Cinayetten Beraat: Evde Kıyam

Gazze cihadının karşısında insanların ne yaptığından ziyade, Müslümanların ne yaptığı ve ne yapamadığını daha çok gündeme taşımalıyız, erenler. Mustafa ESER Yazar-Eğitimci  “Çünkü yaşam nereye tutunursa oraya tutunur. Kayanın nemli çukurunda oluşur yosun. Çölün ilk kuru yelinde ölmeye yargılıdır. Ama hiç ölmeyecek olan tohumlarını saklar. Öyleyse, bu yeşillik belirtisinin yararsız olduğunu kim öne sürebilir?” Antoine de Saint Exupéry— Kale Alışmak cinayettir. Zira alıştığınıza şükredemez olursunuz. Şükredemez olduğunuz gibi, alıştığınıza öfkelenemez de olursunuz. İnsan alıştıkça çürür. Hayranlık bir makamdır sanki. Ümmi olanlar ve ümmi kalanlar, hayranlık makamında demlenirler. Hayranlığın mümkün olması için hayret gerekir. Hayret, bilmek ile sönebilir ama bilgelikle gürbüzleşir. Bilmek için çok malumata ihtiyacınız varken,…

Okumaya devam edin Cinayetten Beraat: Evde Kıyam

İyi Olma Ödevimiz

Yolları ne ile ne için yürümektedir yolcu? Keramet yolda değil, yolcunun niyetindedir. Aklı olan bu niyeti; damıtılmış, her damıtmada da dualarla bezenmiş bir silsilenin niyetinden ilhamla alır. Nihayetinde yine irade devrededir. Kastedilen, kuru bir taklit değildir; bilakis, örnek alma makamıdır ki bu, orijinal şeyler yapmaktan daha zor bir durumdur. Tevazu ister, dinlemek ve anlamak ister; ezcümle, ömürlük emek ister. Bazıları yol açmaya pek meraklıdır; hâlbuki meziyet, yol açmak değil, yolcu olabilmektir. Mustafa ESER “Gölgem kayboldu gönlüm dolunca” İbrahim Yurtören İyi olmak ile mükellefiz. Zira iyi olmak bir tercihtir. İyiliğin getireceği mutluluk da öyle. Modern dünya, mutlu olmak denince hedonist bir anlayışla haz merkezli bir biyolojik…

Okumaya devam edin İyi Olma Ödevimiz

Küllü Men Aleyhâ Fân!

Küçümsemek hem bir sorumluluk engeli hem de bir kişilik zedelenmesi halidir. Erdemin küfüdür. Küçümsemek, şeytan eylemidir. Akletmiş bir kalp küçümsemez. Küçümsemek diğer taraftan ise emek üşengeçliğinden kaynaklı acziyet halidir. İnşa ve ihya gayreti çekmek istemeyen nefis küçümseyerek makamını âli kılmaya azmeder. Ama elbette bu bir aldanıştır. Mustafa ESER Eğitimci-Yazar Her şeyin bir hakkı olduğu söylemek her şeyin doğru ve isabetli bir oluş biçimi olduğunu ve buna ilaveten Allah’ın, Hakk’ın karşısında bizim görevimizin de bunu kabul edip ona göre davranmak olduğunu söylemek demektir. İlahi Hak, yaratılmış haklar olarak kendisini uygun biçimlerde izhar ederek bizden istekte bulunur. Vücud, kendisi olan “varlık”tan ibaret değildir, aynı zamanda tam doğası…

Okumaya devam edin Küllü Men Aleyhâ Fân!

Hakikat Örtülüdür

İnsanın şahsiyet inşasında; bedeni, akli ve kalbi sınırlara ihtiyaç vardır. Fıkıh ve irfan geleneği bu sınırlara dair pek çok hikmetli neticeler damıtmışlardır. Yemek meşrudur ama her şeyi yemek meşru değildir. Ticaret meşrudur ama herkesle, her yerde, her zaman ve her şeyin ticareti meşru değildir. Meşruiyet sınırlarla mümkündür. Sınırsızlık, varlığın fıtratı gereği mümkün değildir. Mustafa ESER Eğitimci-Yazar "Hoşça kal," dedi tilki. "Sana bir sır vereyim.çok basit bir sır: insan ancak yüreğiyle baktığında doğruyu görebilir.gerçeğin özü gözle görülmez.""Gerçeğin özü gözle görülmez..." diye tekrarladı küçük prens, unutmasın diye."Gülünü neden bu kadar özel bulduğunu şimdi anlıyorsun, değil mi?""Çünkü ona emek verdim..." dedi Küçük Prens."İnsan, gönül bağı kurduğu her şeyden…

Okumaya devam edin Hakikat Örtülüdür

Ümmileşmekten Kurbiyyete Hacc Makamları

Tavaf, vecd eden kalplerin ahengi ile yeryüzünün ruhunu mülaki kılarak muhteşem bir şölene dönüştürür kendisini. Kevniyatın döngüsel raksı ile Kâbe avlusundaki tavaf birbirlerine selam ederek bütünlüklerini ve bir oluşlarını; yani tevhidi ve vahdeti ilan ederler. Kurulan rabıtanın mukavemeti ölümsüzleştirir imanın lezzetini.  Her dönüş, başkası ile değil; şimdiki kendimizle bir önceki dönüşteki kendimizi mukayese etme virdidir. “Ben bilmem, ben bilmem, ben bilmem” diyerek makamlardan makamlara geçilir. Âlimlikten arifliğe ötekini kınayarak değil; kendi nefsini kınayarak geçilir, der adeta, tavaf bize. Âşıkların ölmeyeceğini bilme idraki ile aşkımızı mühürleriz her şavtta. Mustafa ESER  “…Ey sorumlu insan! Koşuştur! İsmail’in susamış, Sen, ey aşık insan, Dile! Aşk mucize doğurur! Sen ey…

Okumaya devam edin Ümmileşmekten Kurbiyyete Hacc Makamları

Âkif Emre, Sana Aşk Olsun!

Cihad bölgelerine hakimiyeti ve cihad gündemini yakinen takibi de özeldi Akif Emre’nin. Cihad bölgelerinden bilgi ve sağlam tahliller aktarır, bölgenin fotoğrafının çözünürlüğünü artırırdı. Müslümanın gündeminde ve dilinde cihadın nasıl yer alacağına dair berrak bir örnekliği oldu. Romantik bir cihad edebiyatı yerine sahici yorumlar ile bir görüş kazandırdı. Kazandırana da müstefid olana da cesaret olsun! Mustafa ESER “Ölen hayvan imiş aşıklar ölmez!” Yunus Emre Tespit yapmanın üstenciliğini reddedip çözüme dair hem fikir hem de eylem üretmiş bir insan güzelidir Âkif Emre. Dertli bir derviş, kaliteli bir fikir işçisi, ince zevk sahibi bir edip ve vefalı bir dosttur. Gezmiş, sormuş, dertlenmiş, sahiplenmiş, bedel ödemiş ve hep hayatın…

Okumaya devam edin Âkif Emre, Sana Aşk Olsun!

Salaha Talep

Salah, süreklilikten güç alır. Az da olsa devamlı olan, ruhu ve bedeni terbiye eder. Dingin bir akış, berrak bir değişim demektir. Tıpkı sessizliğin gerçek ses olması gibidir bu durum. Süreklilik ise tecrübe ile mümkün olur. Zira terbiye ile elde edilmesi beklenen salah, insan ömrünü aşabilir. Mustafa ESER “Ey muhterem Aziz! Bil ki tâlip olan kimse ve sâdık müritten istenilen en öncelikli ve önemli husus, talep ve irade; yâni hak ve hakîkati istemesidir. Tâlip, talep yolunda ısrar ederse talebi kendine yüz gösterir. Tâlip, izzet cemâlinin perdesini kaldırıp yüzünün peçesini açtığında onu öyle yağma ederler ki talep eden kimseden geriye hiçbir şey kalmaz, hatta tâlip olup olmadığının…

Okumaya devam edin Salaha Talep

Haritadan Pusulaya Varlıktan Sorumluluğa

Mevcudiyetin bir neticesi, yani daha geniş çerçevede bir anlamı olmalıdır. Anlam, amaçtır, diyebiliriz. Çünkü bütün anlam katmanlarının bir zemini ve  bu zeminden aktığı bir yer vardır. Zemin de aktığı yer de akışın kendisi de amaçla izah edilebilir, kabul edilebilir, aktarılabilir ve nihayet anlaşılabilirdir. Mustafa ESER “İnsanda, bireysellik ve her türlü ayrışmanın ötesine geçebilen tek şey  salt “Bilinç” değil, aynı zamanda salt “Varoluş”tur.  Nefs terbiyesi, insanın varoluşsal yönünü ve böylece  dolaylı olarak da aklî yönünü arındırır.” Frithjof Schhuon Mevcudiyetimle ilgili bir idrake sahip olmalıyım, değil mi? Eğer varsam, bu neyi zorunlu kılar? Varlığımın bedeli nedir? Mevcudiyetim bir sonuç mu, yoksa bir sebep mi? Varlığımın en kolay…

Okumaya devam edin Haritadan Pusulaya Varlıktan Sorumluluğa

Hadimlik Talebi ya da İyilik Fıkhı

Marufa olan inançtan kastımız, marufun muktedirliğinin sağaltıcı ve ıslah edici olması anlamına geldiğidir. Maruf muktedir olursa, insan ve insanlık o iktidar alanında  salaha erer. Marufun egemenliği ile eşyanın bihakkın tanzimi mümkün olur. Eşyayı adilane bir tanzime tabi tutmak, onu maksadına uygun istihdam etmek demek olan adalet, ancak bu egemenlikle imkân sahasına girer. O halde, marufun muktedir oluşu adaletin dolayısıyla hakikatin tezahürü için elzemdir diyebiliriz. Mustafa ESER Yunus öldü deyu sala verirler Ölen hayvan imiş âşıklar ölmez Yunus Emre Ölürse ten ölür Canlar ölesi değil Yunus Emre İyiliğe yani marufa olan inancımızı yitirmemeliyiz. Burası, bizim en mukaddes ve bir o kadar mahrem son kalemizdir. Burası, bizim…

Okumaya devam edin Hadimlik Talebi ya da İyilik Fıkhı

Öz Servetimiz: Tercihimiz

Tercih, iradenin tezahürü; imanın ise rahmidir. Tercih yoksa iman yok hükmündedir. Dolayısıyla, tercih yoksa salihat da hasenat da yoktur. Peki, tercih yoksa seyyiat var mıdır? Evet! Çünkü tercihi reddetmek ya da ihmal edip akışa körü körüne boyun bükmek ki yukarıda ifade edildiği üzere bu da bir tercihtir, kötülüğün ta kendisidir. Atalet de cehalet de gaflet de meşru mazeret olamaz. İnsan bu halleri de kendisi seçer ya da bu hallerden kendi seçimiyle azat olur. Mustafa ESER “…Hakikatin insana sunulduğu vasat ve vasıta, tabi bir dilde insanlara ulaşan vahy bu vahyi insanların intersubjektif bir şekilde anlamasına ve iradi ve ihtiyari bir şekilde kabulüne sunan bir insan bir…

Okumaya devam edin Öz Servetimiz: Tercihimiz