Milliyetçiliğin Dezenformasyonu: Göçmenlerin Zencileştirilmesi, Toplumun Ku Klux Klan’laştırılması

Ku Klux Klan, ismini, İngilizcede ‘circle’ (daire) anlamına gelen, Yunanca ‘kyklos’ kelimesinden ve İrlanda’dan esinlenerek, kendilerini ‘Güneyin Görünmeyen İmparatorluğu’ olarak adlandıran ‘Klan’ kelimelerinin birleşiminden alıyordu. Anglo-Sakson beyaz üstünlüğünü savunan, göçmen ve siyah Amerikalı karşıtı ırkçı bir gizli örgüttüler. Peren BİRSAYGILI MUT Sene 1871. Güney Karolina’da 500 maskeli adam, Union County hapishanesine baskın yaparak, sekiz siyahi Amerikalı mahkumu linç ederek öldürmüştü. Bu olaydan önce de birkaç vahşet içerikli eylem yapan ve kendine has giyim tarzı olan, eylemlerini maskeli bir şekilde yapan ve çevresine korku yayan bu  terörist örgüt, ırkçı Ku Klux Klan’dan başkası değildi.. Amerikan iç savaşının ardından ekonomik ve politik eşitlik sağlamak için bir takım…

Okumaya devam edin Milliyetçiliğin Dezenformasyonu: Göçmenlerin Zencileştirilmesi, Toplumun Ku Klux Klan’laştırılması

Kudüs’ün Züleyha’sı Züleyha Eş-Şihâbî

Züleyha’nın başkanlığındaki Arap Kadınları Derneği, Kudüs’te peş peşe gösteriler düzenliyordu. Bir yandan bağış topluyorlar ve topladıkları paraları köy baskınlarında evleri zarar gören köylülere ya da yaralıların tedavisine gönderiyorlar ve gönüllü hemşire olarak hastaneleri dolaşıyorlardı. İsyana destek için bir yandan da örgü örmeye başlamışlardı. Ördüklerinin bazıları, soğuktan korunmaları için direnişçilere gönderiliyor, bazıları da satarak parasını kullanıyorlardı. Züleyha bütün bu işleri, Filistin’in diğer şehirlerindeki kadınlarla temas halinde koordine ediyordu. Peren BİRSAYGILI MUT Kudüs, 26 Ekim 1929 günü, şimdiye kadar ilk kez görülen bir protesto gösterisine şahit oluyordu. 80 araçlık bir konvoy, kornalar çalarak tarihi şehrin sokaklarında dolaşıyordu. Ve protestocuların tamamı Filistinli kadınlarlardan oluşuyordu. Yaklaşık 300 kadın, üçerli…

Okumaya devam edin Kudüs’ün Züleyha’sı Züleyha Eş-Şihâbî

O HEP 10 YAŞINDA; NACİ EL-ALİ

Evet, Hanzala’nın gerçekte Naci el-Ali’nin kendisi olduğunu, Hanzala’yı çizerek bize 10 yaşındaki bir çocuğun gözlerini ödünç verdiğini ve dünyaya bu gözlerle bakmamızı istediğini hepimiz biliyorduk.  Ancak onun hikayenin içerisinde, tanıyan herkesi kendisine hayran bırakan ve bizler için de çok ilham verici olabilecek bir kuvvet gizliydi.   Peren Birsaygılı Naci el-Ali’nin yakın dostlarının onu tarif ederken sürekli söylediği bir şey var: “Naci’nin çalışmalarının bu denli yüreklere dokunmasının en önemli sebebi samimiyetiydi” diyor ve ekliyorlar: “Çünkü hayatı boyunca yürekten inanmadığı hiçbir işin altına imzasını atmamıştı. 10 yaşında mülteci durumuna düştükten sonra oradan oraya sürüklenirken yanında taşımayı bir an olsun bırakmadığı şey samimiyetiydi.” Naci el-Ali üzerine çalışırken defalarca…

Okumaya devam edin O HEP 10 YAŞINDA; NACİ EL-ALİ