Gazâlî Öncesi Tasavvuf

Gönül tecrübesini ifade etmekten aciz kalan sûfîler bu problemi temsili bir dil kullanarak aşmaya çalışmışlardır.     Mülayim Sadık Kul Gazâlî’nin tasavvufu sadece İslamî ilimlerden biri olarak görmekle kalmayıp aynı zamanda her mümin için farz-ı ayn mertebesinde bir hâl ve bilgi olarak nitelediği bilinmektedir.  Bunun nedenlerini ve dayanaklarını önceki yazılarımızda kısmen de olsa ele almaya çalıştık. Bu denememizde ise ağırlıklı olarak tasavvufun menşei ve tarihi gelişimini genel hatlarıyla mercek altına almak niyetindeyiz. İmam Gazâlî’nin 450/1058’de Horasan bölgesinin önemli ilim, sanat ve kültür merkezlerinden Tus’ta dünyaya gözlerini açtığını biliyoruz. Eğitimi için önce Cürcan’a ve daha sonra ölümüne kadar yanından ayrılmadığı hocası İmam-ı Harameyn lakaplı Abdülmelik el-Cüveynî’nin yanına Nişabur’a…

Okumaya devam edin Gazâlî Öncesi Tasavvuf

İmam Gazâlî’nin Tasavvuf Anlayışının Dayanakları: Zâhirî ve Bâtınî İlim Ayrımı

Gazâlî’nin tasavvuf ilmini farz-ı ayın ilimlerden saymasının sebebi de budur. Kalbinde olup bitenden haberi olmayan bir kimse her ne kadar yapıp ettikleri ve söyledikleri fıkha ve akaid ilmine zâhirde uygun olsa bile, eğer niyeti halis değilse yani bu amelleri sadece rıza-yı Bâri için değil de riya veya başka bir dünyevî menfaat için yapıyorsa hadisi şerifte buyurulduğu gibi o zâhiren ibadet gibi görünen ameller paçavra gibi o kişinin suratına çarpılır. Mülayim Sadık Kul Bir önceki yazımızda Gazâlî’nin tasavvuf anlayışını özellikle şehadet ve tevhîd kavramları üzerinden anlamaya ve anlatmaya çalışmıştık. Dinin temeli olan tevhîd ile tasavvuf arasında kurulan bu köprü aynı zamanda onun din anlayışının irfanî boyutunu…

Okumaya devam edin İmam Gazâlî’nin Tasavvuf Anlayışının Dayanakları: Zâhirî ve Bâtınî İlim Ayrımı

İmam Gazâlî’nin Tasavvuf Anlayışı: Şehâdetle Şâhit ve Meşhûd Olmak

İmam Gazâlî çok erken yaşlarda tatmaya başladığı bu manevi yolculuğun önündeki engeli geç de olsa fark etmiştir. Terk makâmına ulaşmadan fenâ mertebesine erişilemediği artık zâhirdir. Ama dinen rütbelerin en üstünü kabul edilen ilim öğretmek gibi bir meşgaleden kopmak da kolay değildir. Mülayim Sadık Kul Ressam: Remzi Taşkıran Bir önceki yazımızda ele almayı planladığımız Gazâlî’nin tasavvuf anlayışı konusuna bu yazımızla devam etmek istiyoruz. Hayat gerçekten beklenmeyen sürprizlerle dolu. Mevla gülerken ağlatabiliyor ya da tam tersi siz ağlarken aslında sizi güldürecek bir nimet, bu gözyaşlarında saklı olabiliyor. Sır kendini varlık planında ancak maverasına nüfuz edebilenler için hissedilir kılıyor. Büyük Doğu mektebinin tartışmasız en önemli temsilcisi Sezai Karakoç’un…

Okumaya devam edin İmam Gazâlî’nin Tasavvuf Anlayışı: Şehâdetle Şâhit ve Meşhûd Olmak

İmam Gazâlî’den Sezai Karakoç’a Uzanan Manevi Köprü: İhyâ ile Diriliş

Gazâlî’nin tasavvuf anlayışını, onun varlık ve bilgi felsefesini, insan ve aşk tasavvurunu bir cümleyle bir şiirle ifade etmek, ancak irfan mektebinin seçkin üyelerine has bir durum olsa gerek. Mülayim Sadık Kul Bu denememizde İmam Gazâlî’nin tasavvuf hakkındaki görüşlerine yer vermek istiyorduk. Bu konuda, İhyâ başta olmak üzere pek çok eser veren büyük âlimin görüşlerini böyle bir yazıya sığdırmanın imkânsızlığı açıktır. Sayısız akademik çalışma yapılmış ve halen tüketilemeyen bir hazineden bahsettiğimizi, kendi doktora çalışmamız esnasında bizatihi tecrübe etme imkânı bulmuştuk. Buna rağmen bu denemede, kodlama yöntemiyle en önemli konulara işaret ederek daha sonraki yazılarımızda bunları tek tek ele almak muradımızdır. Böylece, yıllar önce Nimetullah Akın Hocam’ın…

Okumaya devam edin İmam Gazâlî’den Sezai Karakoç’a Uzanan Manevi Köprü: İhyâ ile Diriliş