Zarifçe Ölüm

Cahit Zarifoğlu İçin Ahmet MERCAN Çizgi: Hilal Özder I. Zarif bir sancıyı emanet etti Zirvelerden kaya söken rüzgâra Bir tül gibi dokunup dokunup Irgaladı rüyalarını çocukların Bir tutam zemheridir ölüm Konuşur her an söze girmeden İns soluklarını kerten sayhanın Yankısı dinmez yanmaz ateşte II. Yediden yetmişi milyon belleyip Güzellik çerağı yakanlar ölmez Tutuşan sevdaysa zamanın çehresinde Şimdi ölüm bir basamak daha güzel Yaşamak ölümle soluk alır Dünya hüznün kalp ağrısı Çocuklar ki okşadıkça rüzgârı Her defasında ölüm bir basamak daha güzel III. Bir Değirmendir Bu Dünya elbet Buğdayı da insan belle Irgalanış Dost içinse Her defasında ölüm bir basamak daha güzel Haziran sen niye böylesin…

Okumaya devam edin Zarifçe Ölüm

Abdurrahman Cahit Zarifoğlu

Belki bu sebeple, Cahit Ağabey’in Batı edebiyatının önemli şairlerinden biri olan Rilke’ye karşı “sanki bir sempatisi vardır”. Bunun için Rilke hakkında şöyle demiştir: " .. Ben zaten onu tanımadan önce de, o vari yazıyormuşum". Ferman KARAÇAM Cahit Zarifoğlu, en yakın arkadaşlarından, en uzak sanat ve edebiyatla ilgili kişilere varıncaya kadar herkesin kabul ettiği gibi, ülkemizin en zarif ve sanat yönü en güçlü olan şairlerimizden biridir. Kalemi son derece velut, oldukça doğal ve akıcıdır. Bir Temmuz bin dokuz yüz kırkta Ankara’da doğdu. Baba tarafından Kafkasya’dan gelip Maraş’a yerleşen bir aileye mensuptur. Babası Niyazi Bey hâkim, annesi Şerife Hanım ise Maraşlı Evliyazâdeler’dendir. Okuma yazmayı, resim yapmayı, Kur’an okumayı…

Okumaya devam edin Abdurrahman Cahit Zarifoğlu

“Başı Eğik, Dili Kapalı, Gözleri Kançanağı” Bir Şâir Abdurrahman Cahit Zarifoğlu’nun Nakşbendîliği Üzerine

Zarifoğlu’nun yukarıda belirtilen yönlerinin şiirine de yansıdığını söyleyebiliriz. Nitekim son devir şâir ve yazarlarından Seyfettin Ünlü’ye göre Zarifoğlu’nun şiiri, onun bu suskun ve içe dönük yalnızlığından önemli ölçüde beslenmiştir. Selami ŞİMŞEK Giriş Tasavvufun dünden bugüne Türk şiiri ve şâirleri üzerindeki etkisi inkâr olunmaz bir gerçektir. Nitekim son dönem edebiyat tarihçilerimizden Nihad Sami Banarlı, “Tasavvuf edebiyatı, edebiyatımızı doğurmuştur. Türk edebiyatını vücuda getiren, geliştiren ve olgunlaştıran tasavvuftur.” diyerek bir bakıma bu hakikati ortaya koymuştur. Bu sebeple gerek sûfî şâirlerimiz, gerek klâsik ve halk şâirlerimiz, gerekse modern şâirlerimizin eserlerinde tasavvuf, tarikat, tekke ve sûfîlerle ilgili konu ve terimlere az veya çok rastlamak mümkündür. Hatta bazı şâirler, eserlerinde tasavvufî…

Okumaya devam edin “Başı Eğik, Dili Kapalı, Gözleri Kançanağı” Bir Şâir Abdurrahman Cahit Zarifoğlu’nun Nakşbendîliği Üzerine

Abdurrahman Cahit Zarifoğlu: Ha Ada Ha İns / Hem Buralı Hem Oralı

Zarifoğlu’dur o. Zarafet, duyuşta, düşünüşte, davranışta ölçülü ve dikkatli; içte ve dışta güzel ve incelikli olmak, onun âdeta kendiliğinden ve doğallıkla ortaya koyduğu bir hususiyet olmalı. Çocukları için hikâyeler, masallar ve şiirler yazması, sonra da bunları ülkemizin ve dünyanın çocuklarına sunması da bir bakıma zariflik jestidir İbrahim DEMİRCİ Adından başlayalım: Abdurrahman: Rahman’ın kulu, Abdürrahim değil. Besmelede önce Rahman anılır, sonra Rahim. İkisi de Allah’ın en güzel adlarındandır, esmâ-i hüsnâsındandır. Ancak Rahman, Allah’ın esirgeyici ve bağışlayıcı vasfının dünya hayatında; canlı-cansız, bitki-hayvan, mümin-kâfir ayırt etmeksizin tüm varlıklara yönelen kuşatıcılığını ifade eder. Abdurrahman Cahit Zarifoğlu’nun yüreğindeki sevgi ve merhamet duygusu da günaha batmış insanları dahi kucaklayan bir genişlik…

Okumaya devam edin Abdurrahman Cahit Zarifoğlu: Ha Ada Ha İns / Hem Buralı Hem Oralı

Hatıra Defterimde Cahit Zarifoğlu

Ben, “abi” muhabbetini sanırım o ortamda içselleştirdim. Orada herkes birbirine hitap ederken, en şerefli paye olarak “abi” derdi. Cahit abinin “abi” deyişi ise çok özel ve etkileyiciydi. Yanlış hatırlamıyorsam “a” harfini iki elif miktarı çeker, üzerine çok hafif “e” tonu eklerdi. Sonra ne oldu? Ondan sonraki hayatımda, yaş durumuna bakmaksızın dostlara abi derken bu işin evveliyatını hatırlamadan edemiyorum. Kemal KAHRAMAN Dr., Tarihçi-Yazar Anılarımın dipsiz kuyusuna eğildiğimde, Cahit Zarifoğlu adını ilkin lise yıllarında elime geçen bir şiir kitabıyla hatırlıyorum: Menziller. Rasim Özdenören’in hikâyelerinden oluşan Çarpılmışlar ile birlikte, Akabe Yayınları’ndan çıkmıştı ve ikisini birden edinmiştim. O dönemin yayın ve edebiyat ortamı göz önüne alındığında, önceki dönemden devralınan…

Okumaya devam edin Hatıra Defterimde Cahit Zarifoğlu

Kendisiyle Olunacak ve Kalınacak Doğru: Cahit Zarifoğlu

Önünüze, nasılsa aşamaz diye devasa bir kaya kütlesi dikmişler ve elinize de adeta alay edercesine küçücük bir çekiç vermişler. Bunu yapanları niyeti malum: O engele takılanlar, ümitsizlik içinde “bu çekikçe bu kaya asla kırılmaz” deyip geri çekilecekler ve böylece engel koyanlar amaçlarına ulaşmış olacak. Dursun Ali TÖKEL Prof. Dr., FSMVÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fak. Cahit Zarifoğlu’nu okuduğumuz zaman; insanın, milletin, vatanın, ümmetin ve hatta insanlığın dertlerini kendisine dert edinmiş büyük bir mütefekkir, mustarip bir düşünür, kavramlara yepyeni anlamlar yükleyebilen, donmuşluğuna itirazla onları sürekli güncelleyen aktif ve çilekeş bir zihinle karşılaşırız. O, bizi dar ve kalıplaşmış bakışlardan kurtulup büyük açılarla düşünmeye davet eder: “Açımızı ‘bütün…

Okumaya devam edin Kendisiyle Olunacak ve Kalınacak Doğru: Cahit Zarifoğlu

Cahit Zarifoğlu Yahut Şiirde Hakikatin Nabzını Tutmak

Bir şiir söyleyicisi olarak Zarifoğlu, telkin etmeyi sever. Onun şiirindeki dip dalgalardan en belirgin olanı, hiç şüphesiz “metafizik”tir. Şiirinde İslam kültür ve medeniyetini ana bir renk olarak değil, ara bir fon olarak görürüz. Bu yönüyle, Necip Fazıl’ın “şiir tebliğ etmez, telkin eder” düşüncesiyle birebir uyum içindedir. Salih UÇAK Prof. Dr., Gürcistan Üni., T. C. Tiflis Büyükelçiliği Şiir, derin katmanlardan oluşan bir anlam vadisidir. Her bir katman, “okur”una yeni anlamlar ve keşifler sunar. Kimi okur, yüzeydeki katmanda kelimelerle oyalanırken, kimi okur da dip dalgalarda, fısıltıyla söylenmiş, hatta söylenmemiş olanı dahi çekip çıkarmanın peşindedir. Bu, okurun şiir bilgisine ve görgüsüne bağlıdır. Anlam arkeolojisi için okurun “yetkinliği” önemlidir.…

Okumaya devam edin Cahit Zarifoğlu Yahut Şiirde Hakikatin Nabzını Tutmak

“Kendi Halinde Bir İşçiyim Ben”

Cahit Zarifoğlu, ruhsal bağlılığını unutmadan, geleneğin üzerine örtülü perdeyi aralayarak çağdaş şiir örneklerini ortaya koyar. Ancak bunu yaparken, kendi şiirini öne çıkaran bir tavır içinde değildir. Şakir KURTULMUŞ Cahit Zarifoğlu ile aynı dönemde yaşamak ve bir şekilde yollarımızın kesişmiş olması, benim için büyük bir mutluluk kaynağı olmuştur. Şiirim için de önümüzde bir yol gösterici fener gibi ışımıştır. Onunla aynı dönemde, aynı iş ortamında bulunmuş olmanın huzuru ve ferahlığı, içimize daima bir serinlik vermiştir. İçinde yaşadığımız dünyanın kirliliğinden rahatsızlık duyduğumuz anlarda, içimizi ferahlatmak için sıkça okuduğumuz bir şiirdir Cahit Zarifoğlu şiiri. Yaralarımızın kanamasını durdurup iyileştirmek için yararlandığımız bir şifa kaynağıdır sanki. Sezai Karakoç’un şiiri gibi, Yunus’un,…

Okumaya devam edin “Kendi Halinde Bir İşçiyim Ben”

Cahit Zarifoğlu Şiir Diyalektiği

Şair Cahit Zarifoğlu, Türk edebiyatının özgün seslerinden biridir. Onun şiirlerinde ve diyalektik tarzında derin felsefi düşünceler öne çıkar. İnsanın içsel yolculuğunu ve toplumsal eleştirileri ustalıkla harmanladığı görülür. İslami geleneğe ait imge ve temaların aralıklarla kullanıldığı göze çarpar. Bu kullanım tarzı, şiirlerindeki anlamı derinleştirir. Recep GARİP Şair Cahit Zarifoğlu, Türk edebiyatının özgün seslerinden biridir. Onun şiirlerinde ve diyalektik tarzında derin felsefi düşünceler öne çıkar. İnsanın içsel yolculuğunu ve toplumsal eleştirileri ustalıkla harmanladığı görülür. İslami geleneğe ait imge ve temaların aralıklarla kullanıldığı göze çarpar. Bu kullanım tarzı, şiirlerindeki anlamı derinleştirir. Şairin, ailesinden başlayarak cemiyete, şehirden topluma ve devlete doğru evirilen yönleri göz ardı edilemez. Modernist eğilimleri kullanmaktan…

Okumaya devam edin Cahit Zarifoğlu Şiir Diyalektiği

Bir Serüven Şairi: Cahit Zarifoğlu

Zarifoğlu’nun bütün eserleri, özellikle de şiiri, yaşadığı sürece her çevre tarafından ilgiyle karşılandı, ilginç ve farklı eserler olarak değerlendirildi. Fakat muhtevası İslâmî olmakla beraber, dili ve üslûbu dolayısıyla çok geniş kitlelere ulaşamadı Zarifoğlu. O’nun yazma serüvenini, özellikle de şiir serüvenini, sağlığında çok özel sayılabilecek bir okur kitlesi izleyebildi. Mustafa ÖZÇELİK                                                                                   “Dünyada bir yolcu gibi ol.”                                                                                                         Hadis-i Şerif                Son dönem Türk şiirinin ilginç simalarından biriydi Zarifoğlu. 1 Temmuz 1940 tarihinde Ankara’da başladığı hayat yolculuğunu, 47 yıllık bir ömürden sonra, 7 Haziran l987’de tamamladı ve bir değirmen misali gördüğü bu dünyadan ebedi âleme intikal etti. Ortalama insan ömrüne göre kısa fakat bereketli geçen bu…

Okumaya devam edin Bir Serüven Şairi: Cahit Zarifoğlu