Yine İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal’ın İstanbul Süleymaniye’deki konağı da adeta bir müze gibidir. Topladığı hat levhaları, yazma eserler, halı, kilim vb. etnografik eserler çok önemlidir. İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal, bu kıymetli envanterini vefatından önce İstanbul Üniversitesi’ne bağışlamıştır. 2022 yılında İstanbul Üniversitesi bu kıymetli koleksiyonu Prof. Dr. Şükrü Çoruk danışmanlığında Fatih Belediyesi tarafından bir sergi ile sevenleri ile buluşturmuş ve serginin güzel bir kataloğu kitap olarak okurların beğenine sunulmuştur.
Ekrem AYTAR
Arkeolog-Sanat Tarihçisi, Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürü

17 Kasım 1871’de İstanbul Beyazıt Mercan mahallesindeki Sarı Konak’ta dünyaya gelen İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal, 24 Mayıs 1957’de İstanbul’da vefat etti ve Merkez Efendi Kabristanı’na sırlandı. Seksen altı yıl ömrüne bakıldığında, İbnü’l Emin Mahmut Kemal’in biyografisine göz attığımızda, başlığa niçin “hezârfen” sıfatını eklediğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Mekteb-i Mülkiye’de, Mekteb-i Hukuk’ta eğitim görmüştür. Şiir, edebiyat, mûsıkî, arşivcilik, hat sanatı, ahlak ve eğitim, tarih ve asar-ı atika gibi geniş yelpazede ilim dalları ile uğraşmış ve her biri ile ilgili önemli eserler kaleme almıştır.
Osmanlı’nın son döneminde yetişmiş ârif, kâmil ve münevver bir devlet adamıdır. Doğduğunda otuz ikinci Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz tahttadır. Sonrasında Sultan V. Murad kısa süreliğine tahta geçmiştir. Son üç padişah döneminde ise Sultan II. Abdülhamit, Sultan V. Mehmet Reşat ve Sultan Vahdettin döneminde ise bilfiil devletin önemli kademelerinde memur olarak görev yapmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla da ilk cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü döneminde devlet memurluğuna devam etmiş, yaş haddinden emekli olduğu tarih 1 Ağustos 1935’e kadar çalışma imkânı bulmuştur. Üçüncü cumhurbaşkanımız Celâl Bayar döneminde 24 Mayıs 1954 vefat etmiştir.
Hem Osmanlı İmparatorluğu’nu görmüş hem de kuruluşundan itibaren Türkiye Cumhuriyeti devletinin bürokrasisinde yer almıştır. Bu kısa makalemizde son devrin sadrazamlarını, şairlerini, musikişinaslarını, hattatlarını… yazan mümtaz kalem İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal’ın biyografisinden ziyade müzecilik konusundaki çalışmalarınıza dikkat çekmeye çalışacağım.

(FOTOĞRAF-1. Suretim siretime şahiddir, başka şahid aramak zahiddir. İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal 16 Mart 1341 M.1925)
Müzecilik kavram olarak ne kadar batılı bir konu olsa da, millî, mânevî ve dinî konularda yetkin ve hassas olan İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal, ömrünün uzun bir bölümünü 27 Nisan 1914’te açılan Osmanlı’nın son müzesi, Evkaf-ı İslamiye Müzesi’nin kurulması ve geliştirilmesi çalışmalarına vermiştir. Maalesef o yıllarda arkeolojik eserlerin yanında, Türk milletinin değerlerinden oluşan, özellikle dinî yapılardaki halılar, ahşap eserler, tombaklar, çiniler, hat levhaları, yazma eserler vb. dünya koleksiyonerlerinin ilgisini çekmekte ve kanuni olmayan yollardan yurt dışına kaçırılmakta idi. Dönemin Evkâf Nazırı ve Şeyhülislam Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi, seçilmiş yedi kişilik heyeti (Soldan sağa; Maarif Nezareti Telif ve Tercüme Dairesi Üyesi Mehmet Ziya, Vilayat-ı Mümtaze ve Muhtıra Kalemi Müdürü İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal, Keçecizade Reşat Fuat, eski şehremini ve İstanbul mebusu İsmet Bey, Divan-ı Muhasebat ikinci başkanı Armenak Sakızyan ve ilk müze müdürü Ahmet Hakkı Bey) Evkaf-ı İslamiye Müzesi’nin kurulması ile görevlendirmiştir. İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal, bu müze kuruluşundaki görevini bi hakkın yerine getirmiştir. Heyet, başta İstanbul ve civarındaki cami, medrese, türbe gibi dinî yapılar olmak üzere, tüm Osmanlı coğrafyasındaki aynı minval üzere yapılardan müzelik eserleri İstanbul’da Arkeoloji Müzelerindeki Çinili Köşk’te toplamıştır. Başta müstakil bir müze binası yapma fikirleri olsa da, dönemin şartlarından dolayı bu mümkün olmamış ve Mimar Sinan’ın Selimiye Külliyesi’nde yer alan Darüzziyafe’de, 27 Nisan 1914’te Sultan V. Mehmet Reşad’ın cûlüs yıldönümünde Evkâf-ı İslâmiye Müzesi açılmıştır.

(FOTOĞRAF-2. Müze kurucu heyeti Soldan sağa; Maarif Nezareti Telif ve Tercüme Dairesi Üyesi Mehmet Ziya, Vilayat-ı Mümtaze ve Muhtıra Kalemi Müdürü İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal, Keçecizade Reşat Fuat, eski şehremini ve İstanbul mebusu İsmet Bey, Divan-ı Muhasebat ikinci başkanı Armenak Sakızyan ve ilk müze müdürü Ahmet Hakkı Bey)
Evkâf Nazırı ve Şeyhülislam Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi döneminde, İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal ve Hattat Ârif Hikmet Bey’in gayretleri ile hüsn-i hat, tezhip ve klasik cilt sanatları ile İslâm kitap sanatlarının eğitim öğretiminin verileceği bir okul, 1915 yılında açılmıştır. Medresetül Hattatin isimli bu okul, Tersâne Emini Yusuf Efendi’nin 1771-1773 yılları arasında Hassa Başmimarı Mehmed Tahir Ağa’ya yaptırıp vakfettiği sıbyan mektebi onarılarak, 20 Mayıs 1915’te eğitim-öğretime başlamıştır.

(FOTOĞRAF-3. Medresetül Hattatin binası)
Cumhuriyetle birlikte, 1925’te Evkâf-ı İslâmiye Müzesi’nin ismi Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak düzenlenmiştir. Bu müzeye İbnü’l Emin Mahmut Kemal, 16 Haziran 1927’de müze müdürü olarak tayin edilmiş ve yaş haddinden emekli olacağı 1 Ağustos 1935’e kadar da müze müdürlüğü görevini sürdürmüştür.
Evkâf-ı İslâmiye Müzesi’nin kuruluşunun yanında, Asar-ı Atika Nizamnamesi’nin hazırlanmasında da önemli katkıları olmuştur. Evkâf-ı Hümayun Nezareti’nin Tarihçe-i Teşkilatı, 1919’da İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal’in de içerisinde bulunduğu bir heyet tarafından hazırlanmıştır. Müzeciliğe bu katkılarından dolayı, üçüncü rütbeden Osmanlı nişanı ve ikinci rütbeden Mecidi nişanı almıştır.

(FOTOĞRAF-4. Evkâf-ı Hümâyun Nezaretinin Tarihçe-i Teşkilâtı)
Alman İmparatoru II. Wilhelm’in 1917 yılında İstanbul ziyaretinde, Evkâf-ı İslâmiye Müzesi’ni devlet erkânıyla birlikte ziyareti esnasında müze şeref defterini imzalarken ve müzeden ayrılırkenki görüntüleri Alman Enstitüsü tarafından filme alınmıştır. Filmin bir kısmında İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal de görülmektedir. İmparatoru müzenin kapısında uğurlayanlar arasında en ön kısımda bulunan İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal, imparator arabaya binerken beklemekte ve arabanın hareket etmesiyle birlikte eğilerek selam vermektedir. Bu ziyaret vesilesi ile Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal’e madalya verilmiştir.
Emekli olduğu dönemde, Mısır Veliaht Prensi Mehmet Ali Tevfik’in daveti ile Mısır’da Türk ve İslam Eserleri Müzesi gibi bir müzenin kurulması çalışmaları için 29 Aralık 1939’da Kahire’ye gitmiştir. Bu müzenin tanzim teşhiri, özellikle de hat eserleri seçimi ve tasnifi için reisülhattatin Kamil Akdik ile burada görev almış ve aldığı bu görevi başarı ile gerçekleştirerek 19 Şubat 1940 yılında İstanbul’a dönmüştür.
Yine İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal’in İstanbul Süleymaniye’deki konağı da adeta bir müze gibidir. Topladığı hat levhaları, yazma eserler, halı, kilim vb. etnografik eserler çok önemlidir. İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal, bu kıymetli envanterini vefatından önce İstanbul Üniversitesi’ne bağışlamıştır. 2022 yılında İstanbul Üniversitesi bu kıymetli koleksiyonu Prof. Dr. Şükrü Çoruk danışmanlığında Fatih Belediyesi tarafından bir sergi ile sevenleri ile buluşturmuş ve serginin güzel bir kataloğu kitap olarak okurların beğenine sunulmuştur.

FOTOĞRAF-5 İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal konağında.
“Ne Kendi Kimseye Benzer Ne kimse Kendine İBNÜLEMİN MAHMUD KEMAL İNAL.
Osmanlı’nın son döneminde yetişen ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarının önemli münevverlerinden hâzerfen İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal, vefatı sonrasında Zeytinburnu’ndaki Merkez Efendi Kabristan’ına sırlanmıştır.
Rahmetle.
Kaynakça:
-Ömer Faruk Akün, “İbnülemin Mahmud Kemal” TDV İslam Ansiklopedisi, C.21, İstanbul 2000, ss. 249-262.
-İbnülemin Mahmud Kemal İnal, Sergi Katalogu, Fatih belediyesi Yayınları, İstanbul, 2021.
-Serdar Sezer Şimşek, Türk Düşünce Tarihinde İbnülemin Mahmud Kemal İnal, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Ana Bilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2020.
-İsmail Alperen Biçer, Beyefendiye Dair İbnülemin Mahmud Kemal İnal, Türk Kültürüne Hizmet Vakfı, İstanbul 2022.