Rasim Özdenören’in Eşikte Duran İnsan’ı

İslam düşüncesinde varlığı anlamanın yolu, insandan geçer. İnsan, hakikatin anahtarıdır. “Nefsini bilen Rabbini tanır” sözü de bu hakikati ifade eder. Üstad da tasavvufu ele aldığı makalesine “Anahtar” başlığını koyarak sırların sırrını çözebilmenin, varlığın hakikatine ermenin yolunu da böylece özetlemiş olur. Mülayim Sadık Kul Gün geçmiyor ki sevdiğimiz bir dostun ölüm haberiyle uyanmış olmayalım. Bugün de Osman Arı abimizin ölüm haberiyle sarsıldık. Uzun süren bir tedavi tam da cevap verdi derken o, ötelerden gelen davete evet dedi. Son ayların bilançosu ağır oldu desek pek de abartmış olmayız. Hepsi yakinen tanıdığımız güzel insanlardı. İsmail Cerrahoğlu, Raşit Küçük, Mustafa Yılmaz Hocaefendiler derken Osman Arı’yı da ebedi istirahatgâhına uğurladık.…

Okumaya devam edin Rasim Özdenören’in Eşikte Duran İnsan’ı

“Ruhun Malzemeleri”nden Malzemelerin Ruhuna: Rasim Özdenören

Özdenören, edebiyatı hakikatle temas kurmak üzere inşa eder. Neredeyse bütün öyküleri insana yitiğini, yani varoluşunu hatırlatır. Mehmet KAHRAMAN Her insanın hayatını etkileyen dönüm noktaları vardır; benim yazı hayatımı belirleyen dönüm noktası Rasim Özdenören ile tanışmamdır. O zaman kadar yazmak üstüne hiç düşünmemiş ama bir yandan da durmadan yazan biriydim. Hiçbir metnim yayımlanmamıştı ve dahası ne yapacağımı bilemez haldeydim. Yazmayı seviyordum. Yazmaktan başka çarem yokmuş gibi geliyordu. Sayfalar dolusu yazmış biri olarak mesafe kat edemediğim bir zamanda Rasim Özdenören’in küçük dokunuşu yolumu açtı. Söyledikleri bilinen şeyler olmasına rağmen bende büyük etki uyandırdı. En önemlisi onun sözleriyle edebiyatın, yazmanın ne demek olduğunu zihnimde oturttum diyebilirim. Bugün okullara…

Okumaya devam edin “Ruhun Malzemeleri”nden Malzemelerin Ruhuna: Rasim Özdenören

Necati Bey’den Rasim Özdenören’e Müellifin Kayıt Kaygısı

İnsan için tekâmül ve arayış, olmuş bir şey olmanın aksine olmakta olan bir şeydir. Çünkü insan, değerlendirilecek şeyi, değişmekte olan benliğiyle sürekli olarak yeniden yazmaya ve oluşturmaya açık, dinamik bir süreç içerisinde yaşar. Muhammed Enis ÖZEL Şair ve yazarlar tarih boyunca yazmanın, kaydetmenin, bir eseri sona erdirmenin kaygısını hissetmiştir. Divan şairlerinden modern şairlere, yazarlara ve öykücülere değin süren bu kaygının izlerini takip edeceğimiz yazımızda iki edebi şahsiyeti ele aldık: Necati Bey ve Rasim Özdenören. Bu tercihimizin sebebi Necati Bey’in divanının dibacesinde yer alan ve şiirin/sözün, yazıya/kayda geçirilmesini konu edinen mesnevisi ve Rasim Özdenören’in Ruhun Malzemeleri isimli yapıtında yer alan ve kayıt kaygısını mahremiyet bağlamında ele…

Okumaya devam edin Necati Bey’den Rasim Özdenören’e Müellifin Kayıt Kaygısı

Çok Sesli Bir Ölüm

Rasim Özdenören, akıcı anlatımı ve çarpıcı hikâyeleri ile gelenek-modernizm, kent-taşra, baba-oğul ilişkilerini ve çatışmalarını Çok Sesli Bir Ölüm kitabında etkileyici bir biçimde resmetmiştir. Zeynep SAYMAN Edebiyatımızın usta isimlerinden Rasim Özdenören, insanları, toplumları, kültürleri ve hayatı çok iyi gözlemleyebilen bir yazar olarak eserlerinde hayata ve insana dair pek çok konuyu kaleme almıştır. Dile hakimiyeti ve estetik anlatımlarıyla bütün öykülerinde etki oluşturmayı başarmıştır. Yirminci yüzyılda gelişen teknoloji ve sanayileşme, üretimde insanların yaşamlarında büyük ölçüde kolaylık ve refah sağlarken bir taraftan da insan ilişkileri ve kültürler açısından yozlaşmaya yol açmıştır. Özellikle kırsal kesimlerde makineli tarımın yaygınlaşması, insan gücüne ihtiyacın azalması ve şehir merkezlerinin daha cazip hale gelmesi köyden…

Okumaya devam edin Çok Sesli Bir Ölüm

Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti Üzerine- Denemenin Denemesi

Türkiye’de uzun yıllar Müslümanca düşünüş üzerine özgün teklifler sunan yazar, eserlerinde ekseriyetle demokrasi, küreselleşme, yeni dünya düzeni, modernizm, liberalizm, kapitalizm, insan hakları ve laiklik kavramları üzerine incelemelerde bulunmaktadır. Yazar, ele aldığı bu kavramlar karşısında okuyucunun nasıl bir entelektüel ve ahlaki duruş sergilemesi gerektiği üzerine düşünmeye sevk etmektedir. Furkan EMİROĞLU Müslümanca düşünme ve yaşama üzerine entelektüel kaygı taşıyan Rasim Özdenören, hikâye ve roman türündeki eserlerinin beraberinde deneme türündeki eserlerinde temel meselesini bu kaygı üzerine inşa etmiştir. Sade bir dil kullanan, kelime tercihlerinde özenli davranan Özdenören, deneme türündeki eserlerinde de zihin dünyamızdaki bunalımı, sisli havayı ve anlam kargaşasını bertaraf etmek amacıyla maruz kaldığımız, gündelik hayatta ve düşünsel…

Okumaya devam edin Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti Üzerine- Denemenin Denemesi

Yeniden İnanmak

Kitap, insanın yaşadığı çağda zihnini, zamanını, dünyayı algılayışını oymaya başlayan makinelerle geçirdiği büyük imtihanların yanında ruhunu da oymakta olan şeylere karşı küçük bir reçete görevi üstleniyor. Vecihe KARA İnsanoğlunun dünyaya gelişi, büyüyüşü, dünyanın nimetleriyle imtihan edilişi ve nihayet dünyayı terk edişi, gerçekliğin en dokunaklı hikâyesi olarak sayısız zaman dilimi içinde yaşanan varoluşun hakikatidir. Öyle ki bu yaşanılıp durulan gerçeklik, nesilden nesile aktarılan inançlar, tecrübeler, gelenekler, efsaneler, dualar, çeşit çeşit ezgilere dönüşerek insanın ve toplumların hayatında durmadan zenginleştirilmiştir. Fakat bunca zenginliğin arasında ömür geçiren kişi, dünya imtihanlarıyla karşılaşması neticesinde pek çok durumlardan geçerek madden, manen fakirleşebilir ya da zenginliğine zenginlik katarak kıymetli vaktini kul olma bilinciyle…

Okumaya devam edin Yeniden İnanmak

Rasim Özdenören

Özdenören öykücülüğünde deruni ve akılcı yan hep yan yana yürümüş, biri diğerinin önüne geçmemiştir. Bulunduğu toplumu oldukça iyi yansıtmıştır, çok iyi gözlem yapmış, hiçbir ayrıntıyı kaçırmamıştır. Betül ZEYREK Rasim Özdenören deyince herkeste olduğu gibi benim de gözümde canlanan şey; davası uğruna gösterdiği dik duruşu, değişen dünya düzenine kapılmadan kendi özgün yazım dünyasını koruyabilmesidir. Yazılarını kaleme alırken ki amacı, insanı ve toplumu anlamak olarak değerlendirilse de aslında kendini anlama ve tanıma çabası da vardır burada. Bir nevi toplumun ve kendi vicdanının sesi olmaya çalışmıştır.  Heybetli sesle içinde duyulmayan seslere ses oluyor diyebiliriz. Değişen düzene inat fikrini savunmuş ve asla okuyucusunu aldatmamıştır. Özgün olmayı seçmiş ve o…

Okumaya devam edin Rasim Özdenören

Özdenören Sanayi Mahallesine Ne Bıraktı?

Gül yetiştiren adam, yine oradaydı, gül yetiştirmeye devam ediyordu. Gülün tedai ettirdiği tüm anlamlar sinivermişti her bir cümleye. Sevginin öz güvenini, öfkenin ölçülülüğünü, seferin kararlılığını hissettiriyordu biteviye. Kemal MANSUR Sanayi mahallesinin el yordamıyla ne bulsa okuyan, ne okuyacağına dair bir planı olmayan ‘rehbersiz’ gençleri olarak seksenli yılların ortalarında, her hafta en az bir kere Beyazıt’taki Beyaz Saray Kitapçılar Çarşısı’na uğrardık. Biriktirebildiğimiz harçlıklarımızla gözümüze kestirdiğimiz, kimi zaman da kitapçı abilerin tavsiye ettiği kitapları alırdık. Rasim Özdenören ismi ile bu ‘rıhle’lerden birinde tanıştım. Sanırım kitapçının yönlendirmesiyle elime aldığım kitabın ismini gördüğümde çarpılmıştım adeta... Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler... Tam da aradığım şeydi bu. Canhıraş okuduğum onlarca kitaba bu…

Okumaya devam edin Özdenören Sanayi Mahallesine Ne Bıraktı?

Genç Müslümana Modern Edebiyat Rehberi: Ruhun Malzemeleri

Rasim Özdenören, kitabın “edebiyat üzerine bütüncül bir kuram ortaya koyma amacı taşımadığı”nı, “ele aldığı konularda kesin sonuçlara ulaşmayı hedeflemediği”ni belirtse de Turan Karataş’ın ifadesiyle “… bu yazılar toplamından pekâlâ bir edebiyat kuramı çıkarılabilir.” Rıdvan ÇINAR Eğitimci Rasim Özdenören altmış yılı aşkın yazma serüveninde, hikâyeci kimliğinin yanında gerek düşünce gerekse edebiyat alanındaki denemeleriyle, özgün ve kurucu/öncü bir yazar olarak önemli bir iz bırakmıştır edebiyat ve düşünce dünyamızda. Özgündür çünkü yazı hayatının önemli bir bölümünü, yüz elli yılı aşkın bir zamandan beri “düşünce hayatımızda yer tutan kelimelerin, aslî muhtevalarının boşaltıldığı”nı, “anlam kaymalarına uğradığı”nı tespit edip “kafa karıştıran kelimeler”i, kavramları aslî muhtevalarına kavuşturma çabasını teksif etmiştir.[1] Kurucu/öncü bir…

Okumaya devam edin Genç Müslümana Modern Edebiyat Rehberi: Ruhun Malzemeleri

Günlük / Zaman Defteri’nden

Kendimi, şimdi, bu dünyada onlardan mahrum kalmış o kanadı kırık mahzun leyleklere benzetiyorum. Hele de Erdem, Eyüp Sultan'da, uçmaya o avludan başladığından bu yana? Seyfettin ÜNLÜ 27.10.1979- Ankara, Mavera Mekânı: Yaklaşık bir ay oldu Ankara’ya geleli. Okuldan hafta sonu çıkışlarımda soluğu Mavera dergisinde alıyorum. Burası benim için adeta ikinci mektep. Zihnimi ve ruhumu başka nasıl taşıyabilirim edebiyatın içine? Bilemiyorum. Bugün saat 11 gibi geldim dergiye. Öğleden sonra da Rasim ağabey geldi. Derginin yeni sayısı için yazısını yazmaya masasının başına oturdu. Çayını getirdim. Teşekkür etti. Mavera bürosunun giriş kapısının hemen yanında küçük bir mutfak işte. Tam karşıdaki oda ise, çalışma odası. Onun bitişiği de dergi ve…

Okumaya devam edin Günlük / Zaman Defteri’nden