Filistin Davası Bir Toprak Meselesi Değil: Vahdettin Işık ile Özel Söyleşi (Üçüncü Bölüm)

"Gazzeliler iki önemli başarı elde etmiştir: Birincisi, Batının nasıl bir sömürü, barbarlık ve zulüm odağı olduğunu dünyaya açıkça göstermişlerdir. İkincisi ise bu sistemden mağdur olan insanların vicdanlarını ortaklaştırıp harekete geçirmişlerdir." Röportaj: Dr. Nour Alhila Nour Alhila: Batı medeniyetinden söz ediyorduk; günümüzde Batı medeniyetine ilişkin genel algılar ve değerlendirmeler nasıl şekillenmektedir? Vahdettin Işık: Batı medeniyetinin maskesinin bu kadar açıkça düştüğü, kitlesel düzeyde görülmemişti. Geçmişte derslerde Batı medeniyeti üzerine konuşurken bu konudaki eleştirilerimiz bazen “ideolojik” olarak nitelendiriliyor ve öğrencilerimiz de bu durumu anlamakta zorlanıyordu. Ancak bugün artık çoğu gence Batı’nın medeni bir dünya olduğu anlatılamaz. Bu noktada binlerce âlimin, akademisyenin ve kurumun başaramadığını Gazze halkı gerçekleştirmiştir. Gazzeliler…

Okumaya devam edin Filistin Davası Bir Toprak Meselesi Değil: Vahdettin Işık ile Özel Söyleşi (Üçüncü Bölüm)

Filistin Davası Bir Toprak Meselesi Değil: Vahdettin Işık ile Özel Söyleşi (İkinci Bölüm)

"Bir yerde ilmî gelenek güçlü, başka bir yerde siyasî şuur yüksek, bir başka yerde iktisadi kaynaklar fazla. Ancak bu unsurların hiçbiri tek başına yeterli değil; bunların hepsi ancak bir araya geldiklerinde herkes için büyük bir imkân ve güç oluşturuyor. Ben, sadece devlet merkezli çözümlere odaklanan yaklaşımların aşılması gerektiğini düşünüyorum. Devletler elbette önemli; ama biz bireyler ve kurumlar olarak farklı düzlemlerde inisiyatif almadıkça bu meselelerde kalıcı açılımlar sağlanamaz." Röportaj: Dr. Nour ALHİLA Nour Alhila: Gençlerden bahsetmişken, Filistin meselesi başta olmak üzere ümmet meselelerine duyarlı bir nesil yetiştirebilmek için gençlerin nasıl bir inşa sürecinden geçip eğitilmeleri gerekir? Vahdettin Işık: Benim çalıştığım konulardan bir tanesi de İttihad-ı İslam…

Okumaya devam edin Filistin Davası Bir Toprak Meselesi Değil: Vahdettin Işık ile Özel Söyleşi (İkinci Bölüm)

Vahdettin Işık ile Özel Söyleşi: Filistin Davası Bir Toprak Meselesi Değil –I-

İslam dünyasının kanayan yarası haline gelen Filistin meselesi, sadece bölgesel değil, küresel bir vicdan sorunu olmayı sürdürüyor. Özellikle son yıllarda artan çatışmalar, sivil ölümleri ve uluslararası tepkiler, bu sorunun daha geniş kitlelerce yeniden sorgulanmasına neden oldu. Tarihsel arka planı, uluslararası hukuk boyutları ve sosyopolitik etkileriyle Filistin meselesi, akademik dünyada da yoğun ilgi odağında. Bu çerçevede, konuya derinlemesine bakmak ve olayları daha geniş bir perspektiften değerlendirmek üzere, İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahdettin Işık ile bir araya geldik. Hem tarihi köklerine hem de güncel gelişmelere ışık tutan bu söyleşide, Filistin meselesinin arka planını ve geleceğe dair olasılıkları konuştuk. Söyleşinin devamı ilerleyen sayılarda yer alacaktır.…

Okumaya devam edin Vahdettin Işık ile Özel Söyleşi: Filistin Davası Bir Toprak Meselesi Değil –I-

Bir Nefs-i Müdafaa ve Yeniden İnşa Hareketi Olarak İslamcılık

Bizim İslami tecdid olarak kavramsallaştırdığımız bu teklifi adlandırmada literatürde ciddi bir çeşitlilik bulunmaktadır. Nitekim, “ittihâd-ı İslâm”, “vahdet-i İslâmiyye”, “İslâmlık meslek-i mahsûsu”, “İslâmiyet siyaseti” ve “fikr-i İslâmiyet” gibi kavramlarla başlayan adlandırma süreci, kif, Said Halim Paşa ve Ziya Gökalp tarafından ise doğrudan “İslâmlaşmak” şeklinde kavramlaştırılmıştı. Vahdettin IŞIK Dr., İbn Haldun Üni. Medeniyetler İttifakı Enst. I. XIX. yüzyıl Müslümanların küresel bir iktidar odağı olmaktan uzaklaştırılmasıyla sonuçlandı. Yeni durumu anlamlandırmak için girişilen çabaların neticesinde ise çeşitli fikir akımları doğdu. Bazıları “mevcudu koruma”yı önceleyerek yenilenme çabaları karşısında olumsuzlayıcı bir tutum alırken, diğer bir küme de “mevcudu büsbütün değiştirme”yi teklif ediyordu. Üçüncü okuma biçimi ise mevcudu korumayı da yenilenmeyi de…

Okumaya devam edin Bir Nefs-i Müdafaa ve Yeniden İnşa Hareketi Olarak İslamcılık

Bir Geçiş Dönemi Aydını Olarak Necip Fazıl

1960’lı yıllardan itibaren derginin muhalefet ekseni, dönemin dış tehdit algısına uygun bir şekilde komünizme karşı şekillenmiş ve anti-komünist propagandalara ağırlık verilmiş görünmektedir. Vahdettin IŞIK Dr., İbn Haldun Üni. Türkiye’nin ulus-devlet dönemi birçok alanda olduğu gibi entelektüel ve toplumsal önderlik profilinde de ciddi bir değişime yol açtı. Nitekim 1850’li yıllara kadar toplumda bilginin üretim merkezi, büyük ölçüde medreseydi. Medreseden yetişen alim de gerek toplumsal ilişkilerde bir müracaat mercii gerekse de siyasi sistemde bir özne idi. Devletin kendini yeniden yapılandırma ihtiyacının sonrasında açtığı mekteplerde yetişen yahut Avrupa’da okuttuğu kişiler ise hem birer bürokrat yani devlet adamı oldular hem de her alanda söz söyleme mevkiine geldiler. O tarihlerden…

Okumaya devam edin Bir Geçiş Dönemi Aydını Olarak Necip Fazıl