Hayy olanın adıyla.
Mübarek günlerdeyiz… Yüz binlerce Müslüman, hac ibadetlerini ifa etmek için Mekke’de. Telbiyeler, şavtlar, tavaflar, sa’yler onları manevi âleme gark ediyor. Arefe günü Arafat’ta vakfeyle taçlanacaklar. Bembeyaz ihramlar içinde arınacaklar, memleketlerine döndüklerinde çevrelerini arıtacaklar. İslam’ın en zor ve en uzun ibadeti olan hac, zorluğu ve uzunluğu nispetinde kıymetli bir ibadettir.
Hac bir tanışmadır; önce Allah ile sonra Allah’ın Rasulü ile, ardından dünyanın dört bir tarafından gelen Müslüman kardeşleriyle. Onlar elbette Allah’ı, Rasulü’nü biliyorlar. Ama Mescid-i Harâm’la, Beytullah’la karşılaştıklarında, ona kavuştuklarında, Aydınlık Şehir’i, Yeşil Kubbe’yi gördüklerinde işte o zaman Rablerini ve Peygamberlerini tanımaktadırlar. Hac bir taşınmadır; maddi âlemden manevi âleme, benlikten bizliğe, menfaatçilikten diğerkâmlığa taşınmadır.
Dergimizin Haziran sayısında hac konusuna eğilmek istedik. Konuyu çeşitli boyutlarıyla ele alan yazılar hazırladık. İstedik ki siz, kıymetli okuyucularımız, hacca gidememiş olsalar bile uzaktan da olsa, okuyarak da olsa haccın hazzını yaşayabilsinler. Bu ibadetlerini yapan kardeşleriyle bir duygudaşlık kurabilsinler. Umarız ki, bir ölçüde arzumuzu gerçekleştirebilmişizdir.
Mayıs sayımızda,, ülkemizin güzide şahsiyetlerinde muhterem Prof. Dr. Ahmet Tahir Satoğlu hocamızın vefatını teessürle duyurmuştuk. Bu sayıda, kendisiyle ilgili mini bir dosya hazırladık. Oğlu Doç. Dr. İsmail Safa Satoğlu’nun kaleme aldığı yazının arşivlik bir yazı olduğunu belirtmek isteriz. Satoğlu hocamıza bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz.
Dosya konumuz ne olursa olsun daimi ve değişmeyen gündemimiz Gazze, izzet yurdu Gazze. Şu günlerde 600. gününü aşan Aksâ Tufanı onca zalimliğe, onca yok sayılmaya, onca mahrumiyete rağmen devam ediyor. Siyonaziler ve işbirlikçileri gemi azıya almış durumdalar. Özelde Gazzeli, genelde Filistinli kardeşlerimizin son zamanlarda maruz kaldığı muameleleri anlatmaya kelimeler yetmiyor. Hayy olduğu gibi Muhyî de olan Rabbimizin kurtarıcı ve diriltici bir ruh göndereceğinden asla şüphemiz yok.
Hac dedik; hac, kurban demektir. Birkaç gün sonra idrak edeceğimiz Kurban Bayramı’nın ülkemize, İslam âlemine ve insanlığa hayırlar getirmesini, Yüce Mevla’dan niyaz ediyoruz.
Her zaman diri olana, hep diriltene ve daima diriltecek olana, Hayy’a emanet olunuz.
Mustafa ÖZEL
Genel Yayın Yönetmeni