Uzak Coğrafyalara Yakın Mercek III: Kore Tugayının Genç İmamı Zübeyir Koç Hoca Efendi

Zübeyir Hoca, 6. Kore Türk Taburu İmamı Abdulgafur Hoca’nın çalışmaları ile ortaya çıkan Kore İslam topluluğunun büyümesi ve Güney Kore’de İslami faaliyetlerin gelişmesinde kritik rol oynamıştır.

Sevde Öztürk

Fotoğraf: Sevde Öztürk Arşivi

Kore’de bulunduğu süreçte belki de en dikkat çeken tabur imamı Kore Türk Tugayı’nın en genç imamı 21 yaşındaki Zübeyir Koç Hoca Efendi olmuştur. Zübeyir Koç Hoca, yurtta henüz ilk imamlık vazifesine atandığı sırada 7. Kore Türk Taburu İmamlığı için sınavlara girmiş ve pek çok hatıratta geçtiği üzere takdir edilesi bilgisi ve yeteneği ile bu vazifeye en yüksek puanla seçilmiştir. Zübeyir Hoca, 6. Kore Türk Taburu İmamı Abdulgafur Hoca’nın çalışmaları ile ortaya çıkan Kore İslam topluluğunun büyümesi ve Güney Kore’de İslami faaliyetlerin gelişmesinde kritik rol oynamıştır. Kendisinden önceki genel durumdan haberdar olan Zübeyir Hoca, Kore’de bulunduğu süreç boyunca Kore’de İslamiyet için önemli adımlar atmıştır. Korece ilk Kur’an-ı Kerim ve İslami kaynak çevirisi ve Kore’de ilk cami inşası gibi çalışmalara öncülük etmiştir. Bu yazımızda kısaca Zübeyir Koç Hoca Efendi’nin hayatı, Kore’deki faaliyetleri ve Kore’de İslamiyet’e olan katkılarını ele alacağız.

Zübeyir Koç Hoca Efendi’nin Hayatı

Zübeyir Hoca Efendi, 1934 yılında Giresun’da dünyaya gelmiştir. 1949 yılında Giresun Görele Ortaokulu’nu bitirmiştir. Daha sonra dini ilimler tahsil etmek için İstanbul’a gelmiş ve bir süre farklı hocalardan dini ilimler tahsil etmiştir. İlk başta hocası Ömer Nasuhi Bilmen Efendi’nin tavsiyesi ile Aksaray’da bir imam-hatip kursunda yaklaşık 10 ay eğitim almıştır. Bu süreçte özellikle üç kıymetli isim Zübeyir Hoca’nın yetiştirmesi ve hayata bakışında son derece önem arz etmiştir. Bunlar: Celalettin Ökten, Ali Rıza Sağman ve Zekai Konrapa’dır. 1950’de dönemin hükümetinin değişmesi ve imam-hatip okullarının açılma kararı ile birlikte Zübeyir Hoca, İstanbul İmam-Hatip Lisesi’ni bitirmiş ve ilk mezunlarından olmuştur. 1954 yılında imam-hatiplik sınavını kazanıp İstanbul Bakırköy ilçesine imam olarak görevlendirilmiştir.

1956 yılında ise Kore Tabur İmamlığı vazifesi için gönüllü olmuş ve 1956-57 yılları arasında hayatında özel bir yere sahip Kore yolculuğu ve Kore tabur imamlığı vazifesini gerçekleştirmiştir. Zübeyir Koç Hoca, İslami ilimler tahsilini Kore’den döndükten sonra Yüksek İslam Enstitüsü’nü bitirerek tamamlamıştır. 1955-83 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde İstanbul, Antalya, Hatay, Tokat, Niğde, Uşak, Sinop ve Samsun illerinde vaizlik ve müftülük görevleri yürütmüştür. Daha sonra, Almanya’ya taşınan Hoca Efendi orada Türk Federasyonluğuna bağlı cemaatlere bölge başkanlığı yapmıştır. Çeşitli anı ve hatıra kitaplarında altı çizilerek belirtildiği üzere son derece iyi bir hatip olduğu bilinen Zübeyir Hoca, aynı zamanda yetenekli bir şairdir. Bazı şiirleri dergilerde yayınlanmış olup yayınlamayan çok sayıda düz yazısı ve şiiri mevcuttur. Zübeyir Hoca, 21 Mart 2009 tarihinde ebedi âleme irtihal etmiştir.

Kore’deki Faaliyetleri ve Kore’deki İslamiyet’e Etkisi

Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan gelen resmi yazı üzerine dönemin ilk imam-hatip lisesi mezunları Kore’de imamlık vazifesi için haberdar edilmiştir. Bunun üzerine henüz ilk imamlık vazifesini yürüten Zübeyir Koç, okul idaresince bu imtihan için yönlendirilmiştir. Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Komisyonun tarafından hazırlanan sınava giren Zübeyir Koç Hoca, henüz 21 yaşında olmasına rağmen dönemin önde gelen âlim hocalarının takdirini toplayarak sınavı birincilikle kazanır. 12 Haziran 1956 tarihinde 7.Kore Tugayı Topçu Taburu İmamlığına vazifelendirilir. 14 Haziran 1956 ile 14 Ağustos 1957 yılları arasında Kore Tabur İmamlığı vazifesini yürütür.

Zübeyir Hoca, 17 Haziran’da başlayan Kore yolculuğu süresince gemideki askerlerce yayınlanan bir dergideki dini yazıları ve vaazlarıyla en başta gemideki askerlerin kalbini kazanmıştır. Kore yolculuğu öncesi Kore’deki ilk ihtidalardan ve tabur imamlarından haberdar olan Zübeyir Koç, Kore vazifesi sürecinde bu hususta katkı yapmayı tasarlamıştır. Kore’ye vardıklarında ise 6. Tugay İmamı Abdulgafur Hoca Efendi’den Koreli Müslüman topluluk ve gerçekleştirilen faaliyetler hakkında malumat almıştır. Zübeyir Hoca,  Kore’de bulunduğu süreçte Kore’deki genel durum ve faaliyetlerini İslam Dergisi’nde yurttaki okuyucularla paylaşmıştır.[1] Abdulgafur Hoca’dan vazifeyi devralan Zübeyir Hoca, faaliyetlerini planlı bir şekilde yürütmek için kendisine yardımcı askerler belirlemiş ve çalışmalarını onlarla birlikte yürütmüştür.

İlk olarak Koreli Müslüman toplulukla tanışmış ve onlarla yakın temas halinde olmuştur. Bu doğrultuda öncelikle, Abdulgafur Bey’in başlattığı İslami konferanslara devam etmiştir. Ancak, daha büyük bir hedef kitleye ulaşmak için Kore Müslüman Cemaati yetkilileri ile görüşüp konferans duyurularını başkentte basılan gazetelerde yayınlatmıştır. Böylelikle konferanslara katılan Korelilerin sayısı hızla artmıştır.[2] Konferanslarda tercüman eşliğinde Zübeyir Hoca’nın konuşması ve ardından soru-cevap kısmı yapılmıştır. Konferanslara katılanlar öylesine artmıştır ki ortam hemen her kesimden Zübeyir Hocayı dinlemeye gelen Korelilerle dolup taşmıştır. Bunların arasında, Budist rahipler, Hristiyan Katolik ve Protestan papazlar da yer almıştır. Alkan bu manzarayı şu şekilde aktarmıştır:

“İmamımız, Tugaydaki kutsal vazifelerinin elverdiği günlerde, yanında tercüman Şin Pek Kyoung olduğu halde, Kore’nin insanı tık nefes eden boğucu sıcağını, askeri trafiğin yollardan daimi bir surette savurduğu kesif tozunu umursamadan Seul’e gitti. Kore İslam Cemiyeti’nin tuttuğu bir okul salonunda konferanslarını verdi. Bu konferansların dinleyicileri gün be gün artıyordu ve konferanslar sonunda Koreliler Müslüman olmak istiyorlardı. Bu yerde veya şu yerde, kimse kimseyi Müslüman ol diye zorlamıyordu tabii; konferanslarda büyük dinimizin temelleri, Kur’an-ı Kerim, Cenabıhak anlayışımız izah ediliyordu; hakikatin ifadesiyle beraber de Hakkı tanıyanlar İslamiyet’e geçi geçiveriyorlardı.”

Zübeyir Hoca vesilesi ile pek çok Koreli ihtida etmeye devam etmiştir. İslamiyet’e ilgi duyanlar sadece Koreliler olmayıp Amerikan ordusundan da bazı askerler, İslam dini hakkındaki merakları sonucu Müslüman olmuşlardır. Zübeyir Koç, altı Amerikan çavuşun kendisine gelip Müslüman olmak istediklerini ve ihtida ettiklerini söylemiştir.[3] Hiçbir zorlama veya empoze olmadan yürütülen İslami bilgilendirme çalışmaları önceden olduğu gibi titizlikle yürütülmüştür. Zübeyir Hoca, Müslüman topluluğunun dışında Kore’deki diğer dinlerin temsilcileri ile de yakın temaslar halinde olmuş ve görevi sürecinde çeşitli toplantılara katılmıştır. Bu anlamda Müslüman bir dini lider temsilini önemsemiştir. Zübeyir Hoca’nın konuşmaları, misyonerler, devlet adamları ve gazeteciler tarafından yakinen takip edilmiştir. En önemlisi de hocanın konuşmaları yurt içi ve yurt dışı pek çok gazete ve dergide Korece ve İngilizce olarak haber olmuştur. 1957 senesinde Pakistan’ın başkentinde neşredilen Al-Islam isimli bir gazetede Zübeyir Hoca’nın Kore Müslüman Cemaati ile ilgili yazısı yayınlanmıştır. Bu yazının bir örneği halen DİB Arşivi’nde yer almaktadır.[4]

Zübeyir Hocanın katkı sağladığı en önemli hususlardan birisi de Kore’de İslami neşriyat için İngilizce İslami kitapların Kore’ye ulaştırılması için diğer Müslüman ülkelerle ve İslam merkezleriyle kurduğu bağdır. Zübeyir Hoca yaptığı yazışmalar ve gönderdiği mektuplarla hem Koreli Müslüman topluluğun durumundan o coğrafyaya yakın diğer Müslüman ülkeleri haberdar etmiş hem de onlardan İslami kaynak talebinde bulunmuştur. Bunun yanında, tugay tercümanı Shin Pek Kyung ile birlikte konferanslarda sık sorulan sorulardan yola çıkarak İslam dininin temel inanç esaslarını konu edinen bir küçük kitapçık hazırlamış ve bunu konferans katılımcılarına dağıttırmıştır. Hoca Efendi’nin Kore İslam tarihine yaptığı bir diğer kritik katkı ise Kur’an-ı Kerim ve bazı İslami kitapların Kore diline tercüme ettirmesidir. Koç, tercüme faaliyetleri için Kore’deki İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümlerinde okuyan Müslüman Koreli öğrencileri organize etmiştir.

“Biz Kore’de bu sahada elimizden geldiği kadar çalışarak Pakistanlı bir Müslüman alimi tarafından yazılmış olan İngilizce “What is Islam=İslam nedir?” adlı bir broşürle mühtedi bir İngiliz müsteşriki tarafından yapılmış “The meaning of Glorius Koran=Kur’an-ı Azimüşşanın Meali” adlı Kur’an tercemesini Kore lisanına çevrittik.”[5]

Zübeyir Hoca, bu katkıların yanında Koreli Müslüman topluluğun tek bir çatı altında toplanması ve dayanışması amaçlı bir mabet inşası için harekete geçmiştir. Öncesinde Seul merkezde inşa edilmesi düşünülen büyük bir proje planlansa da bu proje, kaynak yetersizliği ve durumun aciliyeti nedeniyle sonraya kalmıştır. Bu yüzden büyük projenin yerine Türk Tugay yetkililerinin desteği, Türk askerlerinin çalışmaları ve Koreli Müslümanların yardımıyla Chungryangri bölgesinde küçük bir cami inşa edilmiştir. 10 Temmuz 1957 tarihinde açılışı yapılan bu cami Kore’de İslam’ın imajı ve Koreli Müslümanların sosyal görünürlüğünde tarihi bir rol oynamıştır. Kendisi küçük ancak temsili büyük olan bu yapı günümüzde ayakta olmasa da modern dönemde Kore İslam tarihinin ilk camisi olarak kabul edilmektedir. Yüzlerce kişinin katıldığı açılış töreninde, 50’ye yakın Koreliye ihtida töreni de yapılmıştır. Zübeyir Hoca’nın görev süresinde Müslüman olan Korelilerin sayısının 200’ü geçtiği bilinmektedir. Zübeyir Hoca, Kore’de ektiği bu tohumların nasıl filizlendiğini 30 sene sonra, Kore Müslüman Federasyonu’nun özel daveti üzere Güney Kore’ye yaptığı seyahat ve katıldığı cami açılışında görmüştür. 1986 yılında aradan geçen uzun yıllar sonra Koreli Müslümanlarla hasbihal edip istişarelerde bulunmuştur. Zübeyir Hoca yazılarında, Kore’de İslamiyet’in geleceği için de özellikle şu üç unsura dikkat çekmiştir: Neşriyat, eleman ve lisan.[6]

Bu üç unsur bugün hala Kore’de İslamiyet için gerçekleştirilecek çalışmalarda en önemli eksikliği oluşturmaktadır. Güney Kore’deki yüzlerce yıllık tarihine rağmen İslam dini halen yeteri kadar tanınmamaktadır. Üstelik misyoner gruplar ve medyanın çarpıtılmış malumatları Korelilerin İslam ve Müslümanlık algılarını zedelemektedir. Bugün Kore halen yeni Zübeyir Koçlarını beklemektedir. Zübeyir Hoca’nın gerçekleştirdiklerinden Kore’deki zamanını hassasiyetle kullandığı ve çalışmalarını planlı ve özverili bir şekilde yürüttüğü anlaşılmaktadır. Henüz yirmilerinin başında bir genç olarak Zübeyir Koç Hoca Efendi ortaya koyduklarıyla sadece Kore’de İslamiyet için değil tüm İslam tarihi için öncü ve kıymetli bir şahsiyet olarak öne çıkmıştır. Yüreğinde ilahi sözün ateşi ve aydınlığıyla yola çıkan bu genç hoca efendi, faaliyetleriyle vahyin ve hakikatin meşalesini uzak diyarlara ulaştırmayı başarmıştır. Rahmet ve minnetle…


[1] Zübeyir Koç, “Kore’de Bir İslam Misyoneri”, İslam Dergisi, Cilt I, Sayı 7, Kasım 1956, Ankara.

[2] Zübeyir Koç, Kore’de İslam, Yayınlanmamış Kitap, 1997, s. 16.

[3] Koç, a.g.m., 1956, s.22.

[4] Sevde Öztürk, Kore Savaşı ve Sonrası Süreçte (1950-1958) Kore Türk Tugayı ve Tabur İmamlarının Korelilerin İslam Anlayışına Etkisi, (Yayınlanmamış Yükseklisans Tezi, İbn Haldun Üniversitesi, 2021)

[5] Öztürk, 2021, s. 148.

[6] Zübeyir Koç, “Kore’de İslamiyet’in İstikbali”, İslam Dergisi, Cilt 2, Sayı 15-16, Nisan 1958, s. 26.