Nasîr olanın adıyla.

2025 yılına hayırlı haberlerle, hayırlı olaylarla başladık. İnşallah bunların sayısı artar; gönlümüz neşe dolar, içimiz sevince gark olur, yüreğimiz daha da ferahlar. Rabbimize binlerce kez hamdolsun!

Geçen yılın aralık ayında, 61 yıllık Baas rejiminin yıkılması Suriye içinde ve dışında büyük mutluluğa yol açtı. Yıllardır ülkesine gidemeyen, doğduğu ve yaşadığı toprakları göremeyen bir milletin mensupları için bu değişim, elbette büyük bir heyecan ve sevgiyle karşılandı. Zalimlerin sonlarının hüsran olacağı, zulmün bir gün mutlaka nihayete ereceği, bir kez daha dünya âlem tarafından görüldü. Rabbimizin Müslümanların cehdlerini, gayretlerini, mücadelelerini karşılıksız bırakmayacağına yakînen şahit olduk. Suriye’deki kardeşlerimiz için işler kolay değil; kendilerini zor günler bekliyor. Yarım asırdan fazla süredir ihmal edilmiş bir ülke var ellerinde. İnsan kaynağı açısından sıkıntıları yok; yeterince yetişmiş, birikimli insanları var. Ülke içindeki farklı ırk, din, mezhep ve diller, kırılgan bir durum arz ediyor. Suriye’ye dair hesapları olanlar, bunu kullanmak isteyeceklerdir. Değişim sürecini gerçekleştirenlerin, İslam dünyasının son yüzyılda yaşadıklarını göz önünde bulundurarak teenniyle hareket edeceklerini, aklıselimle davranacaklarına ve dezavantaj olarak görülen hususları avantaja dönüştüreceklerine inanıyor; bu konuda kendilerine dua ediyoruz. Hak Teâlâ Hazretleri, Suriyeli kardeşlerimizi sırât-ı müstakimde sabitkadem eylesin, inşallah.

Aksâ Tufanı’nın siyonist devleti ve destekçilerini dize getirmesi, geçtiğimiz ayın en önemli olayıydı. Bütün dünya, 471 gün boyunca Gazze Şeridi’nde taş üstünde taş bırakmayan siyonazilerin, İzzeddin Kassâm Tugayları karşısında nasıl ağır bir yenilgiye uğradığına tanıklık etti. Maddi ve manevi açıdan büyük kayıplara uğrayan siyonist devlet, Kassâm mücahidlerinin muhteşem bir gövde gösterisine dönüştürdüğü esir ve mahkûm değişiminde yaşanan manzaralar karşısında ne kadar başarısız olduğunu net bir şekilde gördü. Kassâm Tugayları, dimdik ayaktaydı. Gazzeliler, Kassâm diyor, başka bir şey demiyordu. Halk, büyük bir muhabbet ve coşkuyla Kassâm Tugayları mensuplarını bağırlarına basıyordu. HAMAS, Salih Ârûrî’den İsmail Heniyye’ye, Yahya Sinvâr’dan Muhammed Dayf’a kadar birçok mensubunu şehîd verdi. Bu güzide insanların şehadeti, siyonazilerin hezimetini doğurdu. Bütün bir insanlık ailesi olarak Gazzelilerin, Filistinlilerin ne kadar kahraman, ne kadar vatansever, ne kadar azimkâr olduğunu gördük, onlara imrendik. Yüce Allah, her daim yanlarında olsun, meleklerini onlara muhafız kılsın inşallah.

48. (Şubat 2025) sayımızla, dördüncü yılımızı tamamlamış bulunuyoruz. Âdetimiz olduğu üzere, yeni yayın dönemimizin ilk sayısı, yine bir özel sayı olacak.

Her şartta, her zaman, her yerde yâr ve yardımcımız olana, Nasîr olana emanet olunuz.

Yeni yayın yılımızda görüşmek üzere, sağlık ve esenlik dileriz.

Prof. Dr. Mustafa Özel

Genel Yayın Yönetmeni