İyi bir okul, çıkardığı dergilerden de belli olur. En az bir derginin çıkmadığı okulda, okuma ve yazma faaliyetinin yeterli olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sinan Özyurt
Eğitimci-Yazar

Bir okulun gerek personeli gerekse öğrencileri tarafından sevilmesini sağlayan ve mensuplarında aidiyet duygusu oluşturan unsurların başında okul iklimi gelir. Okul iklimini olumlu yönde etkileyen faaliyetlerden biri de okullarda yapılan okuma ve yazma çalışmalarıdır. Bir önceki yazımızda, okulda birlikte okuma merkezli çalışmaları ele almıştık. Bu yazımızda da okullarda yapılabilecek yazma merkezli çalışmalardan bahsetmek istiyoruz.
Şunu baştan belirtmek gerekir ki, yazma okumanın evladıdır. Okuma olmadan yazmaya geçilemez. Okumak, insanın yeni kelimelerle yeni dünyalarla tanışmasını ve ufkunun açılmasını sağlar. Yazmak, bir birikim işidir. Elbette bazı insanların anlatmaya, konuşmaya, tahkiye etmeye daha fazla kabiliyeti varken bazılarının da yazmaya meyyal bir yapısı vardır. Ancak ortaya kaliteli bir ürün çıkarmak için sadece yetenek ve istek yeterli değildir. Emek ve birikim de şarttır. Dolmayan bardak taşmaz. Dolayısıyla iyi yazmanın ön şartı iyi okumak ve birikim sahibi olmaktır.
Okullarda yapılan yazma merkezli çalışmaları aslında okuma faaliyetlerinden ayrı olarak düşünmemek gerekir. Yazmayla ilgili yapılacak her çalışmada mutlaka okumaya ihtiyaç vardır. Yazma merkezli etkinliklerin öğrencilere en büyük katkısı, onların iyi birer okur olmalarına hizmet etmesidir. Şimdi bu alanda yapılan belli başlı çalışmaları ele alalım:
1. Duvar Gazeteleri
İlkokuldan itibaren öğrencilerin yazılı ürünlerini sergileyebildikleri en uygun araç, duvar gazeteleridir. Sınıfta veya okulun koridorlarında yer alan uygun bir pano her zaman bulunabilir. Gerisi öğrencilerini yazmaya özendirecek öğretmene kalmıştır. Duvar gazetesi hazırlamak için farklı alternatifler düşünülebilir. Sınıfça bir duvar gazetesi hazırlanabileceği gibi okul olarak da hazırlanabilir. Farklı sınıflardan gönüllü öğrenciler belirlenerek onlara konu verilip, yazılar, şiirler hazırlamaları istenebilir. Öğrencilerin ürünleri hem öğretmenlerden hem de öğrencilerden oluşan bir seçici kurul tarafından okunup değerlendirilir. Bu değerlendirmenin yazıları, hazırlayan öğrencilerle birlikte yapılması onların hatalarını görmeleri, düzeltmeleri ve bundan sonraki yazılarında tekrar etmemeleri açısından faydalı olabilir. Duvar gazeteleri, haftalık veya aylık periyotlarda yenilenebilir. Her sayı için ortak bir konu belirlenebileceği gibi farklı konularda yazıların yer aldığı gazeteler de hazırlanabilir.
2. Dergi / Fanzin Çalışmaları
Bir okulda bazen bir öğretmen bazen de bir öğrencinin adım atması yetiyor fanzin veya dergi çıkarmak için. İlgili birkaç öğrenci bir araya gelerek işe koyulduğunda ortaya çok güzel ürünler çıkabiliyor. Okul içinde bir okula dönüşüyor o fanzin veya dergi. Öğretmene düşen vazife, çoğu zaman bir yüreklendirme ve yönlendirmeden ibaret oluyor. Özellikle liseli gençler rahatlıkla kendi dergilerini çıkarabiliyorlar. Hatta ortaokuldaki gençler bile bunu rahatlıkla başarabiliyor. Yeter ki öğretmenler ve idareciler gereksiz birtakım prosedürlerle çocukların hevesini kırmasın. Ufacık bir destekle gençler harika işler çıkarabilirler. Bazılarına engel olunmaması bile bir destek olarak görülebilir. Okumaya yazmaya istekli öğrenciler yeter ki birbirlerini bulsunlar, sayıları önemli değil, onlar mutlaka bir dergi çıkarırlar.
Bir okul ve öğretmen için istekli öğrenciden daha büyük bir imkân yoktur. Onunla her türlü faaliyet yapılabilir. Bir defasında ortaokulda okuyan istekli bir öğrencimiz gelip yazılarını ve şiirlerini kitaplaştırmak istediğini söylemiş ve kendisine yardımcı olmamızı istemişti. Ona yazdıklarını önce dergilerde yayınlamasının daha doğru olacağını ifade ettik. Ancak yeni açılan okullarında bir dergi çıkmıyordu. “O zaman ilk dergiyi sen çıkar. Dergi çıkarmak zor değil. Bir A4 kâğıdını ikiye katladığında dört sayfalık bir dergin olmuş olur. Yazılarını şiirlerini hatta arkadaşlarının yazılarını da o dört sayfaya yazarak kendi dergini hazırlayabilirsin. Eğer hazırlayıp getirirsen ben de senin için çoğaltırım.” dedim. Bunu daha önce birkaç gence daha söylemiştim ama o güne kadar dediğimi yapan olmamıştı. Bu delikanlı ilk defa tam da dediğim gibi arkalı önlü bir sayfayı doldurarak bana getirdi. Ben de sözümde durarak dergisini çoğaltıp ona verdim. Okulunun ilk dergisini çıkarmış oldu böylece. O öğrencimizin ve arkadaşlarının yaşadıkları heyecanı unutamam.
İyi bir okul, çıkardığı dergilerden de belli olur. En az bir derginin çıkmadığı okulda, okuma ve yazma faaliyetinin yeterli olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Dergiler; okulların kitaba, düşünceye, kültür ve edebiyata ne kadar ehemmiyet verdiklerinin birincil göstergesidir. Bu hususlara önem veren okullarda, bir derginin ötesinde farklı alanlarda tematik dergiler de çıkmaktadır. Özellikle ortaokul ve lise seviyesinde her okulda en azından bir dergi çalışması yapılmalıdır. Dergi dediğimizde de okulların tanıtım broşürü veya albüm şeklinde hazırlanmış yayınlarını kastetmiyoruz elbette. Dergi dediğimizde, içinde öğrencilerin emekleriyle ortaya çıkmış, ilmî, fikrî, edebi kültürel yazıların, şiirlerin, öykülerin yer aldığı süreli yayınları kastediyoruz.
Dergi çalışması yapmak için öncelikle bir yayın kuruluna ve yazarlara ihtiyaç vardır. Böyle bir ekip oluşunca da bu ekibin planlı bir şekilde okumalar yapması, yazılar yazması ve bu yazıları bir araya getirerek değerlendirmesi gerekir. Her hafta veya iki haftada bir yazılan yazıların birlikte okunup değerlendirilmesi, dönem sonuna kadar yazı hususunda öğrencilerin kendilerini geliştirmelerine ciddi anlamda katkı sağlar. Bu süreçlerde seçilen iyi yazılar, dergide yayınlanmaya hak kazanır. Okul dergisi, dönemlik veya yıllık periyotlarla yayınlanabilir. Bu durum, okulun sahip olduğu imkânlarla da ilgilidir. Dergi çıkarmaya imkân yoksa fotokopiyle çoğaltılabilen fanzinler de hazırlanabilir. Ayrıca dijital dergiler, blog sayfaları da alternatif olarak düşünülebilir. Derginin tasarımı ve görsel hazırlıklarının ise ekip içinden alanla ilgili birileri tarafından yapılması en güzeli olur.
3. Yazı Atölyeleri
Özellikle Türkçe ve Edebiyat öğretmenleri okuma, yazma, şiir gibi alanlarda egzersiz çalışmaları yapabilirler. Branş sınırlaması olmaksızın alana ilgili, yazma tecrübesi olan öğretmenler de gönüllü olarak yazarlık atölyeleri düzenleyebilirler. Her ne kadar bu atölyelerin ismi yazarlık atölyesi olsa da aslında yine işin merkezinde okuma olmak zorundadır. Bu tür atölyeler vesilesiyle belirlenen kitaplar okunup tahlil edilir, yazılan metinler değerlendirilir. Hem okuma hem de yazma beraber sürdürülür.
İmkân oldukça kitapları okunan yazarlarla buluşmalar, söyleşiler düzenlenebilir. Onların okuma ve yazma serüvenleri dinlenerek bu yolculuğun nasıl yapılması gerektiğine dair ip uçları yakalanmaya çalışılır. Bu atölyeler neticesinde ortaya çıkan eserler, ortak kitap çalışmasında veya dergide bir araya getirilerek yayınlanabilir. Somut olarak eserlerini ellerine almış olmak öğrencilerin motivasyonlarını artıracaktır.
4. Yazı Yarışmaları
Okullarda gerek resmî kurumlar gerekse sivil toplum kuruluşları tarafından her yıl onlarca yarışma düzenlenmektedir. Bu yarışmalar, öğrencileri yazmaya teşvik etmede önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilir.
Okulların kendi içlerinde yarışmalar düzenlemeleri de öğrencileri yazma konusunda geliştirecek bir çalışma olanağı sağlayabilir. Bu tür yarışmaları, okulda çıkan dergileri düzenleyebilir. Bu sayede hem yeni yetenekler keşfedilmiş hem de dergi çalışmaları bütün okulun gündemine sokulmuş olur. Yarışmalarda dereceye giren eserler dergilerde yayınlanabilir.
5. Ortak Kitap Çalışmaları
İlkokul sıralarından itibaren okullarda yapılabilecek çalışmalardan biri de ortak kitap çalışmalarıdır. Bazı sınıf öğretmenleri daha ilkokul yıllarında öğrencilerini hem okumaya hem de yazmaya teşvik etmek maksadıyla bu anlamda çok güzel çalışmalar ortaya koymaktadırlar.
Bir tema belirleyerek öğrencilerden o tema çerçevesinde şiirler veya hikayeler yazmaları istenir. Eserler, birlikte okunup değerlendirilir, gerekli düzeltmeler yapılır ve ortak bir kitap olarak yayınlanır. Bu bir sınıf çalışması olarak yapılabileceği gibi okulun tamamına yönelik de yapılabilir.
6. Öğrenci Yazılarının Yerel veya Ulusal Dergi ve Gazetelerde Yayınlanması
Bazı okullarımız, okulda yayınlanan gazete ve derginin ötesine geçerek, yerel veya ulusal düzeyde yayın yapan gazetelerde, öğrencilerinin eserlerini yayınlatmaktadırlar. Gazete veya derginin bazı sayfaları, okulun kurmuş olduğu ekipteki öğrenciler tarafından hazırlanmaktadır. Daha lise yıllarından ulusal bir gazeteye sayfa hazırlama tecrübesi, gençlerin okuma ve yazma yolculuklarında önemli bir eşik olmaktadır.
Yazı insanın kendini, duygularını, düşüncelerini anlatmak için kullandığı en önemli araçlardan biridir. Bunu etkili ve estetik bir şekilde kullanmanın yolu öncelikle kaliteli eserleri, iyi yazarları okumaktan geçiyor. Kültürle, sanatla, düşünceyle, edebiyatla ortaokul ve lise yıllarından itibaren tanışan; güzel kitapları, iyi yazarları, kaliteli dergileri takip etmeye başlayan gençler, okullardaki yazma çalışmaları vesilesiyle ileride kalem sahibi şahsiyetler olarak yetişebilirler. Ne mutlu böylesi dertleri olan gençlere ve onlara rehberlik eden öğretmenlere.