Abdurrahman Cahit Zarifoğlu: Ha Ada Ha İns / Hem Buralı Hem Oralı

Zarifoğlu’dur o. Zarafet, duyuşta, düşünüşte, davranışta ölçülü ve dikkatli; içte ve dışta güzel ve incelikli olmak, onun âdeta kendiliğinden ve doğallıkla ortaya koyduğu bir hususiyet olmalı. Çocukları için hikâyeler, masallar ve şiirler yazması, sonra da bunları ülkemizin ve dünyanın çocuklarına sunması da bir bakıma zariflik jestidir İbrahim DEMİRCİ Adından başlayalım: Abdurrahman: Rahman’ın kulu, Abdürrahim değil. Besmelede önce Rahman anılır, sonra Rahim. İkisi de Allah’ın en güzel adlarındandır, esmâ-i hüsnâsındandır. Ancak Rahman, Allah’ın esirgeyici ve bağışlayıcı vasfının dünya hayatında; canlı-cansız, bitki-hayvan, mümin-kâfir ayırt etmeksizin tüm varlıklara yönelen kuşatıcılığını ifade eder. Abdurrahman Cahit Zarifoğlu’nun yüreğindeki sevgi ve merhamet duygusu da günaha batmış insanları dahi kucaklayan bir genişlik…

Okumaya devam edin Abdurrahman Cahit Zarifoğlu: Ha Ada Ha İns / Hem Buralı Hem Oralı

Dil Bizim, Lisan Bizim, Zeban Bizimdir!

Her dil, özünde gelişme ve zenginleşme gücünü taşır. Dolayısıyla diller arasında üstünlük yarışı pek de anlamlı değildir. İbrahim DEMİRCİ Adımı İbrahim koymuşlar. “Bu cümlenin öznesi ne?” diye sorsanız bana “onlar” diyebilirim. “Onlar mı, onlar kim?” diye devam etseniz sormaya “Ailem”, “babam”, “annem”, “annem babam” gibi cevaplar verebilirim ama bunların doğruluğunu veya yanlışlığını kanıtlayacak bilgiden yoksunum. Bende böyle bir bilgi yok çünkü. Adımın İbrahim olmasını belki de ebem/ninem/babaannem istemiştir. “Onlar mı, onlar kim?” yerine “Onlar mı, onlar ne?” diye sorsanız bana, “Onlar zamir, şahıs zamiri!”, “üçüncü çokluk şahıs zamiri” yahut “üçüncü çoğul kişi adılı” diyebilirim. Sonra da “çokluk” ile “çoğul” arasındaki fark veya “Güzelim ‘zamir’ varken…

Okumaya devam edin Dil Bizim, Lisan Bizim, Zeban Bizimdir!