İslam, aileyi korumak ve yüceltmek için iletişimi güçlü tutmayı öğütler. Güzel sözler, sabır, sevgi ve merhamet, aile bireylerinin birbirleriyle sağlıklı bir bağ kurmasını sağlar. Eşler arasındaki iletişim, mahrem hayatı da doğrudan etkilerken, çocuklarla ve geniş aileyle kurulan dengeli ilişkiler, bireyin hem dünyada hem de ahirette huzura ermesine vesile olur.
Duygu YILMAZ TÜTÜNCÜ
Uzm. Aile Danışmanı

Aile, İnsanın Sığınağı
Aile, insanın doğduğu, geliştiği ve kişiliğini şekillendirdiği ilk ve en temel kurumdur. Kur’an-ı Kerim’de ailenin önemi vurgulanırken, sağlıklı bir toplumun ancak sağlam temeller üzerine inşa edilen ailelerle mümkün olduğu belirtilmiştir. Allah Teâlâ, insanı erkek ve dişi olarak yaratıp, aralarına sevgi ve merhamet koyduğunu şöyle buyurmaktadır:
“Kendi cinsinizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet var etmesi, O’nun varlığının delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (Rum, 30/21)
Bu ayet, aile içi iletişimin yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda ilahi bir rahmet ve nimetin göstergesi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. İslam, aile bireyleri arasında muhabbeti, saygıyı ve güzel ahlakı esas alır. Sağlıklı iletişim kuramayan ailelerde huzursuzluk, kırgınlık ve kopukluklar yaşanırken, güçlü iletişime sahip aileler hem dünyevi hem de uhrevi anlamda huzura kavuşurlar.
Aile İçi İletişimin Temel Prensipleri
Aile içinde sağlıklı iletişimin temelini, sevgi, saygı, sabır ve merhamet oluşturur. Hz. Peygamber (s.a.v), aile içinde güzel ahlaklı olmayı teşvik ederek, şu müjdeyi vermiştir:
“Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben, aileme karşı en hayırlı olanınızım.” (Tirmizî, Menâkıb, 63)
Bu hadis, iletişimin sadece kelimelerden ibaret olmadığını, kişinin ailesine karşı tutum ve davranışlarının da bu sürecin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgular.
Aile içi iletişimde şu temel prensipler ön plana çıkar:
1. Dinlemek ve Anlamak: Eşlerin, çocukların ve geniş ailenin fikirlerine değer vermek, onları sabırla dinlemek ve anlamaya çalışmak.
2. Şefkat ve Merhamet: Özellikle tartışma anlarında bile kırıcı olmamak, öfkeyi kontrol altında tutmak.
3. Güzel Söz ve Tatlı Dil: Kur’an’da, “Kullarıma söyle: En güzel sözü söylesinler” (İsra, 17/53) buyurularak, sözün insanlar üzerindeki etkisine dikkat çekilmiştir.
4. Güven ve Mahremiyet: Aile içi meseleleri dışarı taşımamak, sırları muhafaza etmek. Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurur:
“Kıyamet gününde Allah katında en kötü makama sahip olan kişi, eşiyle mahrem hallerini paylaşan ve sonra bunu başkalarına anlatan kişidir.” (Müslim, Nikâh, 123)
Eşler Arasındaki İletişimin Mahrem Hayata Etkisi
Evlilikte iletişim, yalnızca gündelik meselelerle sınırlı değildir; mahrem hayat da bundan doğrudan etkilenir. Eşler arasında sevgi ve güven ortamı oluştuğunda, bu durum mahrem ilişkilere de olumlu yansır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), eşler arasındaki sevginin ve iletişimin güçlenmesi için şu öğütlerde bulunmuştur:
“Mümin kişi, mümin bir hanımına nefret beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, başka bir huyunu beğenir.” (Müslim, Radâ’, 61)
Bu hadis, eşlerin birbirini eksiklikleriyle kabul etmesi gerektiğini ve küçük olumsuzlukların büyük sorunlara dönüşmesine izin verilmemesi gerektiğini vurgular. Eğer çiftler birbirleriyle duygusal anlamda bağ kuramaz, düşüncelerini ve beklentilerini açıkça ifade edemezlerse, bu durum zamanla mahrem hayatlarına da zarar verebilir. Oysa sevgi dolu, anlayışlı ve samimi bir iletişim, hem psikolojik hem de fiziksel anlamda tatmin edici bir birlikteliğin temelidir.
Çocuklarla İletişim: Onlara Değer Vermek ve Örnek Olmak
Aile içindeki iletişim yalnızca eşler arasında değil, ebeveynler ile çocuklar arasında da büyük önem taşır. Hz. Peygamber (s.a.v), çocuklarla iletişimin temel taşlarını şu şekilde belirlemiştir:
Onlarla Oynamak: Peygamber Efendimiz, torunları Hasan ve Hüseyin’i omuzlarında taşıyarak onlarla oynar ve onlara sevgi gösterirdi.
Onların Sorularına Sabırla Cevap Vermek: Çocuklar, anne babalarına sorular sorduğunda sabırla ve hikmetle yanıt verilmelidir.
Sevgiyi Açıkça İfade Etmek: Efendimiz (s.a.v), çocukları öpüp koklar, onlara sevgisini gösterirdi. Bir adamın gelip “Ben çocuklarımı hiç öpmem” demesi üzerine şöyle buyurmuştur:
“Merhamet etmeyene, merhamet edilmez.” (Buhârî, Edeb, 18)
Çocuklarla sağlıklı iletişim kuramayan ailelerde, bireyler ilerleyen yaşlarda kendilerini ifade etmekte, duygularını yönetmekte ve başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanabilirler.
Geniş Aile ve Sınırlar: Dengeli İletişim
Aile içi iletişim yalnızca eş ve çocuklarla sınırlı değildir. Anne-baba, kaimvalideler, kaimpederler ve diğer akrabalarla ilişkiler de bu bütünün önemli bir parçasıdır. İslam, geniş aile bağlarını korumayı teşvik eder:
“Akrabalık bağlarını koparan kimse, cennete giremez.” (Buhârî, Edeb, 11)
Ancak bu, sınırların ihlal edilmesi anlamına gelmez. İslam, aile içi iletişimde dengeyi tavsiye eder. Örneğin, eşler arasında bağımsız bir iletişim kurulmalı, ancak geniş aile ile olan ilişkilerde de saygı ve nezaket korunmalıdır. Ebeveynlerin, evli çocuklarının özel hayatına müdahale etmemesi ve çiftlerin de büyüklerine karşı saygıda kusur etmemesi bu dengenin temelidir.
Aile İçi İletişim, Huzurun Anahtarı
İslam, aileyi korumak ve yüceltmek için iletişimi güçlü tutmayı öğütler. Güzel sözler, sabır, sevgi ve merhamet, aile bireylerinin birbirleriyle sağlıklı bir bağ kurmasını sağlar. Eşler arasındaki iletişim, mahrem hayatı da doğrudan etkilerken, çocuklarla ve geniş aileyle kurulan dengeli ilişkiler, bireyin hem dünyada hem de ahirette huzura ermesine vesile olur.
Kur’an ve hadisler ışığında aile içi iletişimi güçlendirmek, sadece bu dünyada mutlu bir yuva kurmayı değil, aynı zamanda Allah’ın rızasına uygun bir yaşam sürmeyi de beraberinde getirir. Çünkü aile, yalnızca bir sosyal kurum değil, ilahi bir emanettir.
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” (Tahrim, 66/6)
Aileyi korumanın en güçlü yollarından biri, sevgi ve hikmetle kurulan sağlam bir iletişimdir.