Şehîd ve Nasîr olanın adıyla.
Geçen yıl 6 Şubat’ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden bir yıl geçti. Devlet ve millet olarak çok derinden sarsıldık. Resmi ve sivil kurum ve kuruluşlar, ilk günden itibaren o şartlarda yapılabilecek olanın en iyisini yapmaya gayret ettiler. Giden canları getiremedik, böyle bir imkânımız ve gücümüz yoktu çünkü. Ama maddi olarak deprem bölgesinin imar ve inşası için az çalışma yapılmadı. Yapılanların yeterli olmadığını, toplum olarak biliyoruz. Deprem, hayatımızın bir parçası. Yaşadığımız coğrafya, böyle bir özelliğe sahip. Önümüzdeki yıllarda muhtemel depremlerde maddi ve insani kayıpların asgari seviyede olabilmesi için devletin, mahalli idarelerin ve bütün toplumun azami derecede hızlı hareket etmesi gerekiyor. Kaç kez gördük, deprem affetmiyor. Depremde vefat eden kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz.
7 Ekim 2023 Cumartesi, dünya tarihindeki yerini çoktan aldı. HAMAS’ın siyonistlere, işgalcilere karşı Gazze’de başlattığı Aksâ Tufanı, siz bu yazıyı okuduğunuzda 4. ayını doldurmuş olacak. Siyonazilerin Filistin’de yaptıklarını anlatmaya sözlüklerdeki kelimeler kâfi gelmiyor. Bu dünya Nemrutlar, Firavunlar, Neronlar, Cengiz Hanlar gördü. 20. yüzyılda Hitler’i, Mussolini’yi gördü. Tarih her türlü zulmü, cinayeti ve katliamı kaydetti. Ama israil terör devletinin özelde Gazze’de, genelde Filistin’de son dört ayda yaptıkları şimdiye kadar bilinenlerin, görülenlerin, yaşananların çok çok dışında ve üstünde.
Ocak sayımızı siyonizme ayırmıştık. Bu sayımızda Aksâ Tufanı sonrasında Gazze’de, Filistin’de yaşananlardan dolayı, soykırım konusunu ele almayı istedik. Çünkü siyonazilerin yaptıklarını, en iyi karşılayan kelime, soykırımdır. Batılı ülkelerin Cezayir, Kongo, Namibya gibi Afrika ülkelerinde gerçekleştirdikleri soykırımların, Sırpların Bosna’da müslümanlara yaptıkları soykırımın daha vahşi ve acımasız olanını, son dört ayda israil terör devleti yapmaktadır. Acı olanı, bunu bütün dünyanın gözü önünde ve bütün dünyanın gözünün içine baka baka yapmaktadır. Bu zulmün, bu vahşetin bir gün sona ereceğine inancımız tamdır.
Mart sayımız, yeni bir özel sayı olacak inşallah. Bu kez hem fikir hem siyaset hem de eylem adamı olan bir öncümüzü, bir önderimizi konu edineceğiz.
Siz kıymetli okuyucularımızı, Şehîd ve Nasîr olana emanet ederiz.
Mustafa ÖZEL
Genel Yayın Yönetmeni