Sevdik Öyleyse Yine Seveceğiz

İstisnai olarak sevginin ailede solunan bir hava gibi olmadığı durumlarla karşılaşmak da mümkün elbette. Böylesi bir durumda   sevgiyle kendini iyileştirmeye çalışan veya tam tersi, sevgisizliğini son nefesine dek taşımaya gönüllü insanlara da şahit olabiliyoruz. Öznur GÖRÜR KISAR İnsanoğlunun aşina olduğu en güçlü duygulardan bir tanesi sevilme duygusudur. Öyle ki doğmazdan evvel, anne karnındayken yoğun bir heyecan ve sevgiyle bekleniyor insan yavrusu. Dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren gördüğü, tattığı, yaşadığı en güçlü duygu sevilmek. Çocukluğu boyunca onun büyüyüp, serpilip gelişmesini sağlayan en önemli faktör sevilme duygusu ve sevgi yaklaşımlarıdır. Gençliğe adımda ise en temel ihtiyacı, en yakınları tarafından koşulsuz bir şekilde sevilmek oluyor. Yetişkinliği boyunca sevilmenin…

Okumaya devam edin Sevdik Öyleyse Yine Seveceğiz

Gazze’nin Cennetteki İmarı

Boykotla binlerce, milyonlarca insan Gazze halkını destekledi. Siyonizm küresel ölçekte birçok markasını dünya üzerinde farklı ülkelerden çekme kararı aldı. Markalar faaliyetlerine devam edemedi. İflasın eşiğine gelindi. Kapitalizmde her şey mubahtı. Farklı oyunlarla indirimlerle, reklam kampanyalarıyla göz boyamaya devam edildi. Öznur GÖRÜR KISAR     Gazze halkı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana direniyor. Biliyoruz ki bu zulüm 7 Ekimle başlamadı. Sistematik işgal ve zulüm yıllar öncesine dayanıyor.  Filistin halkı elliden fazla Müslüman ülkenin onurunu, şerefini bunca zamandır korumaya çalışıyor. İsrail çocuk, yaşlı, kadın, sivil halk ayırt etmeksizin dayanılmaz bir zulme, soykırıma sebep oluyor. Artık fiziki açıdan Gazze’yi tanımak neredeyse imkânsız. Evler, hastaneler, camiler, okullar akla gelebilecek…

Okumaya devam edin Gazze’nin Cennetteki İmarı

Kaybolduk Öyleyse Bulunacağız

Bazan her şey vardır, anlam yoktur. Bazan aşk vardır; çoğu kez aşkın bir hali aşan aşk yoktur. Bazan menzil yoktur; yolcu kayıptır, yol hiç olmamıştır. Her şey nakıstır; tamam olması yıllar alır. Düşe kalka, yana yakıla düze çıkılır. Asıl olana ulaşmanın yolları çeşit çeşit olsa da, bir türlü menzil bulunmaz, menzil gösterilmez. Aransın, murat edilsin, bulunsun istenilir. Kulun hakikat yolculuğunda kendini kaybedip kaybedip bulmasıdır beklenilen. Kuyularda bırakılan kulluk; sultan olmaya, hakikat arayışına namzet olunsun istenilir. Öznur GÖRÜR KISAR      Gerçek bir dünya yolculuğu; güzellikleri, hayrı, şerri, hayatın tamamını yaşarken ve seyreylerken aslolan anlamı unutmamaktır. Dünya sarhoşluğu esnasında aslolana tutunamamak gafletinden bahsedildiğinde; baş döndüren onca fâni…

Okumaya devam edin Kaybolduk Öyleyse Bulunacağız

Aşikâr

Bütün güvenli yolların sonu ona çıkar, bütün saadetler ancak onunla mümkündür. Kamil olan bütün mutluluklar sadece onunla varlık bulur. Elbette aşk onun varlığıyla kaimdir. Böylesi bir gerçek varken fani ve aldanacağımız kalpleri evimiz, yurdumuz bilmek nedendir? Nedendir kendimizi yorgun ve mecalsiz sarp yokuşlarda kaybedişimiz? Öznur GÖRÜR KISAR Ya açma sineni yekten bir güvenle şeksiz, şüphesiz. Ya hazırlıklı ol insanoğlunun akıl almaz çalımlarına. Ya incecikten tüten gönül dumanının dağılmaya muhtaç o küçük hücresinde kendine yenilecek ve sırrını yitireceksin. Ya için için yansın o ateş kavrulsun seninle. Kâh ağlatsın, kâh güldürsün, mecnun eylesin, lakin kalsın seninle. Ya söyleyeceğin sözün baş döndüren cazibesi sarsın seni. Ellerinle ver ölüm…

Okumaya devam edin Aşikâr

İnsandı

İnsandı, acizdi. Sınırlı ve faniydi. Yalnız doğup,  yalnız ölecekti. Hayat seyrüseferinde kâh kendini bilecek, kâh oradan oraya uçuşan bir kuru yaprak gibi savrulacaktı. Ümit edecek, sevecek, sevilecek; yaşadığına kalbiyle kâni olacaktı. Gönlüne her mevsim baharlar yerleşecek, lakin kimi zaman vaktinden önce zemheriyle tanışacaktı. Dünyaydı, yalandı. İnsandı, beşerdi. İnanacak, aldanacak, yenilecek, tökezleyecek, düşecek, kalkacak elbette sınanacaktı. Öznur GÖRÜR KISAR   İnsandı, acizdi. Sınırlı ve faniydi. Yalnız doğup,  yalnız ölecekti. Hayat seyrüseferinde kâh kendini bilecek, kâh oradan oraya uçuşan bir kuru yaprak gibi savrulacaktı. Ümit edecek, sevecek, sevilecek; yaşadığına kalbiyle kâni olacaktı. Gönlüne her mevsim baharlar yerleşecek, lakin kimi zaman vaktinden önce zemheriyle tanışacaktı. Dünyaydı, yalandı. İnsandı, beşerdi.…

Okumaya devam edin İnsandı

Çocuktuk

Şimdilerde varlıkla birlikte çocuk neşesi, sevinci de azaldı mı sahi? Yokluğunda bekleyen olmak, ümit etmek, hayal kurmak, kavuşmayı dilemek... Ne kıymetliydi oysa. Eksikliğini hissedecekleri şey sevgi değilse eğer, bırakalım bazı eksikleri oluversin çocukların. Hayatı tam da böyle öğrenmeyecekler mi ne dersiniz? Öznur GÖRÜR KISAR     Çocuktuk. Memleket ziyaretlerinde acıktığımızda, ekmeğimize sürülen ekşi köy yoğurdu ve onun üzerine serpilen toz şekerle mutlu olmayı bilirdik. Şehirde ise karşılığı salçalı ekmekti. Ya da ev yapımı çikolata kremaları ekmek üzerine sürülür, müstakil evlerin bahçelerinde, gecekondu mahallelerinde kapı önlerinde birlikte oynayan tüm çocuklara birden servis edilirdi.   Ailemiz, beslenme çantalarında herkesin alabileceği yiyeceklerin olmasına bilhassa özen gösterirdi. Muz, ekseriyetle herkesin,…

Okumaya devam edin Çocuktuk

Ahmak Islatan Yağmurları ve Bahar

Sünnetullah gereği hayretimizi celbeden ne çok hadise gerçekleşiyor zaman içinde, öyle değil mi? O halde bu duygu, tefekkürle pratik kazandığımız bir durum olmalı. Hayret duymuyorsan, yeteri kadar göremiyor olmalısın. Çünkü insan, her bahara ayrı bir hayretle bakmaz mı?   Öznur GÖRÜR KISAR     Gökyüzünü seyretti uzun uzun. Bulutlara baktığında, başı dönen çocuklar gibi hissetti bir an. Gülümsedi. Hani çocukken olurdu, bilen bilir. Gökyüzüne bakışlarımızı sabitleyip aynı zamanda yürümeyi denediğimizde, bizimle birlikte hareket ettiğini düşündüğümüz bulutlara ne çok hayret ederdik. Yanı başımızdakine şaşkınlık ve hayretle seslenirdik: “Bak beni takip ediyor bulutlar. Nereye gitsem benimle geliyorlar. İstersen sen de bak. Gerçekten bak. Gözlerini hiç ayırmadığında oluyor hadi…

Okumaya devam edin Ahmak Islatan Yağmurları ve Bahar

Yalnız mıyız?

Güzel bir anı yaşarken yalnızız, ama aynı zamanda bir o kadar kalabalığız. Ruhumuz yalnızlık duygusuyla üşürken, yalancı baharların bizi ısıtabileceği yanılgısına kapılıyoruz.  “Kalpler ancak Allah’ı anmakla mutmain olur” sırrına eremediğimiz için, kaçıncı yalancı bahara aldanışımız?  Kaçıncı yalnızlık mevsimi yaşadığımız? Öznur GÖRÜR KISAR    Türk Dil Kurumu, 2024 yılının kelimesini “kalabalık yalnızlık” olarak belirledi. Yaklaşık bir milyon kişinin katıldığı halk oylamasında, “kalabalık yalnızlık” yılın kelimesi ve kavramı olarak seçildi.   Oylamada öne çıkan diğer kelimeler ise “merhamet, yabancılaşma, algoritma, yozlaşma, yapay zekâ ve dijital yorgunluk” oldu.   Yalnızlığı seçen insanoğlunun, yalnızlıktan müşteki olması ne garip değil mi? Rabbine, kendi sesine ve en yakınlarına yabancılaşmayı tercih etmesi yahut…

Okumaya devam edin Yalnız mıyız?

Kalemi, İsyanı, Sevdayı Sevmeyelim de Ne Edelim?

Yazmak değil midir ince ince ısıtması bir kış güneşinin, iyiden iyiye buza dönen, ince narin parmakların beklenen bütün mevsimlerde? Öznur GÖRÜR KISAR Yazmak… Bir sese söz olmak, Bir şarkıya nota, Bir türküye derin bir “ah” olmak değil midir? Yazmak; ince ince, için için yanıp tüten cılız bir ateşin, boğucu dumanına bir çıkış yolu, ufak bir pencere açmak gibi sanki. Işığa açılan  o ufak pencereyle, gönül evinin boğucu bir dumanla savaşıp nihayet nefes alması, isli ve puslu havadan temizlenip arınması gibi yazmak…  Yazmak baharı katık eyleyip kelimelere, bir can simidi olmak değilse nedir aşıklar için?   İnce, cılız bir aşık “ahı”na eş kılmak değil midir, bir…

Okumaya devam edin Kalemi, İsyanı, Sevdayı Sevmeyelim de Ne Edelim?

Koşu Bittikten Sonra da Koşan Atlar

Gazze’yi rüyalarımızda değil, her gün, her an hatırlamazsak, kalbimiz sızlamazsa, direnişi gündemde tutmazsak ölürüz. Kalbimizin Gazze ile canlı kalmaya her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Nitekim şimdi bu halde “yaşıyor” olduğumuzu kim iddia edebilir? Yaşamak denir mi bu ahvale? Öznur GÖRÜR KISAR    Bu yazıyı kaleme alacağımı bilmezden bir gün evvel bir rüya gördüm. Rüyamda Gazze sokaklarındayım. Zifiri karanlıkta, bakışlarımı nereye çevirsem boğazım düğüm düğüm, gözyaşlarımı tutamadığım bir manzara ile karşılaşıyorum. Ağladığımı birlikte aynı ortamda bulunduğum insanlara aşikâr etmemeye çalışarak, şaşkın ve korku dolu gözlerle etrafı incelemeye, olan biteni anlamaya devam ediyorum. Gazze’yi ajanslardan görmeye benzemiyor o an şahit olduklarım. Korku kol geziyor; şehadetten korkmayan,…

Okumaya devam edin Koşu Bittikten Sonra da Koşan Atlar