Kırk Kandil -23-

Ebu Ubeyde ibn Cerrah: Ümmetin Emini

Hz. Ebû Bekir de Ebu Ubeyde’yi ekonomik konularda değerlendirmiş sonra da askeri alanlarda kendisinden yararlanmıştır. Başarılı askeri harekatlar gerçekleştiren Ebu Ubeyde Şam fetihlerinin yolunu diğer İslam ordularıyla beraber açtı.

Rıza SAVAŞ

Prof. Dr., Dokuz Eylül Üni. İlahiyat Fak. Emekli Öğretim Üyesi

Teslimiyet, güvenilirlik, cesaret, fedakârlık ve cihad dendiğinde akla ilk gelecek isimlerden biri Ebu Ubeyde b. Cerrah’dır. Mekke’de dünyaya gelen Ebu Ubeyde Amir b. Abdillâh b. el-Cerrâh el-Fihrî, Kureyş kabilesine mensup bir sahabîdir. Ebu Ubeyde, Mekke’de okuma yazma bilen az sayıdaki kişilerden biri olduğundan dolayı cahiliye devrinde de toplumda saygın bir yeri vardı.

Ebu Ubeyde b. Cerrah, İslam geldiği sıralarda bu dine giren ilk insanlardan biri oldu. Müslüman olduktan sonra ise Kureyş tarafından yapılan baskılara maruz kaldı. Bu baskı ve işkencelere beş-altı yıl dayandıktan sonra Habeşistan’a hicret etti. Orada da fazla kalmadan Mekke’ye geri gelmiş ve sonra da Medine’ye hicret etmiştir.

Ebu Ubeyde, Rasulullah’la beraber bütün gazvelere katılmış onun savaş stratejilerini yakından görmüş ve sonraki yıllarda Hulefâ-yi Râşidîn devrinin en başarılı komutanlarından biri olmuştur. Uhud Gazvesi’nde İslam ordusu mağlup olduğu sırada, Hz. Peygamber’in yanından ayrılmayan on dört kişiden biri de o olmuştu. Hz. Peygamber’in miğferinin çivileri yüzüne batmıştı, Ebu Ubeyde dişleriyle bunları çıkarırken iki ön dişini de kırdı. 

Hz. Peygamber’in “Her ümmetin bir emini vardır, bu ümmetin emini ise Ebu Ubeyde’dir” dediği bu nitelikli insanı çok önemli görevlerde değerlendirmiştir. Savaş zamanlarında bazı gazve ve seriyyelerde komutanlık görevi yürütürken barış zamanlarında da öğretmenlik ve mali konularda sorumluluk üstlenmiştir. 

Müslümanlar için her zaman en doğru yaklaşımı gösteren Ebu Ubeyde, Hz. Peygamber’in vefatından sonra Ensar’ın Sakifetü Benî Sâide’de halife belirlemek üzere toplandıkları haberini alır almaz Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Ebu Ubeyde bir yanlış adım atmamaları için Sakife’ye gittiler. Hz. Ebu Bekir, bir konuşma yaptı ve konuşmasının sonunda Ömer ya da Ebu Ubeyde’ye bey’at etmelerinin uygun olacağını söyledi. Hz. Ömer ve Ebu Ubeyde ise Hz. Ebubekir’e bey’atın daha doğru olduğunu söylediler ve büyük bir karışıklığın önüne geçtiler.

Hz. Peygamber’den sonra kimin halife olması gerektiği konusunda Hz. Aişe’ye yöneltilen soruya sırayla Ebubekir, Ömer ve Ebu Ubeyde isimlerini sayar.   

Hz. Ebubekir, halife olduktan sonra İslam’a karşı bir kalkışma olan Ridde’yi bastırdıktan sonra Şam bölgesine dört ordu göndermeye karar verdi. Hz. Ebubekir, bu ordulardan birinin komutanı olarak Ebu Ubeyde’yi tayin etti. Ebu Ubeyde görev yerine geldiğinde Herakliüs’ün Antakya’ya kadar geldiğini öğrendi ve Hz. Ebubekir’e bir mektupla haber verdi. Hz. Ebubekir destek birlikleri gönderdi. [1]

Hz. Ebû Bekir de Ebu Ubeyde’yi ekonomik konularda değerlendirmiş sonra da askeri alanlarda kendisinden yararlanmıştır. Başarılı askeri harekatlar gerçekleştiren Ebu Ubeyde Şam fetihlerinin yolunu diğer İslam ordularıyla beraber açtı.

Hz. Ömer, halife olur olmaz Ebu Ubeyde’yi Şam orduları genel komutanı tayin etmiş ve ardından da Şam eyaleti genel valisi yapmıştır.

Hz. Ömer devrinde “Amevâs” salgınında vebaya yakalanan Ebu Ubeyde, Beysan bölgesinde yaklaşık 58 yaşlarında vefat etmiştir.[2]


[1] Muhammed Muhammed Hasan Şürrab, Kitabu Ebî Ubeyde b. Cerrah, Şam 1996.

[2] İbn Sa’d, Tabakat, III, 409-415