Çilehâneler genellikle bir dervişin içinde tek başına namaz kılabileceği boyutlarda, halvete girenin dikkatini dış dünyaya dair birtakım ayrıntılarla dağıtmasına imkân tanımayan, tercihen karanlık bir hücre olarak tanımlanır
Bahadır MUSAMETOV
Dr., Bağımsız Araştırmacı

Kaynak: https://uz.fergana.agency/articles/113434/
İslam mimarisi tarihinde henüz yeterince araştırılmayan bir konu teşkil eden çilehâneler (halvethâneler), sûfîlerin, nefislerini terbiye etmek ve seyrüsülûklerinde mesafe almak amacıyla ibadet ve tefekküre daldıkları, mânevî lezzetleri tatmalarına imkân tanıyan halvet (çile) dönemleri süresince kullandıkları mekânlardır. Çilehâneler genellikle bir dervişin içinde tek başına namaz kılabileceği boyutlarda, halvete girenin dikkatini dış dünyaya dair birtakım ayrıntılarla dağıtmasına imkân tanımayan, tercihen karanlık bir hücre olarak tanımlanır.[1] Ancak diğer amaçlar için tasarlanan mekânlar da çilehâne olarak kullanılmıştır. Böyle mekânlardan biri, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’in Gökçe semtindeki, Sühreverdiyye tarikatının kurucusu, müfessir ve muhaddis Ebû Hafs Şihâbeddin Ömer es-Sühreverdî’nin (1145-1234) talimatınca Bağdat şehrinden Taşkent’e gelip “Kû-yi Ârifânî” yani “Bilgeler Mahallesi”ne yerleşen oğlu Şeyh Zeynüddin es-Sühreverdî’nin (1164-1259) türbesine bitişik bulunan çilehânedir.
Türbe ve onun civarındaki mezarlıkların genel uyumu dışında kalan bu yapı, V.A. Bulatova’nın araştırmalarına göre 11. yüzyıl ile bile tarihlendirilebilir.[2] Çilehânenın türbe ve mezarlığa yakınlığı, onun dini bir bina olduğuna dair görüşlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu küçük yapı gerçekten 13.-18. yüzyıllar arasında nefsânî arzulardan vazgeçilerek ruh temizliğine ermek amacıyla girişilen sıkı perhiz ve ibadet için kullanılmış olabilir. Ancak astronomi tarihçileri tarafından çilehânenin yapısının incelenmesi, yukarıdaki görüş çerçevesinde açıklanamayacak birtakım soruları gündeme getirmekte ve onun başlangıçta farklı bir amacının olduğunu, daha doğrusu astronomik bir alet olarak kullanıldığını düşünmeye zorlamaktadır.
Çilehâne, iki kısımdan oluşmaktadır: Yer üstü ve yer altı odalardan. Yer üstü oda, yuvarlak kubbeli (tavan), eşkenar sekiz yüzlü biçimindedir. Kubbenin üst noktasında çapı 97 cm olan yuvarlak bir delik bulunmaktadır. Yapının genel yüksekliği, tabandan tavanın üst noktasına kadar 538 cm’dir. Eşkenar sekiz yüzlü şeklindeki tabanın köşegeni 615 cm’e, kenarı ise 236 cm’e eşittir. Yer altı oda yer üstü odanın küçültülmüş kopyasıdır; yüksekliği 230 cm, tabanın köşegeni de 230 cm’dir. Yer altı odanın tavanındaki delik, kesik koni şeklindedir; üst tabanın çapı 30 cm’e, alt tabanınki ise 15 cm’e, kenarı 28 cm’e eşittir. Yer altı odanın tavanındaki delik, yer üstü odanın tavanındaki (yani kubbedeki) deliğin iz düşümüne nispeten kuzey yönüne 116 cm kaymıştır. Ayrıca kesik koninin ekseni, yer üstü odanın tavanındaki deliğin merkezine doğru yönelmiştir. Her iki deliğin merkezlerinden geçen çizgi, yerin meridyen düzleminde bulunmaktadır.[3]
Çilehânenın yukarıdaki ayrıntılı matematiksel ölçmesini gerçekleştiren Özbekistan Bilimler Akademisi Astronomi Enstitüsü’nün uzmanları O. Tursunov ve S. Azizov, bu hesaplamaların aşağıdaki soruları mutlaka ortaya çıkaracağını dile getirmektedirler:
- Her iki odanın tavanlarındaki delikler neden yuvarlak şeklindedir?
- Yeraltı odanın tavanındaki deliğin merkezi neden yer üstü odanın tavanındaki deliğin izdüşümüne nispeten kuzey yönüne 116 cm kaymıştır?
- Yer altı odanın tavanındaki delik neden kesik koni şeklindedir?
- Her iki odanın tavanlarındaki deliklerin merkezleri neden yerin meridyen düzleminde bulunmaktadır?
- Kesik koninin ekseni neden yer üstü odanın tavanındaki deliğin merkezine yönelmiş ve ufuk düzlemine 73º açıyla eğiktir?
- Her iki odanın yüksekliği ve köşegenlerinin oranı neden yaklaşık 2,2 büyüklüğüne eşittir?[4]
Tursunov ve Azizov’a göre, çilehâneyi sadece bir dini yapı olarak kabul ettiğimiz takdirde yukarıdaki sorulara cevap bulma imkânımız son derece zordur. Zira nefsimizi terbiye etmek için, yer üstü odayı yer altı odaya nispeten meridyen boyunca kaydırmak, yer altı odanın tavanında ekseni 73º eğimli kesik koni şeklinde bir delik yapmak, uygun boyutların oranını 2,2 katsayısı ile sürdürmek vb. zorunlu değildir. Ancak çilehâneyi yalnızca bir dini yapı değil, belki de erken Ortaçağ dönemi astronomik diyopter aleti olarak da kabul edersek yukarıdaki sorulara cevap bulabiliriz. Astronomi tarihçileri, çilehânenin yapısının, yaz gün dönümü, ilkbahar ve başucu noktalarının tespiti, gözlem yerinin enleminin belirlenmesi vb. gibi çeşitli astronomik meselelerin çözümünü sağladığını söylemektedirler.
Çilehânenin şematik görünümü:

(Kaynak: O.S. Tursunov, S.H. Azizov, Taşkent Merkezindeki Erken Ortaçağ Dönemi Astronomik Aleti, s. 59.)
Tursunov ve Azizov’un incelemelerine göre, çilehânenin yer üstü ve yer altı odalarının diyopterlerinin merkezlerini birleştiren çizgi, tabanın düzlemine 73º açıyla eğiktir. Bu eğim açısı nasıl açıklanabilir? Taşkent’ın enlemi yaklaşık 41,5º’e denk olduğunu hesaba katarsak onu 90º’a kadar dolduran açıyı belirlemek kolaydır. O 48,5º’e eşittir. Gök eşleğinin düzleminin ekliptik düzleme eğimi 23,5º’e eşittir. Buradan güneş, yaz gün dönümünde meridyenden geçiş anında 48,5º+23,5º=72º yüksekliğe sahip olacağını buluruz. Böylece Tursunov ve Azizov, diyoptri merkezlerini birleştiren çizginin eğiminin, yaz gün dönümü gününde Güneş gözlemleriyle ilişkili olduğunu iddia etmektedirler. Ayrıca onlara göre astronomik alet, tekrar eski haline getirilebilir. Bunun için Şeyh Zeynüddin türbesi restorasyon işleri zamanında yer üstü odanın diyopteri üzerine dikilen fenerin ortadan kaldırılması gerekmektedir ve astronomik alet yine aktif hale gelecektir.[5]
O halde, çilehânenin erken Ortaçağ döneminden günümüze kadar iyi korunmuş şekilde ulaşan diyoptrik aletlerden biri olduğu iddia edilebilir. Elbette ileride başta ilahiyat, arkeoloji ve astronomi tarihi erbabı olmak üzere çeşitli bilim dallarının yetkin uzmanlarının ortak çalışmaları yardımıyla çilehânenin bu tür fonksiyonları üzerine daha ayrıntılı araştırmalar yapılmalıdır.[6]
[1] M. Baha Tanman, “Halvethâne”, https://islamansiklopedisi.org.tr/halvethane
[2] V.A. Levına-Bulatova, “K istorii Mavzoleya Zeynaddina”, Arhitekturnoye naslediye Uzbekistana AN UzSSR. Taşkent, 1960, s. 75-84.
[3] O.S. Tursunov, S.H. Azizov, “Taşkent Merkezindeki Erken Ortaçağ Dönemi Astronomik Aleti”, Astronomi Tarihi Araştırmaları Dergisi. Sayı: 25, Moskova: Nauka, 2000, s. 57. [О.С. Турсунов, С.Х. Азизов, “Астрономический инструмент раннего средневековья в центре Ташкента”, Историко-астрономические исследования. Вып. 25, Москва: Наука, 2000, с. 57].
[4] Tursunov, Azizov, a.g.m., s. 58.
[5] Tursunov, Azizov, a.g.m., s. 59-60.
[6] Çilehâne belgeselleri aşağıdaki linklerden izlenebilir: