CENNETTE BÜYÜYEN ÇOCUK
Erdal Çakır

Biz Allah’a adanmış İsmailleriz
Biz Allah’a Allah ile kanatlanmış Mustafalarız
Tuva,
‘Bir’in birden miraç ettiği,
Övülmüşün övülenle buluştuğu
‘Bir’lerinin ‘Bir’e koştuğu,
Siyahın mateminin beyaz örtülere sarıldığı
‘Can’dan Canan’a uzatılmış bıçak
İsmail’den İbrahim’e yürüyen sabır: Tuva
Ve
Dünya ile ahiretin kesişim noktası Kudüs
Cennetin gel gel deyip bağrına bastığı mukaddes kan
Biz cennetten damlayan kanlarız
Bismillahirrahmanirrahîm
Meleklerin saf tutup el pençe durduğu o kan
Allah’ın Elçisi’nin her bir damlası için yakamıza sürdüğü gül kokusu
Gazze’li çocuklarız biz,
Efendimiz Musa’ya direnen ne Kızıldenizler gördük
Ne âsâlar gördük Firavun yutan, döne döne yahudi yutan
Kapımıza dizilmiş nice ölümler gördük, dirilmek için sıra bekleyen
Hayy geldi ve canımız ölüme bir gurbet oldu
Dünya yetim
Dünya öksüz
Hayy geldi, tüm yetimlikleri ve öksüzlükleri toplayıp götürdü
Annemiz Fatıma geldi, Hüseyinlerim hoş geldiniz dedi
Dünya eksik süt,
Annemiz Fatıma’dan emerek büyüyoruz şimdi
Biz, şimdi, annemiz Fatıma’dan bir ‘büyüklük’ emiyoruz