Kerîm olanın adıyla.
Yeni yılın ilk sayısıyla huzurlarınızdayız. Ancak huzurlu olduğumuzu söyleyemeyiz. Huzursuzluğumuzun temelinde, aile yapımızın hızlı bir şekilde çözülmesi, çökmesi yatıyor. Ülke olarak ailemizin gücü ve sağlamlığıyla iftihar eder, farkımızın aile yapımız olduğunu göğsümüzü gere gere söylerdik. Şimdilerde aile konusu açıldığında aile fertlerinin kendi aralarındaki ilişkisizlik ve iletişimsizlik, karı koca arasında şimdiye kadar olmadığı biçimde sorunlar ve buna bağlı olarak boşanmalar, ayrılıklar, ortada kalan çocuklar akla geliyor.
Ailevi sorunların, içinde yaşanılan evle, binayla, apartmanla, siteyle, rezidansla; tüm bunları içinde barındıran şehirle bir alakasının olup olmadığı araştırılıp incelenmiş midir bilmiyorum.
Bu sayımızda her insanı yakından ilgilendiren, derinden etkileyen ev, mekân, şehir bağlamında bir dosya hazırlamaya çalıştık. Türkiye’de müslümanca yaşama arzu ve gayretinde olanların üzerinde pek durmadıkları bu konunun, bir sorun olarak ele alınmadığı, üzerinde çok da düşünülmediği, kafa yorulmadığı, dolayısıyla da buradan çıkış için teklif yapılmadığı gibi bir durumla karşı karşıyayız. Hâlbuki sağlıklı bir hayat, sağlıklı ve huzurlu bir toplum, ancak iyi planlanmış bir şehirde, bireylerin ruhsal ve fiziksel olarak rahat hareket edebileceği bir ev ortamında inşa edilebilir. Dosyamızda yer alan yazılar, belki bu meseleler hakkında düşünmemizi sağlar.
2022’yi aratmayacak bir yıl dileğimizle siz kıymetli okuyucularımızı, Kerîm olana emanet ederiz.
Mustafa ÖZEL
Genel Yayın Yönetmeni