15 TEMMUZ KİTAPLIĞI

15 Temmuz darbesi, her ne kadar başarısız bir girişim olarak görülse de esasında yüzlerce insanın şehit olması ile sonuçlanan “kanlı” bir darbedir. Darbenin salt bir girişimden ibaret olmadığını ise ancak darbe gecesi yaşananların perde arkasını okuduğumuzda idrak edebiliyoruz. 15 Temmuz darbe teşebbüsü, hakkında çokça yazılan, konuşulan ve tartışılan bir konu olmanın ötesinde, üzerinde en çok düşünülmesi gereken olaylardan biridir. Bu ihaneti, yalnızca Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan insanları derinden etkileyen bir hadise olarak görmemek gerekir. Yaşadığımız coğrafyadaki toplumları, devletlerarası münasebetleri ve Müslümanların dini ve düşünce hayatlarını dahi olumsuz etkileyen bu olay; siyasi, kültürel, iktisadi, ilmi, hukuki ve dini saiklerle Müslüman âlemini tahrip etmenin ilk adımı olarak telakki edilebilir. Bu nedenledir ki 15 Temmuz’un öncesini ve sonrasını doğru okumak, tecrübe ettiğimiz bu ihaneti doğru anlayabilmek, gelecek nesilleri koruyup tarihin tekerrüründen sakındırmak için üzerimize düşen bir vazife olarak görülmelidir.

7 Temmuz 2017 itibariyle, 15 Temmuz hakkında 139[1] kitabın kaleme alındığını, bugün bunların sayısının daha fazla olduğunu belirtmek isteriz. Bunlar içinden siz değerli okurlarımız için mini bir “15 Temmuz Kitaplığı” oluşturduk. İyi okumalar dileriz.

İNSİCAM

1. GÜLEN YAPILANMASI: 15 Temmuza Giden Süreçte FETÖ’nün Analizi ve Tavsiyeler.

(İSAM Yayınları, 2017, 158 sy.)

İSAM Yayınlarından çıkan ve beş yazarın imzasını taşıyan bu eser, FETÖ’nün 15 Temmuz’a kadarki süreçte Türkiye Cumhuriyeti içerisindeki paralel devlet yapılanmasını inceliyor. Gülen Yapılanması’nın siyasi ve idari düzlemde incelenmesinin eksikliklerine vurgu yapılan eserde, darbeye giden sürecin öncesi ve sonrası, okurlara geniş bir perspektifle sunuluyor. Eserde bu karanlık yapılanmaya karşı alınan tedbirlere dikkat çekilerek geleceğe dönük bir analiz ortaya koyuluyor. İslam’a ve Müslümanların anlam dünyasına verilen tahribatı değerlendiren eserde Gülen Yapılanması çeşitli açılardan ele alınıyor. Benzer bir sürecin tekerrür etmemesi için alınması gereken tedbirler ve darbe akabindeki uygulamaların mahiyeti ve sürekliliği hakkında tavsiyelerde bulunuluyor.

Eser, belirli sorular ekseninde Gülen örgütünün ne şekilde paralel bir devlet yapılanması (PDY) olarak ortaya çıktığını inceleyerek başlıyor. Ahlak, din ve eğitim söylemleri ile kitlesel bir harekete dönüşen yapı, bu anlamda çapraz sorguya alınıyor. Lider Analizi, Toplumsal Çerçeve, FETÖ’nün Yapısı, Hareketin Müslüman Topluluklara ve Dini Cemaatlere Etkisi ve Darbe Girişimi Sonrası Durumun Analizi ve Alınacak Tedbirler ana başlıklarıyla geniş bir araştırma ortaya koyuyor.

2. DARBEYE GEÇİT YOK: 15 Temmuz Gecesinin Eksiksiz Hikâyesi (Abdulkadir Selvi)

(Doğan Kitap, 2017, 240 sy.)

Gazeteci Abdulkadir Selvi’nin 15 Temmuz 2016 gecesi yaşananları, darbe girişiminin ilk anlarından itibaren aktardığı “Darbeye Geçit Yok” eseri, konuyla ilgili birçok görüşmeyi detaylarıyla aktarıyor. Darbeye karşı ortaya koyulan duruşu pek çok perspektiften okurlara sunan Selvi, milletvekilleri, emniyet müdürleri ve o gece şehit olanların aileleriyle yaptığı görüşmelerle 15 Temmuz cinayet gecesinin karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Eserde, darbecilerin dava dosyalarını ve hazırlanan iddianameleri inceleyerek 15 Temmuz’un hikâyesini eksiksiz bir şekilde anlatmaya çalışıyor.

Selvi, sekiz yaşındayken 12 Mart darbesinin acı yüzünü tecrübe etmiş bir yazar olarak çıkıyor karşımıza ve “darbe benim zihnimde idamla özdeşleşmişti” sözlerini sarf ediyor. 12 Eylül darbesinde ise lise-üniversite çağında olduğunu aktaran yazar, her iki darbenin de hafızasındaki karanlık odaklara dikkat çekiyor. Tecrübe ettiği bir diğer darbe olan 28 Şubat’ın hikâyesini de yazmak istediğini ancak günlük haber telaşından yazamadığını belirtiyor. Tüm bu tarihsel hafızaya karşın yazar, 15 Temmuz gecesinde Boğaziçi Köprüsü’nde tankları gördükten sonra ortada bir darbe teşebbüsü olduğunu idrak etmekte zorlandığını ifade ediyor. Selvi, eserini sunarken 15 Temmuz’un MİT, Darbenin Beyin Takımı, Meclis’in Olağanüstü Toplanması, Darbecilerin Uçakları Kaldırması ve ABD ve Adil Öksüz gibi başlıklar oluşturarak kronolojik bir şekilde süreci aktarıyor.

3. İHANET VE DİRENİŞ (Reşat Petek)

(Hayat Yayınları, 2017, 304 sy.)

15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, FETÖ’nün paralel yapılanmasının öncesine ışık tutan bu eser ile terörist Fetullah Gülen’in doğumu, ailesi ve eğitimine kadar birçok detay hakkında bilgi veriyor. “FETÖ’nün Devlette Yapılanma Dönemi” başlığı altında FETÖ’nün sözde “altın nesil” vurgusunun altındaki maksadı irdeleniyor. Petek, Fetullahçı militanların nasıl cemaat çizgisinden “örgüt” çizgisine yöneldiğini ve ihanetin karanlık yüzünü anlatmaya çalışıyor. “Adım Adım FETÖ Darbesine Giden Yıllar” başlığı altında Petek, Gülen’in ABD’ye kaçışı ve Türkiye’deki askeri, hukuki ve siyasi kurumaları yönlendirmedeki adımlarını ortaya koyuyor. Ardından “Büyük İhanet: 15 Temmuz Darbesi” başlığı altında vatana ihanetin kimlerce ne şekilde planlandığını izah ediyor.

Eser, Gülen örgütünün dünü ve bugününü anlamlandırabilmek açısından önemli detayları inceliyor.

4. 15 TEMMUZ: İslam’sız Müslümanlığın Öteki Yüzü (Mustafa Çalık)

(Cedit Neşriyat, 2020, 336 sy.)

Mustafa Çalık, 15 Temmuz’daki ‘Büyük Kötülüğü’ sorguladığı eserinde pek çok ismin katkısıyla ortaya kıymetli bir çalışma koyuyor. Uçurumun kenarından dönülen bir facia olarak nitelendirdiği darbe kalkışmasının öncesindeki sorunlara ve sonrasındaki yıkıma dikkat çekiyor. Esasında “aldatılmışlık” hissi üzerinden bir “sorgulama” yapılan eserde, darbenin ayak sesleri ve darbecilerin kirli yüzü arasındaki bağlantı açıkça izah ediliyor.

Çalık, eseri takdim ederken şunları ifade ediyor: “Bu kitapta yer alan yazı ve mülâkatların, birkaçı hâriç geriye kalanların tamamı daha evvel Türkiye Günlüğü’nün 127 ve 128. Sayılarında yayımlanmış metinler… (İlhami Güler’in o sayılarda neşredilmiş toplam üç ve Mustafa Öztürk’ün de iki yazısı var.) İlk yayımlandıklarından itibaren okurların gösterdiği yoğun alâkanın arkası kesilmeyince, mezkûr sayıların ikinci baskısını yapmaktansa bu yazıları müstakil bir kitapta toplamayı tercih ettik. Yakın ve uzak muhitlerimizden gelen talepler de bu istikamette idi. ‘15 Temmuz fâciâsının zihnî, tarihî ve kültürel zemin’ini’  üç esaslı otoritenin kaleminden okuyacaksınız: Sayın Sönmez Kutlu, İlhami Güler ve Mustafa Öztürk, büyük bir cesâret ve aynı zamanda liyâkatle bu zemine ışık tutuyorlar; ‘yara’ya neşter vuruyorlar. Anlıyoruz ki ‘yara’mız esasen ‘içeri’de ve çok da ‘derin’de. Asırlarca öncesinden ekilmiş ârızalı ‘tohum’larda da yanlış sürülmüş ‘toprak’da da ‘iklim’de de problem olduğunu artık kabûl etmeliyiz.”

5. 24 SAAT: 15 Temmuz’un Kamera Arkası (Hande Fırat)

(Doğan Kitap, 2016, 208 sy.)

Gazeteci Hande Fırat, 15 Temmuz’un simgesi kilit isimlerden biri. Darbe gecesi CNN Türk ekranlarını açtığımızda elinde telefonuyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını milyonlara aktaran kişidir kendisi. Bir ülkenin kaderini değiştiren o yayından sonra Fırat, o geceyi an be an kaleme aldığı “24 Saat: 15 Temmuz’un Kamera Arkası” adlı eseri ile detaylara ışık tutuyor.

Yayında yaşananlardan tutun da darbecilerin CNN binasına girmesine kadarki sürece kadar her bir olayı aktarırken yer yer gözyaşlarından ve korkusundan da bahseden Fırat, okurları adeta darbenin kamera arkasına götürüyor. Akıncı Üssüne Operasyon, TBMM’deki konuşmaların içerikleri ve 15 Temmuz sonrası sürecin ilk izlenimlerini okurlara aktarıyor.

6. 15 TEMMUZ KIYAM(ET) GECESİ VE MİLLİ VURUŞ (Mustafa Çalışkan)

(BETA Kitap, 2018, 222 sy.)

15 Temmuz direnişinin mühim isimlerinden İstanbul Emniyet Müdürü Dr. Mustafa Çalışkan’ın darbe gece yaşananları kaleme aldığı bu eser, FETÖ’nün “kara el” diye tanımladığı yapılanmasını ve diğer terör bağlantılarını ortaya koyuyor.

Çalışkan’ın polislik mesleğindeki tecrübelerinin ve devlet adamlığının izlerini taşıyan eserde, “15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimine Doğru” başlığı altında kripto yapılanmanın askeri ve hukuki ayağı gözler önüne seriliyor. Ardından “Kıyamet Gecesi: 15 Temmuz” başlığı ile o gece yaşanan gelişmeleri aktararak adeta direnişin krokisini çiziyor. Çalışkan, son başlıkta ise “15 Temmuz Sonrası” yaşananları ve demokrasi mücadelesini konu ediniyor. Kitapta kriminal açıklamalar yanı sıra Çalışkan’ın milli bir direnişin ve vatanperverliğin mahiyeti hakkındaki görüşlerine de yer veriliyor.

Yukarıda kısaca tanıtmaya çalıştıklarımızın dışında daha pek çok eser daha mevcut. Bunlardan bazıları şunlardır:

Adnan Tanrıverdi, “28 Şubat’tan 15 Temmuz’a”,

İsmail Kazdal, “15 Temmuz Ahaliden Millet Olmaya Yükseliş”,

Nil Gülsüm Gül, “Net Duruş 15 Temmuz Röportajları”,

Mehmet Evkuran, “15 Temmuz Üzerine Düşünceler”,

Atilla Yayla, “Şanlı Direniş: 15 Temmuz”,

Hulusi Şentürk, “Kod Adı: Matruşka”,

Abdurrahman Üzülmez’, “15 Temmuz Bir Devrimin Eşiğinde”,

Mete Yarar, “Darbenin Kayıp Saatleri”,

Ahmed Akgündüz, “15 Temmuz İhanet Darbesi: PDY ve Nur Cemaati Tartışmaları”


[1] İsmail Çağlar, Mehmet Akif Memmi, Fahrettim 15 Temmuzda Medya: Darbe ve Direnişin Mecrası, SETA.