştürülmüş oldu.  İsa ÖZÇELİK Eşyayla kurduğu iletişimin cismani boyutu, insanı bir yer ile ilişkili kılar. Bu ilişkisel pozisyonlar farklı mekânsallıkların ortaya çıkmasını sağlar. Kevn kökünden gelen mekân olgusu, insanın var olma biçimine yön verdiği gibi ona varlığı şekillendirme imkânı da oluşturur. İçtimai bir varlık olan insan, doğada kalıcı olmak ve hayatını idame ettirmek için yoğun bir hareketlilik gösterirken, bu…

Okumaya devam edin Ev, Mekân, Şehir Buharlaşırken, Sanal Dünyanın Gerçekliğe Dönüşmesi

“15 Temmuz” FETÖ ve Laiklik İlişkisi

15 Temmuz, Müslüman Anadolu halkının yıllarca maruz kaldığı ezilmişliğe, dışlanmaya, hor görülmeye karşı içine atıp biriktirdiği öfkenin, patlayıp bir sele dönüşmesidir. Tek parti iktidarından 27 Mayıs darbesine, Menderes ve arkadaşlarının idamından 12 Eylül darbesine kadar yapılan zulümlere karşı sessiz kalma utancının bir dışa vurumudur. İsa ÖZÇELİK Altı sene önce gerçekleşen 15 Temmuz darbe girişiminin nedenleri ve sonuçları üzerine çok sayıda görüş dile getirildi ve getirilmeye devam ediliyor. Darbe girişiminin etkilerinin hâlâ sürmesinden ötürü bu meşum tezgâhın hangi sosyal, kültürel, dini, ekonomik ve siyasal neticeleri olacağı noktasında daha nitelikli ve kapsamlı analizlerin yapılması ve geleceğe dönük öngörülerin tartışılması; krizin daha az hasarla atlatılıp fırsata çevrilebilmesi için…

Okumaya devam edin “15 Temmuz” FETÖ ve Laiklik İlişkisi

Yaşamakta Olduğumuz Geleceğe Hazır Mıyız?

Gerçek ile sanalın, algı ile hakikatin bu kadar belirsizleştiği, küresel çetelerin bu kaotik durumdan dijital bir diktatörlük/ tanrılık devşirmek istediği bir dönemde, insanlıktan yana olduğunu söyleyen çevrelerin, daha somut ve cesur adımlar atması kaçınılmaz gözükmektedir

Okumaya devam edin Yaşamakta Olduğumuz Geleceğe Hazır Mıyız?