Seküler-Feminist Otoritelere Bir Başkaldırış: Saba Mahmood ve Dindarlığın Siyaseti

Sosyolojik okumalar yaparken karşılaştığım Saba Mahmood’un toplumsal cinsiyet kavramı üzerinde kritik etkisi olan bir sosyal bilimci olduğunu düşünüyorum. Çünkü Mahmood, özellikle Batı medyasının etkisiyle her yere yayılan yerleşik bir Müslüman kadın anlayışına meydan okumuştur. Sevde ÖZTÜRK İbn Haldun Üni. Sosyoloji Doktora Öğrencisi Toplumsal cinsiyet teorileri, 1970’lerden bu yana sosyoloji disiplininin bir kavramı olarak, kadın ya da erkek olarak farklılığımızın sadece doğuştan gelen bir unsur olmadığını, belirli sosyo-kültürel ilişkilerin bir parçası olduğunu incelemiştir. Bir öğrenci olarak gönüllü turizm elçisi olarak camilerde görev yaptığım 2013 yılından itibaren bu konu eskisinden daha fazla dikkatimi çekmeye başlamıştı. Kamusal bir manevi alan olarak camiye gelen turistler özellikle kadın görevlilerle konuşmayı…

Okumaya devam edin Seküler-Feminist Otoritelere Bir Başkaldırış: Saba Mahmood ve Dindarlığın Siyaseti

Ahlak Krizi

Dindarlar dinlerini çok “samimi” ve “dürüst” yaşasalar bile ahlaki meşruiyet sorunundan kurtulamazlar. Dolayısı ile yeni nesiller ile kopuşları da kaçınılmaz olacak. Zübeyir Nişancı Dr., Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Uygulamalı Sosyoloji Anabilim Dalı Dindar camianın yaşadığı ve dile getirdiği “Ahlak Krizi” meselesinin temellerine dair bir müzakereyi paylaşmak isterim. Meseleyi kürtaj, yeni cinsel eğilimler ve Deizm meselesine kadar getireceğim. Önce sabırla bu konuya nasıl yaklaşılacağına dair bir giriş yapmam gerek. Genel dinar kanaat/söylem: “Ahlaki üstünlüğü kaybettik. Bu yüzden söyleyeceğimiz söz de sözümüzün tesiri de kalmadı.” Öyle ise bu durumda; 1. Üstünlük şahısların veya grupların (ahlaki de olsa) üstünlüğü ise o zaten sorunlu. 2. Üstünlük fikir üstünlüğü ise,…

Okumaya devam edin Ahlak Krizi