KIRK KANDİL -6-

Sa’d B. Ebivakkas (R.A.)

Kızından gelen rivayete göre İslam geldiği sırada Sa’d, on yedi yaşında idi ve bu dine inanan ilklerden oldu. Duası kabul edilenlerden sayılırdı.

Rıza SAVAŞ

Prof. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi

Sa’d b. Ebivakkas (Malik), Hz. Peygamber’in annesinin mensub olduğu Kureyş Kabilesinin Zühre oğulları boyuna mensuptur.[1] 

Kızından gelen rivayete göre İslam geldiği sırada Sa’d, on yedi yaşında idi ve bu dine inanan ilklerden oldu. Duası kabul edilenlerden sayılırdı.[1]

Annesi onun Müslüman olmasına çok üzüldü ve bu dinden oğlunun dönmesi için açlık grevine başladı. Bir iki gün aç ve susuz kaldıktan sonra fenalaşan anne oğlunun kararlılığını görünce bu işten vazgeçti. 

Sa’d, kardeşi ’Umeyr ile beraber Medine’ye hicret ettiğinde sığınacakları evleri vardı. Çünkü kardeşleri ’Utbe, Mekke’deki bir kan davasından dolayı Medine’ye gelip yerleşmişti. Daha sonra Sa’d’ın Medine’de yaptığı evin planının Rasulullah tarafından çizildiği de zikredilmiştir.[2] 

Sa’d b. Ebivakkas’ın yiğit bir delikanlı olduğu, İslam için gözünü budaktan sakınmaz bir kahramanlık örneği sergilediği hem fiili çatışmanın olmadığı Mekke döneminde hem de fiili çatışmaların olduğu Medine devrinde İslam düşmanlarıyla en sert mücadeleleri verdiği ve ön saflarda yer aldığı gelen rivayetlerden anlaşılmaktadır. Sa’d b. Ebivakkas’ın Hz. Peygamber’le beraber bütün savaşlara katıldığı rivayet edilmektedir.[3]

Şecerede de görüldüğü gibi dedesi Vüheyb b. Abdümenâf b. Zühre, Rasulullah’ın annesinin amcası olduğu için Resûlullah (SAV), Sa’d’a “dayı” diye hitap ederdi.

Sa’d b. Ebivakkas’dan gelen bir rivayete göre veda haccı sırasında ağır bir hastalığa yakalandı ve öleceğini düşündü. Bu hastalığı sırasında kendisini ziyarete gelen Hz. Peygamber’le Sa’d arasında şu konuşmanın geçtiği anlaşılmaktadır:

Sa’d b. Ebivakkas: “Ya Rasulellah ben malı olan biriyim, bana varis olacak sadece bir kızım var, malımın üçte ikisini sadaka olarak verebilir miyim?”

Rasulullah:                      “Hayır”

Sa’d b. Ebivakkas:          “Malımın yarısını vereyim mi?”

Rasulullah:                      “Hayır”

Sa’d b. Ebivakkas:          “Malımın üçte birini vereyim mi”

Rasulullah:                      “Üçte bir ha. Üçte bir de çok, sana varis olanların zengin olmasını sağlaman, fakir bırakıp insanlara yük olmalarına sebep olmandan çok daha hayırlıdır” dedi. 

Sa’d’ın bu hastalığı sırasında Hz. Peygamber’in tavsiyesiyle ünlü hekim Haris b. Kelede tarafından tedavi edildiği ve iyileşip uzun yıllar yaşadığı ve bundan sonra çok evlilik yaptığı ve çok çocuğu olduğu kaynaklarımız tarafından ifade edilmektedir.

Sa’d b. Ebivakkas, Hz. Ömer döneminde aktif görevler üstlendi. Irak cephesi başkomutanı olarak Kadisiye Savaşı’nda (15/636) Sâsânîler’i ağır bir yenilgiye uğrattı. Sâsânî devletinin başşehri Medâin’i fethettikten sonra bölgede gerçekleştirdiği fetihlerle Sâsânî devletini çökertti.

Hz. Ömer’in emriyle Kûfe şehrini kurdu ve Kûfe valiliğini yürüttü. Halkın şikayetleri üzerine Hz. Ömer kendisini suçsuz bulmakla birlikte onu Medine’ye geri çağırdı. Hz. Osman, 24 (645) yılında onu tekrar Kûfe valiliğine getirdi. Şehrin hazinesinden sorumlu Abdullah b. Mes’ûd ile para konusunda çıkan anlaşmazlık sebebiyle bir yıl kadar sonra görevden aldı.

Uyguladığı askerî taktikler ve gösterdiği kahramanlıklarla İslâm tarihinin önde gelen kumandanları arasında yer almış ve “fârisü’l-İslâm” lakabıyla anılmıştır.[4]

Hz. Ömer’in, vefatından önce aralarından birini halife tayin etmeleri için seçtiği altı kişilik heyette Sa’d b. Ebivakkas da vardı. Ancak kendisi bu göreve talip olmadı.

Sa’d b. Ebivakkas, Hz. Osman’ın şehit edilmesi olayında, Cemel ve Sıffîn savaşlarında tarafsız kaldı. Muaviye, Sa’d b. Ebivakkas’ı kendi tarafına çekmek için çok uğraştı ise de başarılı olamadı.  

Sonraki yıllarda Medine yakınlarındaki Akik vadisinde çorak bir araziyi satın alarak ihya etti ve oraya yerleşip çiftçilikle meşgul oldu.

Sa‘d’ın,  54/674, 55/675 veya 58/678 yılında Emeviler devrinde vefat ettiği rivayet edilmiştir. 

SA’D B. EBİVAKKAS’IN SİRETİNİN KRONOLOJİSİ:[5]

TARİHSA’D’IN SİRETİ
İslam’dan 17 evvelDoğumu
İslam’ın geldiği yılMüslüman oldu
Hicri 1. YılMedine’ye hicret
Hicri 1. Yıl Ramazan ayıUbeyde b. Haris Seriyyesiyle Sifü’l-Bahr seferine katılması
Hicri 1. Yıl Zilkade ayıHarrar’a komutan olarak seferi
Hicri 2. Yıl Receb ayıAbdullah b. Cahş’ın Nahle seriyyesine katılması
Hicri 2. Yıl Ramazan ayıBedir savaşına katıldı
Hicri 3. Yıl ŞevvalUhud savaşına katıldı
Hicri 4. Yıl MuharremEbu Seleme’nın Katan seriyyesine katıldı.
Hicri 5. Yıl ŞevvalHendek savaşına katıldı.
Hicri 6. Yıl ZilkadeHudeybiye antlaşmasına katıldı
Hicri 8. Yılı CumadelahireZatü’s-Selasil gazvesine katıldı
Hicri 8. Yılı RamazanMekke fethine komutan olarak katıldı
Hicri 9. Yıl RecebTebük gazvesine katıldı
Hicri 10. Yıl ZilkadeVeda haccına katıldı
Hicri 11. Yıl SaferUsame ordusuna katıldı
Hicri 11. Yılı CümadelulaRidde’de Zülkassa savaşına katıldı
Hicri 12-13. YılıHavazin kabilesi zekatlarını toplama görevi
Hicri 14. Yılı ŞabanIrak cihadına katıldı.
Hicri 15. Yıl SaferKadisiye’de komutan olarak ordusunu hazırlıyor
Hicri 15. Yıl Şaban Kadisiye savaşını komutan olarak idare ediyor.
Hicri 16. Yıl SaferMedayin’in fethini gerçekleştirdi.
Hicri 16. YılIrak’ın fethi tamamlandı
Hicri 17. YılKufe şehrini inşa etti.
Hicri 17- 20 yıllarıKufe valisi
Hicri 20-23 yıllarıHz. Ömer’in müsteşarı
Hicri 23. YılHalife adayı
Hicri 24-25 YılHz. Osman’ın Kufe valisi
Hicri 26-35 YıllarıHz. Osman’ın müsteşarı
Hicri 35. Yılı sonuHz. Ali’ye bey’at
Hicri 35-55 YılFitneden uzak yaşam
Hicri 55. YılÖlümü

RADİYELLAHU ANHU VE ANİSSAHABE


[1] İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, III, 139.

[2] İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, III, 139.

[3] Zübeyri, a.g.e., s. 263.

[4] İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, III, 137-150.

[5] Salah Abdufettah el-Halidi, Sa’d b. Ebivakkas, Dımaşk 2003, s. 7-9.


[1] Zübeyri, Ebu Abdillah el-Mus’ab b. Abdillah b. El-Mus’ab (öl: 236 h.), N. Kureyş, Khire 1982, s. 262.