Selam Afrika

Sen Afrika’sın. Bugün yeryüzünün en genç nüfusuna sahipsin. Sen yorulmamış bir milletin, taze bir umudun ve yeryüzü gençliğinin adısın. Mevlâna İDRİS (Bu yazı, 17 Nisan 2018 tarihli Karar gazetesinden alınmıştır.) -Süleymaniye’nin bahçesinde gördüğüm aşırı coşkulu, yüzleri gülen kırk Afrikalı kardeşimden sonra biraz şey oldum, aşağıda işte…- Sen Afrika’sın Dünyanın ilk yerleşim yeri, hayatın başlangıcı olan topraklar senin yurdun. İnsanların yerleşip, medeniyeti başladığı topraklar ne doğu, ne batıdır, Orası sensin, orası Afrika. Hayvanları ilk sen evcilleştirdin, demiri, bakırı ilk sen işledin, dünyadaki ilk ticaret ağını sen kurdun. Yaşayıp gidiyordun zümrüt gibi ormanların, cennet gibi yeryüzünün ortasında, suların, güneşin, yıldızların ve barışın o büyük kubbesi altında. Ama…

Okumaya devam edin Selam Afrika

Mevlâna İdris Zengin’i Yakın Arkadaşı Şair-Yazar Şaban Abak Anlattı: “Uyanıkken Rüya Gördüren Yazar”

Geçtiğimiz günlerde vefat eden Üstadımız Mevlâna İdris Zengin’i kıymetli dostu şair-yazar Şaban Abak’a sorduk. 1966 yılında Erzurum’da doğan Abak’ın ilk şiir kitabı "Bağdat'tan Dönen Şiirler" 1990 yılında yayımlanmıştır. Şaban Abak, Nasrettin Hoca hikayelerinin yorumu ve klasik türkülerin sözlerinden hareketle yaptığı tahlillerle de dikkat çekmiştir. İNSİCAM S- Efendim Mevlâna İdris’in sizdeki çağrışımı nedir? Zihninizde, gönlünüzde nasıl bir fotoğraf var? C- Edep ve nezaket;  Mevlâna İdris, önce bu ikisidir. İnce ruhlu, nahif ve muzip bir insandı. Çok zekiydi. Anlayış ve kavrayışı yüksekti fakat sezgi gücü daha yüksekti. 35 yıllık yakın arkadaşımdır, öğrenciyken birlikte ev tutmuştuk. Evlendikten sonraki yıllarda da ailece görüşürdük. Ben onun hiç gıybet ettiğini, hiçbir…

Okumaya devam edin Mevlâna İdris Zengin’i Yakın Arkadaşı Şair-Yazar Şaban Abak Anlattı: “Uyanıkken Rüya Gördüren Yazar”

Mevlâna İdris’e Saygıyla

Mevlâna İdris, bizim kuşağımızın en kendine özgü temsilcisiydi. Yetenekliydi; yaptığı her işte, elini neye dokunsa, bir simyacı gibi ona bütünüyle kendisini katar, güzelleştirirdi. Kitapları yazdıklarından ibaret değildi; kapağından, grafik tasarımına, yazı karakterine, içindeki resim ve desenlere kadar her şey onun düşünceleri ve sunduğu güzelliklerdi. Mustafa KİRENCİ Mevlâna İdris’i 1988’de Diriliş’te tanıdım. O zaman Diriliş dergisinin haftalık 7. dönemi çıkıyordu. Hukuk Fakültesi’nde öğrenciydi. Üstad’ı zaman zaman ziyarete gelir, yaklaşma mesafesinde, başıyla ve hafif bir sesle selam verir, bir anlığına ayakta kalır, Üstad’ın mukabele etmesiyle daim hali üzere sükûnetle otururdu. Oturuşunu hiç değiştirmez, konuşuluyorsa ya da devam eden bir konu varsa dinler, eğer sükût hali varsa kendi…

Okumaya devam edin Mevlâna İdris’e Saygıyla

Mevlâna İdris’e Dair

Onda dikkatimi çeken ikinci şey, çoğumuzun sahip olmadığı bir meziyet idi: Suskunluk, az ve öz konuşma. Konuştuğu zaman kısık sesini duymak zor olduğundan, özel bir çabayla ona odaklanmanız gerekirdi. Söylediğini, “sesini yükseltmeyi deneyerek” tekrar etmek zorunda kaldığı çok olurdu. Rahmetli Hilmi Oflaz Ağabeyimiz gibi, o da gıybetsiz konuşmaya özen gösterirdi. Ekrem AYYILDIZ     91 yılının sonlarına doğru Çorlulu Ali Paşa Medresesi’ndeki Erenler Kıraathanesi’nde tanımıştım onu. O, İstanbul Hukuk’u 2 yıl önce bitirmiş, ben ise İstanbul Edebiyat’a yeni başlamış, kitaba ve kaleme meraklıların başkenti Babıali’ye adım atmıştım. Dâhil olduğum geniş ve renkli arkadaş çevresinde Mevlâna İdris, önünde daim çayı ve çekirdeği, etrafında ona iştirak eden arkadaşlarıyla…

Okumaya devam edin Mevlâna İdris’e Dair

Mevlâna İdris

ÇETO’da eserlerini yayınladığımız çocuklarla nasıl büyük bir içtenlikle ilgilendiğine defalarca şahit oldum. Çocukların birkaç dizelik şiirlerini uzun uzun incelerdi. Onlarla telefonda konuşurken çocuklar kadar heyecanlandığını görebilirdiniz. Enes BATMAN Yazar-Şair Bu yazıyı, Mevlâna İdris’in evininin önünde, onun sevdiği şarkıları dinleyerek yazıyorum. Değerli Mustafa Özel hocam, O’nun hakkında yazı istediğinde bunun zor olacağını biliyordum, fakat bu kadar zor olacağını tahmin etmemiştim. Ne yazacağımı, nereden başlayacağımı düşündükçe onu ne kadar çok özlediğimi bir kez daha fark ediyordum. Onun bambaşka bir bakışı vardı daima. Çiçekli, hüzünlü, yorgun, ümitli bir hali vardı. İnsanları şüphesiz severdi. Ve özellikle de çocukları. ÇETO (Çocuk Edebiyatı Tercüme Ofisi) dergisinin editörlüğü görevini vermişti bana. Bir…

Okumaya devam edin Mevlâna İdris