Tasavvuf: Vuslat Yolculuğu

Tasavvufun gayesi nedir? Bu soruyu tasavvufun tariflerinden hareketle şu şekilde cevaplamak mümkündür: Allah'ın adını sevgi, ihlas ve acziyet ile daima dilde ve gönülde hazır edip yakin gelinceye, yani ölüm gelinceye kadar havf ve reca (korku ve ümit) halinde ve ihsan (Allah’ın daima bizi gördüğü) bilinciyle kulluk yapmaktır. Mustafa ÖZSARAY Dr.,, FSMVÜ İslami İlimler Fakültesi İslami ilimler arasında tarifi en çok yapılan ilim dalı tasavvuftur dersek hatalı olmaz. Çünkü sûfîler tasavvuf hakkında farklı farklı tarifler yapmışlardır. Aynı sûfinin birden çok tarif yaptığı da görülmektedir. Bu sebeple tabakat ve tezkire türü tasavvufî kitaplarda yüzlerce tasavvuf tarifine rastlamak mümkündür. Bunlardan birkaçı şöyledir:             “Tasavvuf bir arınmadır. Allah’tan başkasından…

Okumaya devam edin Tasavvuf: Vuslat Yolculuğu

Filistin’e Yahudi Göçü Projesinin Arka Planı -II-

Aslında bu raporda da belirtildiği üzere mesele gayet açıktır. Yahudilerin Beni İsrail devleti kurma emellerine engel olma açısından Filistin arazisine sahip çıkılması birinci derecede önem arzetmektedir. Bu sebeple bir tedbir olarak aşiretler arasında ihtilaflı bulunan araziler daha önceden Hazine-i Hassa tasarrufuna alınmıştır. Mustafa Özsaray Dr., FSMVÜ İslami İlimler Fak. *Bu yazının ilk bölümü, 35. sayımızda (Şubat 2024) yayınlanmıştır. Arşiv belgeleri ışığında Yahudilerin Filistin’e göçü ve orada bir devlet kurma projesini ele aldığımız yazımızın birinci bölümünde1890 yılına kadar gelişen olaylar ve alınan tedbirleri açıklamıştık. Yazının ikinci bölümünde ise 1891’den İngilizlerin Filistin’e hakim oldukları zamana kadar gelişen olaylardan bahsedeceğiz. Yazının birinci bölümünde de vurgulandığı gibi Yahudilerin Filistin’deki…

Okumaya devam edin Filistin’e Yahudi Göçü Projesinin Arka Planı -II-

Filistin’e Yahudi Göçü Projesinin Arka Planı – I

Filistin meselesine dair Osmanlı Arşivi’nde bulunan belgelerin 19. yüzyılın ortalarından itibaren yoğunlaştığı görülmektedir. 1851’de Filistin’de kutsal yerler meselesi gündeme gelmiştir. Mustafa ÖZSARAY Dr., FSMVÜ İslami İlimler Fak. Osmanlı Devleti’nin hükümran olduğu yerlerde ortaya çıkan ve etkisi günümüze kadar süren meselelerin hakikatini tam olarak bilmek ve doğru değerlendirmeler yapmak için öncelikle bu devletten bize kalan arşivlere bakmak gerekir.  Filistin’e Yahudi göçü meselesi de bu tip meselelerden biridir. Osmanlı Arşivi kataloglarında Filistin kelimesi ile arama yapıldığında 2076 madde çıkmaktadır. Filistin ile bağlantılı diğer anahtar kelimelerle bu arama sürdürüldüğünde ise on binlerce belgeye ulaşmak mümkündür. Bu veriler Filistin’in ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Filistin konusundaki belgelerin büyük çoğunluğu…

Okumaya devam edin Filistin’e Yahudi Göçü Projesinin Arka Planı – I

Süleyman Çelebi ve Vesîletü’n-Necât’ı

Resûlullah’ın (s.a.v.) kadrü kıymetini öğretmek ve onun muhabbetini gönüllere nakşetmek maksadıyla tanzim edilen Mevlid-i Şerîf beyitlerinin asırlardır zevk ve şevkle okunup dinlenmesindeki sır, lisanındaki sadelikle beraber muhtevasındaki anlam derinliğiydi. Mustafa ÖZSARAY Dr., FSMVÜ İslami İlimler Fak. Bizans’ın önemli şehirlerinden Bursa’nın fethi, Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’nin rüyasını yorumlarken kurulacağını müjdelediği yüce devletin sınırlarının hızla genişleyeceğinin bir işareti oldu. Ulu çınarın dalları bereketli dualar ve samimi gazalarla günden güne neşvünema buldu. Bursa fethedilince devletin merkezi oraya taşındı. Fetihten sonra Bursa ilim ve irfan ehli zatların duası ve gazilerin cihadı ile yeni fetihlerin üssü haline geldi. Bu fetihlerin bir boyutu cephelerde olurken, belki daha da önemlisi gönüllerde gerçekleşti.…

Okumaya devam edin Süleyman Çelebi ve Vesîletü’n-Necât’ı

Cemâl Tâliblerine Yesevîce Hikmetler

Kuşeyrî, eserinin önsözünde Allah’ın, onların kalplerini sırlarının madeni yaptığını ve onları ümmet arasından nurlarının kandilleri olarak seçtiğini açıklamıştır. Mustafa ÖZSARAY Dr., FSMVÜ İslami İlimler Fak. Allah dostlarının hikmetli sözleri inci gibidir. Hak yolunun yolcularına düşen, bunlardan kendine uygun gerdanlıklar dizmektir. Tabii ki sûfîlerin hikmetli sözlerini anlamak için akl-ı selim, kalb-i selim ve edep gerekir. Amelini ve kendini beğenenlerin onların sözlerini anlamaları imkânsızdır. Bilindiği üzere âdâb-ı muâşerette kapı, nezaket ve muhabbetle çalana açılır. Nefret ve kibirle kapı çalan içeri alınmaz. Bunun için Allah dostlarının sözlerini anlamak için de önce insaf, edep, sevgi ve gayret gerekir. Kulaktan duyma, eksik, yanlış veya yakıştırma sözlere itibar ederek, eserleri okunmadan…

Okumaya devam edin Cemâl Tâliblerine Yesevîce Hikmetler

Kulluğu ve Hürriyeti İdrak Ayı: Ramazan

Hakikaten Ramazan ayı bir rahmet, bereket ve kurtuluş vesilesidir insan için. Hırs ve tama ile dolu, doymayan gözlerden kurtulmak için bu ay bir fırsattır. Mustafa ÖZSARAY Dr., FSMVÜ İslami İlimler Fak. Gaflet perdesi gönül gözünü kör ettiğinde insan kulluğun hakikati ve zevkinin farkında olamaz. Buna karşın o haram helal demeden nefsanî arzularının peşinde koşup haz aldıkça hür ve mutlu olduğunu sanır. Oysa insan, dünyanın cazibesine kendisini kaptırınca Allah’a kulluğun hürriyeti ve huzurundan uzaklaşır. Bu durumda farkına varmadan birçok dünyevî bağla kendini bağlar. Bu bağlantıların her biri bir süre sonra onu arzularının kölesi haline getirir. Gaflet perdesi bu köleliği ona fark ettirmez. Böylece o hırsını daha…

Okumaya devam edin Kulluğu ve Hürriyeti İdrak Ayı: Ramazan

Yunus ve Mevlânâ Ne Diyor?

O hâlde, bir sorumluluk gereği olarak evvela Yunus ve Mevlânâ’nın zühd döneminden kendi devirlerine kadar gelen âlim, âbid ve mütefekkir sûfîlerin oluşturduğu Kur’ân ve Sünnet çizgisindeki tasavvuf anlayışının Anadolu’daki güçlü temsilcilerinden olduğunu belirtelim. Mustafa ÖZSARAY Dr., FSMVÜ İslâmî İlimler Fakültesi Dünyada ve Türkiye’de birbirine zıt hayat anlayışlarına sahip kesimlerin, insanlığın ortak mirası düşüncesinden hareketle Yunus’a ve Mevlânâ’ya sık sık atıfta bulunduklarını görüyoruz. Öyle ki insanlığın ortak mirası düşüncesinin bir sonucu olarak, onları anlama adına dünyada ve ülkemizde birçok araştırma ve etkinlik yapılıyor hatta özel yıllar dahi ilan ediliyor. İlk bakışta, ne güzel, Yunus ve Mevlânâ herkes tarafından anlaşılmış ve seviliyor denilebilir. Evet, onların değeri hakkında…

Okumaya devam edin Yunus ve Mevlânâ Ne Diyor?

İNSANIN GÖÇLE İMTİHANI

Biz insanız ve hepimiz göçmeniz; çünkü ruh taşıyoruz. Mustafa Özsaray Dr. Öğretim Üyesi, FSMVÜ İslâmî İlimler Fakültesi Son yıllarda İslâm ülkelerinde yaşanan savaşlar ve iç karışıklıklar sebebiyle Türkiye’ye sığınanlar oldu. Bunun dışında Asya ve Afrikalı bazı göçmenlere şehirlerimizde şahit olmaktayız. Afganistan’da Taliban’dan kaçan yeni göçmenlerin yollara düştüğü ve bunların bir kısmının da ülkemize gelmek istediği basında yer almaktadır. Amerika ve Avrupa ülkelerinin sömürgeci politikalarının doğurduğu göç meselesi, Rusya ve Çin’in yeni paylaşım savaşlarına dâhil olmasıyla büyüme eğilimi içindedir. Dolayısıyla göçmenlik bütün dünya ile birlikte ülkemizi de etkilemeye devam etmektedir. Bu mesele gelecek uzun yıllar boyunca da gündemde kalacaktır. Bütün dünya ile birlikte ülkemizi de etkileyen…

Okumaya devam edin İNSANIN GÖÇLE İMTİHANI

İMAM ŞÂMİL’İ ANLAMAK

İslâm âleminde zor zamanlarda ortaya çıkan ve umutların tükendiği anda “Sonunu düşünen kahraman olamaz” diyerek mücadele eden liderlerden biri de İmam Şâmil’dir. Mustafa Özsaray Dr. Öğr. Üyesi, FSMVÜ İslâmî İlimler Fakültesi Osmanlı Devleti’nin gerileme döneminden itibaren İslâm âleminin yükselen yeni güçler karşısındaki pasif, edilgen ve ezik tavrı Türkiye’nin son yıllardaki çabası dışında hâlâ devam etmektedir. Ancak şurası sevindiricidir ki, Türkiye bugün küresel güçlere karşı dik bir duruş ortaya koyup bölgesinde ve dünya çapında lider ülke olma yönünde adım adım ilerlerken, İslâm âleminde halklar arasında kaybolan umudun da yeniden doğuşuna öncülük etmiş olmaktadır. Türkiye’nin onurlu dik duruşu ve bunun neticesinde bölgesel ve küresel aktörlüğe güçlü bir…

Okumaya devam edin İMAM ŞÂMİL’İ ANLAMAK